her meseleye nokta atışı kilit sorularla şakkadanak açıklık getiren eski anchormen.
donmaktan son anda kurtarılan bir grup dağcıya telefonla bağlanıp "efendim neler hissettiniz, soğuk muydu?" diye sorarak milletin makus talihine son vermiş, çağ kapatıp çağ açmıştır.
hercule poirot
1. nesil Moderatör - 14. Seviye Hava Ruhbanı - Moderatör
- toplam entry 321
- takipçi 10
- puan 27664
sabahları israfil sanki tüm kuvvetiyle sûr'u üflüyormuş gibi çalarak yatakta hoplatıp zıplatan, daha evi terk etmeden demoralize girdaplarına sürükleyen berbat alarm sesine kıyasla günü neşe, hoşgörü ve sevgi üçgeni ile çevreleyip kucaklama sebebi.
(bkz: batan geminin malları bunlar)
hepsi birbirinden sansasyonel senaryolara, çekimlere ve oyunculuklara sahip, koca bir gün hiçbir şeyle uğraşmadan dilimlenmiş elmalar ve portakallar eşliğinde öylece ekrana kilitlenip izlenmesi şiddetle tavsiye edilen kalburüstü yapımlar bütünü.
ömrünü bu uğurda harcamaya devam eden yengeme yine tüm dikkatini televizyona verdiği bir öğle saatinde seyretmekte olduğu dizinin konusunu sorma gafletinde bulundum. işaret parmağını duvardaki şeytan icadının üzerinde iştahla gezdirerek:
-şu kadın orospu, yanındaki de kahpenin teki. öbürünün zaten allah belasını vermiş.
dedi.
ömrünü bu uğurda harcamaya devam eden yengeme yine tüm dikkatini televizyona verdiği bir öğle saatinde seyretmekte olduğu dizinin konusunu sorma gafletinde bulundum. işaret parmağını duvardaki şeytan icadının üzerinde iştahla gezdirerek:
-şu kadın orospu, yanındaki de kahpenin teki. öbürünün zaten allah belasını vermiş.
dedi.
siyasi dokundurmalar, gerek kişisel gerek toplumsal anlamda özeleştiriler, ona buna göndermeler ve elbette mum kokulu aşklarla dolu, her telden çalan bir gani müjde kitabı. bolca hüzün, çokça mutluluk...
"Seni sevdiğimi kimseye söyleme,
çünkü ben herkese söyledim!"
"Seni sevdiğimi kimseye söyleme,
çünkü ben herkese söyledim!"
Bir karşı cinse ilk kez yedinci sınıftayken açıldım. tüm cesaretimi toplayıp teneffüste bile harıl harıl test çözen öğretmenlerin gözdesi sevdiceğime yanaşarak seni seviyorum diye fısıldadım. neye uğradığını şaşıran kızcağız gözlüklerinin üzerinden bana şöyle bir baktı:
-görüyorsun ki şu an ders çalışıyorum, daha sonra gel dedi.
biz sizi ararız da diyebilirdi. insaflı hatunmuş.
T: egzantrik bir olay.
-görüyorsun ki şu an ders çalışıyorum, daha sonra gel dedi.
biz sizi ararız da diyebilirdi. insaflı hatunmuş.
T: egzantrik bir olay.
:)) ne kadar asil bir kızmış. o yaşta bu kadar medeni ve olgun birisi olması takdire şayan.
ben asıl hikayenin devamını merak ediyorum :)
ben asıl hikayenin devamını merak ediyorum :)
devamı biraz çetrefilli. babası kızımın peşini bırakmak için kaç para istiyorsun falan dedi işte :d
evlerden ırak fakat bizim eve yakın bir canlıdır.
iki hafta malak gibi hastanede yattım. annem ve kardeşlerim on dört gün boyunca sırayla refakatçim oldular. hepsi benimle beraber bitap düşmüştü. Her akşam kendi derdimi unutup sadece onlar için üzüldüm.
taburcu olacağım vakit ziyaretime peder bey de lütfetmişti. Gözlerim yaşardı. Bir kolumda o, diğerinde annem tam hasta koğuşunu terk edecekken;
-mazallah hanım, oğlan o kadar da iyi görünmüyor dedi.
ağladım ağlayacaktım. Zira nazarında bu denli kıymetli olduğumu bilmiyordum.
+tamam o zaman dedi annem. Bir gece daha kalsın. refakatçisi de sen ol.
tatlı tatlı tebessüm etti babam. Hafifçe sırtımı okşayıp:
-maşallah hanım, oğlan o kadar da kötü görünmüyor dedi.
iki hafta malak gibi hastanede yattım. annem ve kardeşlerim on dört gün boyunca sırayla refakatçim oldular. hepsi benimle beraber bitap düşmüştü. Her akşam kendi derdimi unutup sadece onlar için üzüldüm.
taburcu olacağım vakit ziyaretime peder bey de lütfetmişti. Gözlerim yaşardı. Bir kolumda o, diğerinde annem tam hasta koğuşunu terk edecekken;
-mazallah hanım, oğlan o kadar da iyi görünmüyor dedi.
ağladım ağlayacaktım. Zira nazarında bu denli kıymetli olduğumu bilmiyordum.
+tamam o zaman dedi annem. Bir gece daha kalsın. refakatçisi de sen ol.
tatlı tatlı tebessüm etti babam. Hafifçe sırtımı okşayıp:
-maşallah hanım, oğlan o kadar da kötü görünmüyor dedi.
-Poirot beey bir dakika bakar mısınız?
+buyrun billure hanım.
-ayh size demedim. diğer beyefendiye seslendim.
iş yerinde sıkıntı yaratabiliyor. adınızı kim zikretse maymun gibi irkilip tepki veriyorsunuz.
-poirot'tan pek memnunum. maşallah kısa zamanda elim ayağım oldu.
+teşekkür ederim müdürüm, sağolun. size layık olmaya çalışıyorum.
-sen değil yahu, ötekine diyorum.
+he, çok pardon.
pis herif. seni de seviyorum, sakın alınganlık yapıp küsme dese incileri dökülür sanki pezevengin.
-bu poirot da tam mal çıktı.
+sorma yav, sıçıcam ağzına bir gün görecek.
*hop beyler ayıp oluyor.
-senden bahsetmiyoruz lan puşt!
+it!
*işte böyle adam gibi konuşun.
t: aynı ismi taşıyan kimselerden her biri...
+buyrun billure hanım.
-ayh size demedim. diğer beyefendiye seslendim.
iş yerinde sıkıntı yaratabiliyor. adınızı kim zikretse maymun gibi irkilip tepki veriyorsunuz.
-poirot'tan pek memnunum. maşallah kısa zamanda elim ayağım oldu.
+teşekkür ederim müdürüm, sağolun. size layık olmaya çalışıyorum.
-sen değil yahu, ötekine diyorum.
+he, çok pardon.
pis herif. seni de seviyorum, sakın alınganlık yapıp küsme dese incileri dökülür sanki pezevengin.
-bu poirot da tam mal çıktı.
+sorma yav, sıçıcam ağzına bir gün görecek.
*hop beyler ayıp oluyor.
-senden bahsetmiyoruz lan puşt!
+it!
*işte böyle adam gibi konuşun.
t: aynı ismi taşıyan kimselerden her biri...
-alo, baba?
+it herif!
-efendim?
+nerdesin ulan sen?
-ehe, bizim çocuklarla birlikteyim.
+sizin çocuklar kim şerefsiz? saat kaç saat? evin yok mu senin?
-fakat babacığım..
+babacım mı? nerden öğreniyorsun lan bu kelimeleri?
-şey... birazdan arim mi seni?
+sittir git. gelme lan bir daha bu eve.
-nasıl y...?
+(çat!!)
-baba?
+düüt düüt düüt.
-yeter be, ne bağırıp duruyorsun! karşında sağır mı var senin?
+dıtt dıtt dıtt.
-büyüğümsün ağzımı açmayayım diyorum ama yetti yahu!
+tırınım tırınım.
-anladık merak ediyorsun da koca adam oldum, sen de bunu anla artık.
+...
-hıı çok sevdiğinden, tabi tabi.
+...
-neyse kapatıyorum. canım isteyince dönerim ben. tamam mı?
+....
-yav he he, onların da selamı var.
+...
-iyi, ben de obdum.
t: evlere şenlik psikolojidir.
+it herif!
-efendim?
+nerdesin ulan sen?
-ehe, bizim çocuklarla birlikteyim.
+sizin çocuklar kim şerefsiz? saat kaç saat? evin yok mu senin?
-fakat babacığım..
+babacım mı? nerden öğreniyorsun lan bu kelimeleri?
-şey... birazdan arim mi seni?
+sittir git. gelme lan bir daha bu eve.
-nasıl y...?
+(çat!!)
-baba?
+düüt düüt düüt.
-yeter be, ne bağırıp duruyorsun! karşında sağır mı var senin?
+dıtt dıtt dıtt.
-büyüğümsün ağzımı açmayayım diyorum ama yetti yahu!
+tırınım tırınım.
-anladık merak ediyorsun da koca adam oldum, sen de bunu anla artık.
+...
-hıı çok sevdiğinden, tabi tabi.
+...
-neyse kapatıyorum. canım isteyince dönerim ben. tamam mı?
+....
-yav he he, onların da selamı var.
+...
-iyi, ben de obdum.
t: evlere şenlik psikolojidir.
sabahları tek derdi bir sonraki otobüsü kaçırmamak olan sinekkaydı traşlı, buram buram losyon kokan sevdiceğini tam kapıdan çıkacağı sırada kravatından yakalayıp dudaklarına yapışarak aklına durduk yere akşam olsa da iki yol sevişsek gibi ayıp bir düşünce sokan yaramaz hanımefendi.
Sharon Stone, basic instinct'taki dillere destan cüretkarlığı ile yüreciğimi her seferinde nasıl ağzıma getiriyorsa sanal dünyadaki atarlar giderler de beni aynı oranda heyecanlandırıp mest ediyor. bütün hesaplarımı bin kez kapatsam, şu güzel hareketlerden mahrum kalmamak için kürkçü dükkanına bin kere geri dönerdim.
t: sanal alemde sertleşmeye yol açan hadise.
t: sanal alemde sertleşmeye yol açan hadise.
-merhaba baba, ne alemdesiniz?
+iyidir oğlum nasıl olsun. Şöyle bi dışarı çıkayım dedim.
-yalnız mısın?
+yok, ananlayım.
alışmamışız tabi ananlı diyaloglara. bu şekilde konuşan kişi baba bile olsa ister istemez yadırgıyor insan.
+bir ihtiyacın falan var mı?
-hayır baba, sağol.
+peki madem. bak, çok selam söylüyor.
-kim?
+anan.
çoğu kez duyduğum rahatsızlıktan canice bir zevk aldığını ve bile isteye böyle davrandığını düşünüyorum.
+çekmeceye para bıraktım.
-neden?
+hehe, anana söyle o anlar.
anan aşağı, anan yukarı...
+gençken ananın mahallesinde bi yürürdüm, bütün kızlar kadınlar pencerelere balkonlara üşüşürdü. anan da öyle görüp vurulmuştu bana zaten. hatta ananın...
-off!!
t: anamdan anama söver gibi bahseden adam.
+iyidir oğlum nasıl olsun. Şöyle bi dışarı çıkayım dedim.
-yalnız mısın?
+yok, ananlayım.
alışmamışız tabi ananlı diyaloglara. bu şekilde konuşan kişi baba bile olsa ister istemez yadırgıyor insan.
+bir ihtiyacın falan var mı?
-hayır baba, sağol.
+peki madem. bak, çok selam söylüyor.
-kim?
+anan.
çoğu kez duyduğum rahatsızlıktan canice bir zevk aldığını ve bile isteye böyle davrandığını düşünüyorum.
+çekmeceye para bıraktım.
-neden?
+hehe, anana söyle o anlar.
anan aşağı, anan yukarı...
+gençken ananın mahallesinde bi yürürdüm, bütün kızlar kadınlar pencerelere balkonlara üşüşürdü. anan da öyle görüp vurulmuştu bana zaten. hatta ananın...
-off!!
t: anamdan anama söver gibi bahseden adam.
Bağışlayın hocam sesli güldüm :d saygılar.
Sevgiler :)
mümkünse güzel bir havada, karınca misali oradan oraya ışınlanan mutlu, sinirli, telaşlı, şaşkın, hüzünlü, tedirgin kalabalığı seyrederek kısa bir süreliğine de olsa herkese ve her şeye boşverip kendi sıkıntılarını rafa kaldırma eylemi.
psikolojik gerilimin Alman temsilcisi 1969 doğumlu yazar. Dorn, okuyucuyu ters köşe yapma konusundaki becerisi ve başarısıyla dikkat çeker.
1959 abd doğumlu, bir solukta okunan polisiye gerilim romanlarının biricik yazarı. hoag işinde o kadar iyidir ki kendisine ikinci Agatha Christie gözüyle bakılır.
rap üstadının ustalık eseri. cümle mühendisliğinin nakış gibi işlenmiş haline enfes bir örnek.
1961 Fransa doğumlu polisiye/gerilim yazarı.
1994 yılında basılan leyleklerin uçuşu kitabıyla rüşdünü ispatlayan grange daha sonra sisle gelen yolcu, kızıl nehirler, taş meclisi ve ölü ruhlar ormanı gibi yapıtlarla yerini sağlama almış, eserleri otuzdan fazla dile çevrilmiştir.
1994 yılında basılan leyleklerin uçuşu kitabıyla rüşdünü ispatlayan grange daha sonra sisle gelen yolcu, kızıl nehirler, taş meclisi ve ölü ruhlar ormanı gibi yapıtlarla yerini sağlama almış, eserleri otuzdan fazla dile çevrilmiştir.
Edebiyatın korku kanadında daima Stephen King ile mukayese edilen gerilim yazarı. Kitaplarında king'e nazaran daha yalın bir dil ve sürükleyici bir anlatımı tercih eden, iyi ile kötünün savaşında mutlaka iyiyi galip kılan koontz, 1945 Amerika doğumludur.
1953 Çin asıllı Amerikalı tıbbi gerilim yazarı.
edebiyata olan düşkünlüğü doktorluk kariyerinin önüne geçen gerritsen çırak ve cerrah kitaplarıyla büyük ses getirmiş, diziye de uyarlanan müthiş ikili rizzoli@isles'in maceraları yazarın ününe ün katmıştır.
edebiyata olan düşkünlüğü doktorluk kariyerinin önüne geçen gerritsen çırak ve cerrah kitaplarıyla büyük ses getirmiş, diziye de uyarlanan müthiş ikili rizzoli@isles'in maceraları yazarın ününe ün katmıştır.
1954 isveç doğumlu gazeteci/yazar. milenyum başyapıtının başkahramanı.
ejderha dövmeli kız, ateşle oynayan kız ve arı kovanına çomak sokan kız adlı kitaplardan oluşup dünya çapında milyonlar satan milenyum serisinin yaptığı patlamaya 2004'te hayatını kaybeden yazar ne yazık ki şahit olamamış, üçlemenin devamı Larsson'un kıyıya köşeye sıkıştırdığı notları ve birkaç yazar arkadaşının katkılarıyla günümüzdeki son halini almıştır.
ejderha dövmeli kız, ateşle oynayan kız ve arı kovanına çomak sokan kız adlı kitaplardan oluşup dünya çapında milyonlar satan milenyum serisinin yaptığı patlamaya 2004'te hayatını kaybeden yazar ne yazık ki şahit olamamış, üçlemenin devamı Larsson'un kıyıya köşeye sıkıştırdığı notları ve birkaç yazar arkadaşının katkılarıyla günümüzdeki son halini almıştır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?