İsmi Aristoteles'in hocası olan ünlü filozof Platon'dan gelir. Platon'un felsefesine göre bizim gözlenebilir alemde gördüğümüz her şey, esasında çok daha iyi bir şeyin yansımasından ibarettir. Hal böyle olunca, elimize aldığımız bir taş, tahtaya çizdiğimiz bir daire ya da çok güzel işlenmiş bir heykel. Hepsi esas olanın birer yansıması, idealardan parça alan şeylerdir. İdealar, Tanrısal, biricik ve değişmez şeyler olarak orada dururlar. Gördüğümüz her şey ise, onlardan belli oranlarda pay alarak varlığa kavuşurlar.
Şimdi buradan hareketle, platonik aşk da, hali hazırda insanların yaşadığı ve dış dünyada vuku bulan aşklardan farklı olarak, aşırı idealize edilmiş, adete, idealardan pay almamış da, ideanın kendisi olacak kadar yüceltilmiş anlamına gelir. Böylesine dış dünyadan kopuk ve yüceltilebilen bir şey de, elbette karşı taraftan bağımsız olacaktır. Çünkü bağımlı olduğu taktirde, öylesine kopuk yüceltmeler yapmak imkansızdır, mutlaka sevmediğiniz bir şeye denk gelirsiniz. Bu nedenle platonik aşk yaşayanlar, eğer olur da aşklarına karşılık bulurlarsa, zamanla hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Bulamazlarsa da, ne kadar çok kafalarında kurarlarsa o kadar saf ancak bir o kadar da takıntılı bir saçmalığa boğulurlar. Dozunda bir platonik aşk, tadından yenmez, ergen bir genç kız ya da oğlansanız. Onun dışında bulaşmayın.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?