1902 yılında istanbul'da doğan bekdik, galatasaray lisesi'nde okuduğu yıllarda futbola başladı.. kısa zamanda a takıma yükselen ve olağanüstü bir performans sergileyen bekdik'i taraftar "aslan nihat" olarak benimsedi. bekdik'e arslan unvanı, takımı için çok iyi mücadele etmesinden dolayı seyirciler tarafından verilmiştir.
okula girdikten 3 ay sonra Galatasaray'ın kurucusu Ali Sami Bey beden eğitimi ve spor öğretmeni olarak Heybeliada Bahriye Mektebine atanmıştı. 4 sene burada emek verip çalıştıktan sonra 1919 yılı sonunda Ali Sami Bey'in de etkisiyle ve ilk göz ağrısı da olması sebebiyle Galatasaray'ın A takımına dâhil olmuştur. ilk maçında 5 Aralık 1919'da Union Club sahasında idman Yurdu karşına çıkman Nihat daha maçın başından itibaren herkesi etkilemeye başlamıştır. Sahada ayak basmadık yer bırakmayan ve durmadan koşan Nihat atletizmini, çevikliğini, hızını kullanınca rakipleri de şaşırtmıştır. ilk o maçta nasıl oynadıysa diğer maçlarda da o çizgisini devam ettirmiştir. O herkesten ayrı bir futbol oynuyordu.
1916-1936 arasında aralıksız olarak 20 yıl Galatasaray takımında 268 kez yer aldı, kaptanlık yaptı. 1923'te ilk milli takımda oynadı. Başarılı futbol yaşamında 21 kez milli formayı giydi. 10 maçta milli takım kaptanlığı yaptı ve milli forma aldı.
Tribünlerde taraftar onun komple sporculuğunu görmüş ve belki de ülkemizdeki ilk tribün bestesinde onun ismi geçmiştir.
Biz Fener'i yeneceğiz.
Mumunu söndüreceğiz.
Âlâlara, Zekilere
Futbol dersi vereceğiz.
Haydi Nihat! Haydi aslan!
Haydi Mithat! haydi çullan!
Ali kıran baş koparan
Allak bullak işte meydan!
Futbolu bıraktıktan sonra denizcilik ve binicilikle uğraştı. "Aslan" isimli teknesiyle yelken yarışlarında şampiyonluklar kazandı; 55 yaşına kadar boğazı yüzerek geçme yarışlarına katıldı. 1957-1960 arasında Demokrat Parti istanbul milletvekiliydi.
1957 yılında ülkede yapılan seçimlerde istanbul'dan milletvekili seçilen Aslan Nihat bir sene sonra her şeyi olan Galatasaray'ın istanbulspor ile oynadığı bir maçta aşırı heyecanlanmış ve kalp krizi geçirmiştir. Bir süre tedavi gördükten sonra tekrar eski sağlığına kavuşmuştur. Fakat bu defa da 27 Mayıs 1960 darbesi ile hayatının bir başka zorlu sürecine girmiş ve o dönemdeki tüm milletvekilleri gibi o da tutuklanmıştır. Daha sonraki süreçte gözden uzak bir hayat sürmüş ve 21 Haziran 1972 tarihinde vefat etmiştir. Mezarı ise Zincirlikuyu'da aile kabrindedir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?