gerçek anlamda bir türk solundan bahsedeceksek mevcut zaman dilimi oldukça yanlıştır. temizinden bir 50-60 sene önceye gitmek lazım gelir. 60'lardaki o gümbür gümbür öğrenci hareketleri (deniz gezmişler, mahir çayanlar, hüseyin inanlar ve daha niceleri), 70'lerde devrimci işçi sendikalarının başı çektiği toplumsal hareketler ve bunun getirdiği dayanışma ortamı gerçek ve en hakiki türk soludur, gerisi hikayedir.
ama sonrasında iş çığrından çıkmıştır. kanlı sağ-sol çatışmaları, saat başı radyolardan anons edilen gencecik delikanlıların ölüm haberleri ve kaos ortamı maalesef 80 darbesinin zeminini hazırlamıştır. darbe sonrası da malum olduğu üzere türk solu komple bitirilmiştir.
şimdiki Türk soluna hiç girmek istemiyorum. ama bir kaç cümleyle özetlemek gerekirse;
gerçek solculuğun ne anlama geldiğinden bihaber solcumsuların oyalama ve statükoyu koruma taktiğinden başka bir şey değildir yaptıkları. kendilerinden önceki sol nesillerin hatırasına hiç saygı duymadan, kendilerini kürtlük meselesi, cinsiyet eşitliği, lgbt, çevrecilik gibi havadan sudan mevzularla ifade etmeye çalışıp, amiyane tabiriyle tatlı su solculuğu yapmaktadırlar. tek gayeleri muhalefet kalesini korumaktır. iyidir orası çünkü. dokunan eden yoktur.
bunların destekçileri de, konuyu (sözde) entellektüel düzeyde kadıköy birahanelerinde laflayıp dururlar. ama bunu yaşam tarzlarına, ya da elini taşın altına sokma raddesine getirdiğinizde hiç birini ortada göremezsiniz. çünkü biralarını yudumlarken bilmiş bilmiş konuşmak pek kolaydır. ama konfor alanından çıkıp bu doğrultuda örgütlenmek ve bir şeyler yapma çabasına girmek zordur, yürek ister. ve o yürek de o güzel insanlarda vardı o güzel atlarına binip giden…
normalde siyaset, din ve futbol konularında topa hiç girmem. kırmızı çizgimdir. ama başlığı görünce kendimi tutamadım. ilk ve son siyasi girdim olsun bu. şimdiye kadar yaptığım gibi genel günlük konularda yazmaya devam edeyim. siyaset kim ben kim!
neyse. hadi tutmayın beni, Silivri hazırlıklarına başlayayım ufak ufak (işte böyle böyle sindirildi zaten bu toplum), kalın sağlıcakla.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
Kemalizm sağcı faşist ideolojidir
Bunu anlamamak için enden diretiyorsunuz
Karşıt görüşü kaldıramaz: Yanlış
Her şeyi çok ciddiye alır: Kısmen doğru. Ciddiye alınması gereken ne varsa alırım. Ama pek çoğunun mizahi yönünü bulup kendim ve çevrem için yumuşatmaya çalışırım.
Her zaman onaylanmak ister: Onaylanma isteği her insanın doğasında vardır. Dolayısıyla fazla önem vermesem de "bende yok" diye rüzgar yapamam. Ama en azından onaylanma haricinde eleştiriye de açık olduğumdan eminim.
Psikolojik olarak sağlıklı değil: Bak o kesinlikle doğru.
Dolayısıyla verecek cevabım elbette vardı. Sadece tartışmayı sürdürecek takatim ve isteğim yoktu. Biliyorum, sağlıklı bir tavır değil. Böyle bir mecrada fikrini paylaştığında karşı tez geliyorsa, görüşünü savunman lazım. Sağlıklı olan bu. Ama girdimde de bahsettiğim konularda aklıselim bir tartışmaya hiç tanık olmadım. buna da neden yazdıysam artık… desiğim gibi ilk ve sondu.
Bir önce yazdığım yorumun ironi barındırdığını düşünerek tonunu yükselttiğini düşünüyorum. Onun için dert etmedim. Katılmadığım görüşlerin olsa da girdilerini okumaya elbette devam edeceğim. Zaten sözlüklere girmemin temel nedeni aslında daha çok karşıt görüşleri okumak. meşrebine uygun görüşleri okumamın gelişimime bir katkısı olmaz. Neyse, çok uzattım, güzel bir gün dilerim.