ahlak temel olarak hayatta verdiğimiz kararların bir süre sonra artık reflekse dönüşmesi ve düşünmeden bir yönde karar vermeye başlamamızla oluşan bir şeydir. Ahlak bir nevi karakterimiz olarak da görülebilir. Bu nedenle ahlaksız diye bir şey yoktur en kötü insan bile ahlak sahibidir, temelde ahlaksız derken, onun kötü ahlaklı olduğu kastedilir. Aynı şekilde karaktersiz diye de bir şey yoktur.
Evrensel ahlak, belli bir davranış kalıbının, öğretilmediği taktirde her bilinçli insanda da o şekilde oluşacağı düşüncesine dayanır. Eğer bilinç, aynı zamanda acıyı da her zaman içeriyorsa, acı da istenilmeyen bir şeyse, bu istenilmeyeni başkalarına da yaşatmamak için uğraşmak gerekir düsturu evrensel bir ahlak olarak öne sürülebilir. Bunun gibi pek çok tartışma olsa da, bana kalırsa ahlak nosyonu, hiçbir şekilde sarsılmayan bir yüce varlık referansı olmadan, tam anlamıyla temellendirilemez. Bu sebepledir ki, sokrates'in sorduğu Tanrı iyi olduğu için mi bazı şeyleri emreder yoksa Tanrı emrettiği için mi bazı şeyler iyidir dilemması, hangisi seçiliyor olursa olsun, Ya Tanrıyı mutlak nokta seçer ya da İyi denilen, platonvari bir ideayı. Görüldüğü gibi her türlü Yüce ve sarsılmaz bir şeye dayanak gerekir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?