acımak çok ahlaki bir tavır gibi görünse de arkasında büyük kötülükler taşır. Her şeyden önce acınan kişiyi, kendinden çok daha düşük bir seviyeye koyarsın başka türlü bu duygu hissedilmez. Sonrasında o kişinin sırf senden daha düşük bir seviyede olmasından dolayı ona iyilik atfedersin. Üstü başı parçalanmış ve ihtiyaç sahibi olduğu bariz birini gördüğümüzde, hemen iyi bir insan intibası uyanır. Tam tersi, iyi olabilmek için, iyilik ya da kötülük yapabilecek kapasiteye sahip olmak gerekir ki bu da güçlü olanın tanımıdır. İyilik güçlü olanda varolur, çünkü seçim yapacak gücü barındırır. Nietzsche'ye göre hristiyan ahlakı iyi olanı, aciz ve acınası olanla birleştirdiği için, güçlülerin kendilerini kötü hissetmesine ve köleler tarafından eleştirilecek bir koz geçmesine neden olmuştur. Acımak ahlaksızlıktır.
Engelli biriyle en son ne zaman konuştunuz? içten içe vicdan azabı duyarak ve ne derse desin onu alttan alıp, hiç tasvip etmeyeceğiniz bir konuda atıp tutsa dahi görmezden geldiğiniz mutlaka olmuştur. İşte acıma bize bunları yaptırır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
En yakın arkadaşım 4 yaşında bacağını kaybetmiş kemik kanseri yüzünden. Hayatımızın bir evresinde buluşmalarımıza hep geç kalmaya ve protezini öne sürmeye başladı. Bir gün buluşacağımız pubda onu beklerken 1 saat gecikeceğini haber vermek için aradı, yarım saat içerisinde orada olmazsa gelmeye zahmet etmemesini çünkü kalkıp gideceğimi söyledim. "Ema protezim" diye başladığında da "senin dört yaşından beri bacağın yok, dört yaşından beri bununla yaşayıp birçok yere zamanında yetişiyorsun. Bu bahane gerçek değil. Şayet gerçekten bununla yaşamayı öğrenemediysen bu da benim sorunum değil." demiştim. Engellilere de böyle iğrenç davranırım işte arkadaşlar, ben anlayışlı ve iyi bir insan değilim. Anlayışlı ve iyi bir insanmış gibi davranan kötü bir insanım.
Arkadaşım da bu acımama tavrımı sevdiğini söyler hep. Çünkü sürekli ona lüzumsuzca ve rahatsız edici bir şekilde acıyan birileri olur. Metroda engelli kartı kullanmak istemiyor diye "enayisin gerçekten. Senin bacağın yok, senden daha fazla uzva sahip herkes dalavere ile alıyor o kartları, mal mal işler yapma." gibi bir yaklaşım sergilediğimde de bunu gerçekçi buldu mesela fısjkcjd. İşte buyum.
Gerçekten acıdığım insanlar da senin dediğin gibi gerçekten acımayı en az hakedenlerdir. Böyle sülük manipülatifliği vardır bilir misin? Zavallılık maskesi altında senden bir şeyler koparmaya çalışır ve bunu bilirsin de. Ve sırf bu yüzden daha da zavallıdır zaten... İşte tam olarak böyle insanlar en çok acıdığım insanlar olur ve gerçekten bir çok insanın hamamböceklerine verdiği tepkiyi vermek isterim: çığlık atarak kafasına terliği indirmek... Ama yapamam. Sadece nefret edebilirim... Ama nefret ettiğimde de kafasına terlikle vuramam... Hem toplum normlarına aykırı, hem suç...