franz kafka

alaskan crab
sizi siz yapan şey nedir sorusunu sormayı çok seven biri olarak, dönüşüm kitabını okurken, yaptığım düşünce deneylerinden birini okuyormuşum gibi hissetmiştim. Örneğin en bilinenlerden birisi, hayatınızda çok yakın olduğunuz birini düşünün, bir gün karşıdan karşıya geçerken o kişi hızlı davrandığı için, hızla gelen bir arabaya çarpılıyor. Gözünüzün önünde parçalanan yakınınıza dikkatli baktığınızda tuhaf mavi kanlar eşliğinde beyin yerine turuncu bir jöle görüyorsunuz. Esas soru şu, ceteris paribus ilkesi gereği bu olayın tam olarak böyle gerçekleştiğini varsayarsak, sizin yakınınız hakkındaki düşünceleriniz değişir miydi, kandırılmış mı hissederdiniz, Yakınınızı hiç tanımamış olduğunuzu mu düşünürdünüz? Bu hikayenin esas amacı, sizinle insan gibi konuşan, duygulanan birinin, farklı bir yaşam formu olması, onu o yapmaktan çıkarır mı sorusunu sezdirmektir.

Aynı şekilde bir anda böceğe dönüşmek, aslında içten içe hala oyken ve ailesi de her ne kadar başta kendilerine itiraf edemeseler de bunu anlamışlarken, hiçbir şekilde iyi niyetle ona yaklaşılmaz. O kadar çirkin bir şey haline gelmiştir ki, o direkt konuşabilse bile, hala o olsa dahi yine ailesinin tavrının değişeceğini pek sanmıyorum. Bir de kitap boyunca, sadece beden değişmesi olarak kalmaz, bedenle beraber "ruhu" da değişmeye başlar. Çok tuhaf duygular içerisinde bırakan güzel bir kitap.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol