Sevdiğin halde sevilmezsin, sevilmediğin halde hala umut verir.
Umutlandıgın için ayrılmayı düşünmezsin, kesin bir dille evet cevabı almadıgın için de ilişkiyi ilerletmeye korkarsın.
Oyle ki ailenle tanışır, arkadaşlarınla tanışır, çünkü bunu yapan kişi esasında aile özlemi çekmektedir. Kötü bir babanın yaşattıgı travmalarla yüzleşiyordur.Esasında seni değil aileni beğenmiştir.Sen onun iyileşmesini sağlayan yara bandısındır artık.
Öyle safça seversin ki sarmaya kıyamazsın,cinsellik falan aklından geçmez ama çoktan o seni kıyma makinesine atmıştır.
Mesajlarına dönülmez, azarlanmaya başlarsın. Basit bir iletişim isteğin tartışma nedeni olur.
Gün gelir samimiyetin etkisi ile sohbette kendini kaybeder, kendi ağzıyla nasıl arkadaşının sevgilisinde gözü oldugunu, 1 yıldır tanışmak için planlar kurdugunu ve başardıgını 5 saniyecik zamanda anlatır.
Kıyma makinesinden çıkış anıdır. Artık sen sen değilsin, işlenmeyi bekleyen parça parça olmuş bir hammaddesindir. Bu hammadde ile yapman gereken, tavada pişmek ve köfte olmaktır. Öyle güzel kokmalı ve lezzetli olmalısın ki seni makineye atıp parçalayan kasap bile kokuna gelmeli,neyi kaçırdığını ailene anlatmalı ve pişman olmasıdır.
İşte o gün intikam günüdür.
*“Beni unuttuğunu ve hayatına devam ettiğini düşünebilirsin. Ancak benim unutmam, senin için en ağır ceza olacak. Çünkü en güçlü intikam, yokluğumun sana hissettireceği yalnızlık ve pişmanlık dalgasıyla yüzleşmendir. Bir daha varlığımın sıcaklığını hissetmek için yıllarını versen bile yetmez.”
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?