tabula rasa

alaskan crab
bu kavram bununla ilişkili felsefi argümantasyonlara hakim olarak tam anlamıyla anlaşılabilir. insan doğduğunda İçi boş bir levhadır söylemi, arka planındaki fikirsel sürece hakim olmadan, hayır değildir diyip geçiştirilebilir. Derin olmasa da en azından kıyısından biraz epistemolojiyi de bilmeyi gerektirir. Kısaca açıklamak gerekirse, bilgi dediğimiz şey, Kant'ın da bize yıllar önce gösterdiği gibi, akıl aracılığıyla eğilip bükülen, fenomen alemde neyin ne olduğunu tam olarak bilemesek de, bu eğilip bükülmüş haliyle muhattap olduğumuz bir konumdadır. Kant Kısaca bizler pembe gözlüklerimizle dünya'ya bakarız, gerçek dünya hakkında pek bir fikrimiz yoktur der. Aynı şekilde biz insanlar, "normal görüşümüz" olarak bildiğimiz şekilde doğmasaydık ve sallıyorum x-ray olarak görmeyi normal sansaydık, tüm hayata, bilime dair düşüncelerimiz farklı olurdu, bilgi dediğimiz pek çok şeyin şekli değişirdi.

Şimdi tabula rasa bizim boş bir levha olarak geldiğimizi, yani eğer x-ray olarak görüyor olsak bile, yine bilgi denilen şeyi kendi şeklimizce anlamlandırabileceğimizin temelidir. Yani İnsan doğuştan bilgi denilen şeye ulaşımın temelini, kendi içinde barındırıyorsa farklı bir alemde gözünü açtığında, ora hakkında en ufak bir bilgi edinemezdi. Bu nedenle insan ortamlara uyum sağlayabilen, farklı şeylere, farklı türden yaklaşabilen ve yine de bilgiyi açığa çıkartabilen bir durumda olacaktır.

Daha arkasında farklı argümanlarla bezeli olsa da, örnek vermek açısından bu yeterli. Demeye çalıştığım şey, felsefi söylemler, birer cümlelik açıklamalarıyla okunup, anlaşılmaz. Elemanın biri bir şey demiş bilim şu an yanlışlıyor yhaaa kafasında bir bakış açısıyla hiçbir zaman bu felsefe alemine adım atılamaz.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol