Ay toplumda mantar gibi garip garip insanlar ünlü oluyor, tam olarak neci olduğunu da bilemiyorsun. Bu hanımefendi de ne olduğunu tam bilemediğim ama bir çeşit psikolojik probleme sahip olduğuna çok inandığım (artık paranoid mi histrionik mi neci anlamadım) erkek sevici hanımefendi. Kitapları var, ABD California Newport Üniversitesi'nde davranış bilimleri okuduğu iddia ediliyor. Evlilik danışmanlığı yaptığı söyleniyor. azra kohen için de bilmemne üniversitesinde böyle bir eğitim aldığı söyleniyordu. Bu davranış bilimleri tam olarak ne oluyor, biri bana allah aşkına söylesin? Psikolog, terapist falan değil galiba bu insanlar. Nedir bu? Sosyal psikoloji üzerine bi eğitim programı falan mı? Gerçekten en ufak fikrim yok.
Ben iki gündür istanbul sözleşmesi konusundaki söylemlerini izliyorum kendisinin. Bu konuya şimdi ne diye sardın diyecek olursanız, hiç fikrim yok valla uyuyamıyorum, karşıma düşüyor.
Bu erkek sevici histerik çılgın, anksiyetemi inanılmaz derecede yükseltip beni dehşete düşürdü. İnsan yapısı gereği irrasyonel bir canlı, onu kabul ettim. Ama bu kadar da bu kadar da olması çok fazla. Gerçekten bu çeşit insanlar beni ciddi anlamda korkutuyor.
Ortak özellikleri galiba laf salatası ile karşısında konuşan kişiyi etkisiz hale getirmeye çalışmak. Tüm manipülasyon çabaları öyle çocukça ve kör göze parmak ki, insan inanamıyor. Herhalde diyor bilinçli olarak yapıyor, hani salağa yatmanın böylesi herhalde kendi başına bir persona oluşturmakla alakalı olsa gerek. Şöyle bir şey: "bak ben öyle saf bir insanım ki, manipüle etmeyi bile beceremiyorum." Hani bu ön kabule kapılalım da öteki manipülatif tavırları anlamayalım, zaten beceremez diye gerçek dışı bir samimiyet bulalım falan istiyor olması lazım. Ya da mantıksal düşünme yetisinde ve sebep sonuç ilişkisi kurma konusunda hakikaten bir eksiklik söz konusu. Buna da inanmam çok mümkün olamıyor california üniversite'lerinde okunduğu ve kitaplar yazıldığı iddia edildiği için.
Kendisinin aslında erkek sevici olduğunu da düşünmüyorum gerçekte, çarpıcı olsun diye öyle diyorum. Erkek sevici benim mesela, erkekleri severim gerçekten :d. Bu hanımefendi daha ziyade kadın düşmanı.
Gerçekten inanılmaz. İnsan nasıl kendini programlara çıkıp da bu hallere düşürür. Karşısında istatistik verileri, dava emsalleri ve çeştli sosyolojik araştırmaları kurum ismi ve sene bilgisi vererek refere eden avukatlar varken tüm savunmasını nerede bulacağımızı bilemediğimiz sözde araştırmalara, sosyal medyada yazılan yorumlara ve mailine gelen sanal mektuplara dayandırıyor. Hiç de utanmıyor, kendini eksik de hissetmiyor. Bir an bile durup ben şu an ne saçmalıyorum, burada ne işim var da demiyor, susmaksızın konuşuyor.
Kendisinin bir iddiası var, yapılan araştırmalara göre türkiye'de pedofili araştırmaları yapılmış ve şu meslek gruplarının altı çizilmiş:
1-imamlar
2-okul kantincileri
3- öğretmenler.
Bunu mümkün görmüyor. Toplumu sarsmak için uydurulmuş bir araştırma olduğuna inanıyor. Ben de mümkün görmüyorum arkadaşlar çünkü kadın 2 adet akciğerim var dese şüphe edecek haldeyim. Ama şayet bu gerçek ise hemen ben kendisini gerekçelendirmek isterim: evet yapılan "gerçek" araştırmalar, pedofil bireylerin zaten çocuklar ile yakınlık kurması garip kaçmayacak ve çocuklarla içli dışlı olabilecekleri meslekleri seçtiklerini söylüyor zaten. Eğitim düzeyi düşük ise servis şoförlüğü, palyaçoluk gibi meslekler de seçebiliyor bu insanlar. Vallahi üşenmem kaynak da bulurum şu dediğime dair.
Hiç anlamadığım bir şekilde, eşin evden uzaklaştırıldığı durumda gidecek yer bulamayıp arabalarda donarak öldüğünü falan iddia ediyor. Aynı eşe kadınların büyük bir hürmet ve saygı göstermesini bekliyor. Ay kusura bakmayın ama ben niye evine barkına bir şey olsa kafasını sokacak tek bir dam bulamayıp arabasında ölecek kadar antisosyal veya çaresiz bir adama saygı duyayım tam olarak? Hadi otele gidecek parası yok, o da sorun da hadi yok, ailesi de mi yok? Evine gidebileceği 1 arkadaşı da mı yok? Bu normal mi? Ben şu an sokakta kalsam bana kol kanat gerecek onlarca eşim dostum var. Belki de bu adam o kadar manyak ki evinde eziyet ettiği karısı dışında kimseyi etrafında tutamadı, olabilir mi sema maraşlı?
Ay gerçekten çıldırdım. Psikolojik ve ekonomik şiddeti kaale almayan bir evlilik danışmanı nasıl olabiliyor bu ülkede? Ben de olayım evlilik danışmanı, ilişki koçu, mentor falan. Çünkü bu işten para kazanmakla alakalı yasal süreç hayli kolay ve pek bir vasıf aranmıyor herhalde böyle meydana fırlayan insanlarda da.
Bir kadının böylesi delicesine, empatiden uzak bir şekilde hemcinslerine saldırabilmesini gerçekten aklım almıyor. İnsanların keşke sadece psikolojik ve / veya ekonomik şiddete uğrayışını konuşuyor olsaydık. Aslında ağırlıklı olarak öldürülmelerini falan konuşuyoruz çünkü şu anda biz ülke olarak :d. Keşke ya keşke senin kafayı taktığın gibi karı kocanın evin içinde birbirine bağırmasını ve kadınların şımarıkça, naz niyaz ettirmek adına evine polis çağırıp kocasını nezarete attırmasını falan konuşsaydık. Yemin ederim bu toplumsal sorun daha kolay çözülürdü. Kadın cinayetleri ve kadına karşı şiddet asla kadın sorunu değil, toplum sorunu ve hatta erkek sorunudur. Sema hanımın bahsettiği senaryoyu da tersten bakarak "kadın sorunu" diye niteleyeceğim çünkü kadının yarattığı sorun olurdu. Ve eminim bu tür bir "kadın sorunu", şu an mücadele ettiğimiz "erkek sorunu"ndan daha kolay çözülürdü.
Ne zaman feminizm konuşulsa bir aklıevvel çıkar ve "kadın kadının kurdudur" diyerek kadına şiddeti de başka kadınlar üzerine yıkmaya çalışır. Burada bahsedilen eşitler arasında bir mücadeledir arkadaşlar. Hem kas kütlesi hem de ekonomik kazanç bakımından avantajlı konumda olan bir kişinin veya kişilerin dezavantajlı kişilere keyfi ve sürekli şiddet uygulaması değildir. Eğer böyle örnekler varsa da emsali azdır. Toplumda yaygın olan bunlar değil ne yazık ki. Dolayısıyla münferit olayları toplumsal sorun olarak kabul etmek ve onu çözmek için seferber olmak beklenen bir toplumsal ve politik reaksiyon olamaz. Siz sapla samanı ayıramayacak kadar salak mısınız cidden ya?
Kadının boşanmak istemesini, öldürülmeyi hak etmesine gerekçe olarak gösteren aynı kadın, aynı program içerisinde kadının uzaklaştırma kararı çıkararak erinin egosunu zedelemektense insan gibi oturup eriyle konuşup boşanması gerektiğinden dem vuruyor. Bu kadın nasıl evlilik danışmanı olarak bu ülkede çalışabiliyor ve kitapları okunuyor aklım almıyor. Akli melekeleri ve mantık sistemi düzgün çalışmıyor bu insanın arkadaşlar...
Gerçekten erkeklik egosuna en ufak bir sözlü saldırıda tabancaya sarılan adamların veya kadının üstüne yürüyen çapsızların, utanmadan "ema askere gidiyom, ema nafaka ödüyom" diye ortalıkta ağlanmasını da aklım almıyor. Arkadaşım senin erkekliğin bir tek kadın döverken mi meydana çıkıyor ya? Ben erkeğim, erkeklik gururum, namusum diye diye vahşet saçmayı biliyorsan defol git vatani görevini de ağlanmadan yap anasını satiym, hayatında bi işe yaramış olursun. Ev geçindiriyormuş, beyime bak hele... Geçindireceksin tabii, kadını eve kapayıp pıtır pıtır çocuk peydahlamayı biliyorsan, hele bir de kadının çalışma hayatına katılmasına müsaade etmiyorsan bi zahmet ev de geçindireceksin, nafaka da vereceksin. Dalyaraklara bak hele sen...
Gerçekten cinlerim tepeme sıçradı. Çok saygı duyduğum bir hocam var, kendisi de erkektir. Nereden çıktıysa bir gün erkeklerin ağlak saldırgan manyaklığını konuştuk. Dedi ki "çok güçsüzler çünkü ragazzo, doğada bizim türümüzün erkek cinsi kadar güçsüz canlı göremezsin." Ben tabi o zaman anlamadım, dedim nasıl güçsüz ya, baya da avantajlılar falan. "E güçsüzler tabi" dedi.
Şimdi düşününce o kadar haklı ki. Gerçekten yeryüzünde bu kadar kompleksli, bu kadar kendine yabancı, bu kadar mızmız, bu kadar hayatla uzlaşamamış, bu kadar sefil canlı yok ya... Bi bizim maçolar var işte, yemin ederim hamamböceğinin yaşam karşısında dirayeti daha fazla.
Kadın dediğine bir tabur erkek tecavüz eder, bi yıkılır sonra kalkar yeniden içinden yaşam sevgisi, merhamet ve üretkenlik doğurur. Çocukları katledilir, başka anneler aynını yaşamasın diye koştur koştur programlara gider, mahkeme kovalar. Tecavüze uğrar bekaretini ispata çalışır, orada gerçekten kişisel bir intikam da o kadar söz konusu olmuyor ki... Başkası da bunu yaşamasın hissi her şeyin önüne geçiyor o yıllar süren mahkemelerde inat etmekte. Böyle bi zihinsel sağlamlık ve rejenerasyon yeteneği karşısında bu çapsızlar ne yapacak? Tabii ki onunla yüzleşmeyi kırılgan egosuna yediremeyip kadını, çocuğu, fiziksel olarak kendinden zayıf gördüğünü tahakküm altına almaya çalışacak, beceremeyince de ortadan kaldıracak. Başka neye gücü yeter?
Ay allah kahretsin hepinizi yine sabahın beşinde delirdim ya, iyice kedili deli kadın oldum. Kaydı şirazem falan her şeyim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?