iş hayatı

İş hayatı, ister profesyonel anlamda olsun isterse amatör kümede olalım oldukça zor ama bir o kadar keyifli bir hayattır. Kişisel başarıya ulaşmak insanı mutlu eder. Mutlu olmanın yagane temeli de işini sevmektir. Herkes işini tam ve hakkıyla yapsa, birbirinin kuyusunu kazmak yerine elinden tutup daha başarılı bir noktaya gelinebilse kendine yetebilecek bir ülkeyiz. Ama günümüzde devlet memuru mesai doldurmaya gidiyor (işini layığı ile yapanlardan söz etmiyorum) özel sektör desen herkes köle gibi çalıştırılmaktan mutsuz, genel olarak beyaz yaka ve masa başı iş yani statü bekliyoruz. Bunların hepsi de haliyle kaos ortamı yaratıp dengesiz bir iş istihdamına sebep veriyor. Güncel hayatta ara eleman bulunamazken diplomalı işsizlere ise her gün yenisi ekleniyor.

Kendi işim için konuşmam gerekirse Başta zordur, tecrübe kazanınca daha iyidir. bu sene üniversiteden mezun oldum, bir aydır çalışıyorum, bu ilk iş tecrübem.
İşveren Başlarken 6 ay sonra zam olacağını söyledi, kaldı 5 ay, biraz dişimi sıkınca gerçekten iyi paralar kazanabilirim, hem özelde hem kamuda çalışma şansı olan bir mesleğim var. Bazı bölümlerde bu yok.
Gençlere tavsiyem geniş çalışma imkanları olan ve kendi işini kurabileceğiniz bir meslek seçin. Tecrübe kazanınca şartlar iyileşiyor.
Devletle özelin şartlarını söylemem gerekirse, devlette işin garantidir ama yıllık zam oranları düşüktür. 2024'te memurlara senede %25 zam verdiler, 2025'te %11 zam verecekler.
Özelde ilk başta maaşlar yüksek değildir, tecrübeyle artar, zam oranı çalıştığın yere göre değişir.

sevdiğin meslek değilse eziyettir. bu sebeple kısa sürmeli. şanslıyım ki bakacak biri yok etrafımda. bu sebeple kafam rahat çalışmasam da ama kafayı yemediğimi söyleyemem tabi.

şu dönemde iş kurmak tek çıkar yol. kafamdaki projeyi gerçekleştirmenin zamanı artık yapacak bir şey yok. yeni yetenekleri öğrenmem lazım artık.