aşağıdaki sorular had aşımına iki güzel örnektir nazarımda:
- kaç para maaş alıyorsun? (çalışana)
- neden çocuk yapmıyorsunuz? (evli ve çocuksuzlara)
hadi ilkini bir dereceye kadar anlarım. kıyaslama ilkel insanın ilk becerilerindendir (sosyolojiye giriş, ilk dönem konularından). konuda detayı yazmasa da beyler ava çıktığında birbirine mağara ziyaretlerinde bulunan hanımların “niye senin duvarında çöp geyik resmi, el izi resmi var benim duvarımda yok!” diye dertlendiklerini, avdan dönen kocalarına "ulan yan mağaranın herifi mamut getirdi, sen bula bula tavşan mı buldun!" diye fırça attıklarını hayal edebilmiştim.
benzer şekilde, ilkelliğinden taviz vermeyip maaş soran da alacağı cevabı kendi maaşıyla ya da karısının, kocasının, oğlunun, kızının vs. maaşıyla kıyaslayıp azsa sevinecek fazlaysa dertlenecektir. kırmadan uygun bir dille geçiştirip söylememek lazım gelir.
ikincisi daha beterdir. hanım kısır çıktı, ya da bende iş yokmuş kısır çıktım demeni mi beklemektedir soru sahibi? kanımca bunu geçiştirmenin en uygun yolu da, uzun uzun nedenlerini, planlarınızı açıklamaya çalışmayıp "aslında şimdiye kadar olması lazımdı, evlendiğimizden beri istisnasız her gün dudak dudağa öpüşüyoruz ama henüz sonuç yok. bir anlam veremiyoruz" diyerek soru sahibinin mavi ekran vermesini sağlamaktır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?