egemen bağış

akarsu
Şimdilerde ne yapıyor diye baktım ve çekya büyükelçisi olarak görev yaptığını gördüm. E tabi normal, adamı arabistana gönderecek halleri yok. Yani görev yeri normal yanlış anlaşılmasın. Aklıma bir fıkra geldi. Hazır fıstık yerken yazayım dedim.

Köylü mehmet ağa çiftliğinde kaz yetiştirir. Perşembe günleride şehir pazarı o kazların vakti gelenleri satmaya şehire pazara götürür. Tabi o zamanlar sinema meşhur. Şehre gelmişken sinemaya gitmemek olmaz. Pazarda kazları satar satar bir tanesinin bahtı bağlanır satamaz. Çaresiz kucağında sinema kapısına gelir. Kapıda görevli hop der yasak. Kaz la giremezsin. Bizim memo ağa şalvarın içine sokar kazı alır bileti girer içeri. Boş yer bulur oturur bir yere. Yanında da iki kadın ellerinde çekirdek poşeti bir yandan çekirdek çitleyip kabuklarınıda eteğinde biriktirir kadın. Tabi film başlar. Ortam karanlık pek bişey görünmüyor. Mehmet ağanın kaz bunalmış ve kafayı şalvardan çıkarıp kadının eteğindeki çekirdek kabuklarını yemeye başlamış. Kadın bir irkilir -ele bismillah! Der. Yanındaki kadın ne oldu eltim ne gördün ki deyince, kadıncağız -kız gördüm gördümde kırk yıldır böylesini görmedim, der.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol