christoph daum

hakkı çokça yenmişti. alman milli takımının başına geçecekken, gerçek mi yoksa yalan mı olduğu belli olmayan bir iddia nedeniyle milli takım serüveni başlamadan bitmişti. beşiktaş'ın o dönemki başkanı kendisine sahip çıkmış ve onu takımın başına getirmişti. zor bir dönemden geçen ve her hafta dava için almanya'ya giden daum, bu süreçte başarısız olmuştu. ancak bir sonraki sezon, dava lehine sonuçlandıktan sonra, austria wien takımının başına geçmiş ve sezonu şampiyon olarak tamamlamıştı.

bir sonraki sezon, fenerbahçe yönetimi yine başarısız ve çalkantılı bir sezonun ardından paul le guen ve daum arasında yapılan oylamadan daum galip çıkmış ve takımın başına getirilmişti. paul le guen kanadı istifa etmiş ve olası yeni başarısızlığa karşı erken bir protesto çekmişlerdi. daum'lu fenerbahçe, gençlerden kurulu kadrosuyla arzulu, hırslı ve duran toplarda usta bir takım kimliğine bürünmüştü.

bir önceki yılın şampiyonu beşiktaş, yoluna doludizgin ve seri galibiyetlerle devam ederken, yarım sezonluk dönemde daum'lu fenerbahçe'ye 11 puan fark atmıştı. beşiktaş'ta şampiyonluk havasına erken girilmiş, takım ciddi olmayan bir kamp dönemini geride bırakmıştı. fenerbahçe'de ise hooijdonk'un duran toplarına ilaveten, gol yollarındaki tıkanıklığı aşacak bir isim arayışına girilmiş ve daum'un en iyi olduğu alan olan brezilya scouting çalışmalarının yeni bir ürünü olan nobre ile türk futbolu tanışmıştı.

saraçoğlu'nda her maçında ikişer gol atan nobre, fenerbahçe'nin kronik deplasman futbolu sorunuyla başa çıkmakta zorlanıyordu ve deplasmanda fenerbahçe güç bela tek farklı skorlarla yoluna devam ediyordu. beşiktaş camiası, kötü geçen ara sezon kamp dönemine ilaveten samsun deplasmanında yaşanan facia sonrası önlenemez bir şekilde düşüşe geçmişti. ilhan mansız'ın uzak doğu'ya transferi sonrası gelen adrian ilie de takıma çare olamamıştı.

fenerbahçe'nin iyi gidişatı inönü deplasmanına kadar devam etmiş, inönü deplasmanında gelen 3-1'lik galibiyet, fenerbahçe'yi daum'lu yılların ilk şampiyonluğuna ulaştırmıştı. bir sonraki yıl alex'li sezon başlamış, ara transferde anelka takıma dahil olmuş ve hooijdonk ile yollar ayrılmıştı. defansif anlamda sıkıntılı olan takım, hücumda ise gücüne güç katmaya devam etmiş ve alex'li, nobre'li, anelka'lı takım, içeride nobre'nin 72. dakikada attığı golle galatasaray karşısında galip gelerek şampiyonluk ateşini yakmıştı.

2005-2006 sezonuna sadece nokta atışı appiah transferi 8 milyon euro bedelle gerçekleşmiş, fenerbahçe ilk iki maçında beraberliklerle sezona başlamış olsa da sonraki maçlarda elde ettiği seri galibiyetlerle sezonun mutlak favorisi konumuna gelmişti. konyaspor deplasmanında anelka'nın elle attığı gol iptal edilmemiş, sonrasında sansasyonel süreçler baş göstermiş, dönemin konyaspor teknik direktörü aykut kocaman, kara düzene karşı futboldan elini eteğini çekeceğini deklare etmişti. belki de kaderin bir cilvesidir ki tartışmalı 3 temmuz süreci ve sonraki süreçlerde de fenerbahçe'nin teknik direktörü aykut kocaman olmuştur.

levent bıçakçı görevi bırakmış ve o dönem güya balık tutarken verdiği tesadüfi röportajda kendi döneminde fenerbahçe lehine hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu minvalinde açıklamalar yapmıştı. federasyonun başına baş g.saray'lı ve mehmet ağar taşeronu haluk ulusoy ve malum ekipler gelmiş ve bu sefer de fenerbahçe'nin önlenemez düşüşü başlamıştı. kayseri deplasmanında son dakikada gökhan ünal'ın golüyle mağlubiyet gelmiş, aynı gökhan ünal 2009-2010 sezonunda bomboş pozisyonda topu sağ üstten dışarı nişanlayarak fenerbahçe'nin ikinci son dakika şampiyonluk kaybının aktörlerinden olacaktır. ha keza, 3 son dakika şampiyonluk yitiren takımın kaptanını camia omuzlara alacak ve heykelini dikeceğinden burada gökhan ünal'ın kaçırdığı gol herhangi bir enstantane olarak hafızalarda kalmalıdır; herhangi bir ima ya da özellikle dışarı vurdu gibi bir anlam çıkarılmamalıdır. futbolda sahanın içinde her ne yaşandıysa hakikat odur; goller kaçacaktır, şampiyonluklar kaçacaktır, başarı ve başarısızlık hep insana dair olacaktır. ancak işin yönetimsel, medya ve algı boyutları ayrıca ele alınmalı; mafyatik yapı her daim incelemeye alınmalıdır.

o sezonun bir diğer dramatik mağlubiyeti, ersun yanal'lı, arda turan'lı ve diğer g.saray altyapı tandanslı oyuncular topluluğu vestel manisaspor karşısında 5-3'lük skorla alınmış ve şampiyonluk riske atılmıştır ki fenerbahçe'nin mevcut son şampiyonluğu da ersun yanal döneminde kazanılacaktır. sonrasında malum denizli maçında son dakikalarda appiah topu dışarı nişanlayacak ve 1-1 biten maç, o sezona kadar sanırım tarihin en iyi fenerbahçe'sini sezonun ikincisi yapacaktır. 2/3 şampiyonluk sonrası daum'dan istifası istenecek ve belindeki bir rahatsızlığın tedavisi bahane edilerek daum'la yollar ayrılacak ve zico'lu yıllar başlayacaktır. daumsuz 3 sezonu 1/3 şampiyonluk ile tamamlayan fenerbahçe, 2009-2010 sezonuna eski dost ile yeniden giriş yapacak ve seri galibiyetler “bu iş tamam” dedirtecektir.

iyi giden takım önce colin kazım'ın disiplinsiz davranışlarından kaynaklandığı düşünülen trafik kazası ile sekteye uğrayacak ve takımın önemli bir parçası olan kazım kazım fransa'nın toulouse takımına kiralanacak, yerine mevkidaşı olmayan gökhan ünal, dönemin sportif direktörü olan aykut kocaman tarafından transfer edilecektir. yine son maça kalan sezon içeride trabzon beraberliği ile bitecek ve daum ile yollar ayrılacak, aykut kocaman'lı yıllar başlayacaktır. toplam dört sezonda 2 şampiyonluk, 2 de son saniyede kaybedilen şampiyonluk ve türk futboluna katkılarıyla hafızalarda derin izler ve hatıralarda güzel tatlar bırakmıştır.

daum hocamız, esasında katkıları ve başarılarıyla beraber keşkeleri de çokça barındırmıştır kendi hayatımızda ve bizlerin hafızalarında. örneğin, keşke leverkusen sezonunda kupalara ulaşabilseydi ki hepsi yine son dakikalarda yitmiştir. alman milli takımının başına gazi eşofmanlarıyla geçebilseydi ama belki türk dostu olmasından, belki başka sebeplerden, belki de gerçekten yasaklı madde kullandığından komploya kurban gitmiş ve son dakikada iş yatmıştır. fenerbahçe tarihinde 3 sene üst üste şampiyonluğa ilk defa bu kadar yaklaşmış ancak bugünkü gibi o gün de kalan 17 takıma karşı bir tek fenerbahçe yara bere içinde mücadelesini vermiş ancak son dakika top içeri değil, direğin yanından dışarı gitmiştir. böylece yine tarihe tanıklık etme ve tarihe geçme işi hem camiamız hem de daum açısından tabiri caizse yalan olmuştur.

2003-2004 sezonundan 2023-2024 sezonuna kadar keşke daum ile devam edilebilseymiş, zaten en az bu kadar başarılı ya da en fazla bu kadar başarısız olurduk kanımca. katkılarınla, keşkelerinle her şey için teşekkürler. nurlar içinde uyu çocukluk ve gençlik yıllarımın en sevdiğim, en sövdüğüm kahramanı. hakkını helal et, bizimkisi helaldir hocam...