istanbul

ruhsuz
Ayaklarımın altındaki zemin kaç tondu bilmiyordum ama toprağa gömülürcesine topuklarımla izlerimi bıraktığım her santimetrekare başına gökten kafama isabet eden ağırlık, sanki beni bayıltmak istercesine düşüyor; yüzüme vuran rüzgar yumruklar savuruyordu.

Bataklıktı işte bu şehir. Ne eksik ne orta, ancak fazlası olabilirdi o da kasvetli hava şartlarının hafif bedenimi ağırlaştırıp, ayaklarımı zemine çivi gibi çaktırarak yürümeme sebep olan toprağın altında hissettirmesi; yüzümde hissettiğim rüzgarın görüş alanımı bulanıklaştırarak beni sersemletmesiydi.

Attığım her adımda ruhumu kaybetmesiydi.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol