Bira fıstık eşliğinde kafama sürdüğüm boyayla birlikte Sezen Aksu'dan zalim dinlerken neden bu kadar neşeli olduğumu sorguluyorum.
İşini sevdiğinde her başarı seni takip ediyor. Bu yaşıma kadar hep kurumsal yerlerde çalıştım. Hep takdir alan insan oldum çünkü yaptığım tüm işleri sevdim. Şimdi kendi işimi yapıyorum onu da çok seviyorum ve başarılıyım da
Vuku bulan olayın, eldeki kanıtlar ve olasılıklara dayanarak zan altında tutulan kişisidir.
İşim gereği bir çok ünlüye hizmet verdim ama birebir tanışıp artık ahbap olduklarım. Göksel ve sevgilisi osman Şahin. Erdal Özyağcılar ve Güzin Özyağcılar.
Onun dışında Ajda Pekkan, Cem yılmaz, ebru gündeş, Mehmet Aslantuğ, küçük emrah, Fatma girik, Nejat işler,Hamdi Alkan, Kerem bursin ve daha aklıma gelmeyen bir sürüsü ile küçük de olsa dialoglarım oldu.
Onun dışında Ajda Pekkan, Cem yılmaz, ebru gündeş, Mehmet Aslantuğ, küçük emrah, Fatma girik, Nejat işler,Hamdi Alkan, Kerem bursin ve daha aklıma gelmeyen bir sürüsü ile küçük de olsa dialoglarım oldu.
Başlıklara sağlık da eklenmeli
Bunu hissettiğiniz an direkt terk etmeniz gereken noktadır. Tek başına çabanın kendine yaptığın en büyük kötülük olduğunun farkında olunmalıdır.
İnsanların sorunlarını dinleyerek ve onlara bazı sorular sorarak farkındalık yaratmaya çalışan bir meslek dalı. Ama bir gerçek vardır ki bir bireyi kendinden daha iyi kimse tanıyamaz. Herkes kendinin psikoloğu olmalı. Bu da yüksek farkındalık gerektiriyor. Ama biz insanlar acılarımızdan beslendiğimiz için maalesef ki bu noktaya bir türlü erişemiyoruz. Çocukken öğrendiğimiz gibi elimiz sobaya deyince yandığını ve bir daha o sobayı ellememiz gerektiğini öğrendiğimiz gibi hatalarımızdan bir türlü ders alamıyoruz.
Birincil derece kuzense anomalili çocukları olma riski yüksek evlilik. Göz göre göre büyük hasar.
Amca, dayı, hala, teyze çocuklarının genel adıdır.
Türkiye gerçeklerine şahit olmak istiyorsanız izleyebilirsiniz.
https://music.youtube.com/watch?v=ywmFDxkjm9o&si=B8neyU0QwoPgj8nL
Çocuk kitabı formunda gibi görünse de büyüklere yazılan bir kitaptır, küçük prens.
Yazarı: Antoine de Saint-Exupéry
Bir de alıntı bırakayım.
ben onu anlıyordum. yanlış yaptığında bile anlıyordum. onu sevdiğim için anlayacak bir sebep buluyordum. o da öyle yapar sanmıştım…
Yazarı: Antoine de Saint-Exupéry
Bir de alıntı bırakayım.
ben onu anlıyordum. yanlış yaptığında bile anlıyordum. onu sevdiğim için anlayacak bir sebep buluyordum. o da öyle yapar sanmıştım…
Bir y kuşağı olarak hem mesai arkadaşı olarak çalışma fırsatı bulduğum hem de patronu olma şanssızlığına müzdarip olduğum durum. Arkadaşlar sizi bir işi sevdirmek için nasıl bir motivasyon gerekiyor deyin hele bi.
Temel sebep maaşları çok az bulmaları ve kolaylığa alışkın olmaları. Refah içerisindeler bir şekilde. Çok çok az maaş alarak ev, araba alamayacaklarını biliyorlar. Ama şunu da bilseler keşke: sermaye yapmadan, hayata atılmadan da hiçbir şey olmaz. Mecbur çalışıp para biriktirecekler. Zorluk çekmeden bir yerlere varılamaz.
Bu günümüz sorunu. Z ya da y kuşağı sorunu değil. Bunlarda genel olarak çalışamamak sorunu var
Bir kaç şehir yazarım buraya da sınırlama getirmişsiniz bir diye. O zaman çanakkale diyelim de gönüllerimizin şehri belli olsun
Ben denedim olmadı sonra bir daha denedim yine olmadı. Demek ki çok iyi bir şey değil. Bir daha denemeyeyim bari.
Bayılmak ne kelime ölünür bile
Kelle paça.
Uykusuzluk diye bir şey yoktur. Ya ufak bir antidepresan ya da bir kadeh içki vardır.
Ne olmak istediğimi zerre hatırlamıyorken, bir zamanlar sağlıkçıydım. Şimdi ise işletmeci. Gelecekte ne olmak istediğimi hala bilmiyorum.
Bir tür bağımlılık.
Temelinde yenilen pehlivan güreşe doymaz atasözünü içerir. Kazanma hırsı, kaybetmenin önüne geçmiştir. Kumarcı adamın parası bitmez. Kumar için her daim bulur.
Temelinde yenilen pehlivan güreşe doymaz atasözünü içerir. Kazanma hırsı, kaybetmenin önüne geçmiştir. Kumarcı adamın parası bitmez. Kumar için her daim bulur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?