cahil kişi, istenilen işin gereklilikleriyle, kendi yeterliliği arasındaki bağlantıyı iyi analiz edemediği için cahil cesareti diye bir şey gerçekten de ortaya çıkıyor. Herhangi bir alanda, bir şeyler öğrenmeye başlanıldığında, onun daha da derinleşebildiğini ve ne kadar öğrenilirse öğrenilsin, sanki hep bir şeyleri kaçırmış ve eksik kalmış gibi bir hissiyat ortaya çıkıyor. Cahil kişide, o alanla ilgili bir bilgisi olmaması, öyle bir çabaya da girmiyor oluşu, kafasında çok daha kolay bir düzleme koyup, halledilir diye öne atılmasına sebep oluyor.
Russell'ın dediği gibi, Dünya'nın asıl sorunu cahillerin kendilerinden aşırı emin olup öne atılmaları, bilgelerin ise, bilgeliğin getirdiği o şüphe etme duygusu yüzünden önce bir tartma ve analiz etmeye ihtiyaç duymalarıdır. Dünyamız pratiklik ve ani kararlar alınması gereken, zamanın hızla aktığı bir yerdir, bir sorun çıktığında hemen çözümü olduğunu ileri sürenlere verilir yetki. Niye bu kadar kötü durumdayız, bu bile bir göstergedir aslında.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?