Eskiden deli gibi takıntılıydım, tamamen ideal olarak bir şeyleri tartışmaya ve kendim salakça bir düşünce içerisindeysem eğer, ondan uyanamayacak kadar o fikre gömülü kalmak korkusuna, bu nedenle de sürekli farklı düşünenler arasında bir tartışma ortamında bulunmayı kendime şiar edinmiştim. Başlarda anonim değilken, ister istemez bir ego devreye giriyor, belki de karşı taraf haklıyken, sırf egom yüzünden onu anlayamıyordum. Anonimlik tam da ihtiyacım olan şeydi, sıfır egoyla, her türlü tartışma içerisine dalabilecek, ve tartışma içinden belki "kazanan" olmasam bile, kendi fikirlerimi geliştirme açısından gerçek bir kazanan olacaktım. Tabi işler öyle gitmedi, insan ne kadar anonim olsa da, yine de kendine, o anonimlik üzerinden yine bir persona yaratıyor. Bu personaya yapılan saldırı da, yine egoyu tetikliyor. Uzun lafın kısası öyle ideal bir tartışma diye bir şey yok, başta canın acıyarak maruz kaldığın argümanlara, hayatın içerisinde on kere falan daha maruz kaldıktan sonra, acaba mı diye araştırıp ancak tüm bu süreçten sonra fikir değişebiliyor.
Anonimlik ego düzeyinde yararı olmayan, ancak birisi size çok kızarsa, gelip kafanızı kırmasın ya da çok severse gelip sapığınız olmasın diye işe yarıyor hala.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?