ahiret yokmuşçasına yaşamak

ibda
âlâm-ı şedide içerisinde müessif bir hâl-i vâziyettir.
üstâd bediüzzamân'ın tâbir ve anlatımı ile:

"eyvah, aldandık! şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. o zan sebebiyle bütün bütün zayi ettik. evet, şu güzerân-ı hayat bir uykudur; bir rüya gibi geçti. şu temelsiz ömür dahi bir rüzgâr gibi uçar, gider.

kendine güvenen ve ebedî zanneden mağrur insan zevâle mahkûmdur, sür'atle gidiyor. hane-i insan olan dünya ise, zulümat-ı ademe sukut eder. emeller bekàsız, elemler ruhta bâki kalır.

sözler / onyedinci söz / onyedinci sözün ikinci makamı.

sûre-i bakâra - 86. ayet-i celile.

onlar ahirete bedel dünya hayatını satın almış kimselerdir. Bundan dolayı kendilerinden azab kaldırılıb hafifletilmeyecek, onlara yardım da edilmeyecekdir.

evvelâ,
sûre-i ibrâhim - 21. ayet-i celile.

"hepsi toplanıb allahın huzuruna çıkarlar da zaifler o büyüklük taslayanlara: "siz sizin tebeanız (aveneniz) dik. şimdi siz allahın azabından (cüz'i) bir şey'i olsun bizden uzaklaşdırıb def edebiliyor musunuz?" derler. onlar da: "eğer, derler, allah bize hidayet verseydi biz de size elbette doğru bir yol gösterirdik. şimdi bizler sızlansak da, katlansak da birdir. bizim için sığınacak hiç bir yer yokdur".

allâh-ü zülcelâl, âhiret yokmuşçasına yaşayanların geleceğini dâhi tefsir etmiştir.

sûre-i enâm - 31-32. ayet-i celile.

"hakikat hüsranda kaldı o: allahın karşısına çıkacaklarını inkar eden kimseler ki nihayet saat gelib ansızın kendilerini bastırıverince "eyvah! hayatta yaptığımız taksırlerden dolayı hasretlerimize bak" derler o dem ki bütün veballerini sırtlarına yüklenmiş götürüyorlardır, bak ki ne fena yükler götürüyorlar!"

dünya hayatı, bir oyundan, bir oyalanmadan başka nedir? elbette dar-i ahıret korunan müttekıler için daha hayırlıdır, hala akıllanmayacak mısınız?

allah'a hakikatten yola çıkmak, meşakkat;
allah'tan yola çıkıp varılan şey, hakikat... der üstâd necip fâzıl.

evvelâ aldanmak tabiri ile açıklanacak bu durum, dünya hayatında nefsin bir narkozu içerisinde olmaktır. allâh-ü zülcelâl'in mûcizâtını ve pek derûn hikmetlerini tasdik edebilmek içün noktâ-i nazârı epey geliştirmek, farzdır.

"her lahza bir mucize vücuda gelir âlemde,
ey gâfil, her nefeste allah'ı zikret!"
http://kizillkara.blogspot.com

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol