fakirlerin fakir olma sebebi

yalniz bir edim
Türkiye gibi orta sınıf ülkede biryerlere gelmek istiyorsan ya yalamasını iyi bileceksin yada çalmasını.

Türkiye de ünüversite diploması olmayan kişiler çok yüksek mertebelere gelebilmekte mesela.
mefauf
Bir sürü sebebi olduğundan eminim ama ben birini ele alarak başlamak istiyorum.

(bkz: iç göç)

ülkemiz için konuşacak olursak, fakirlerin fakir olmasının bir nedeni de iç göç. iç göç ve sonuçları hakkında bir şeyler karalamak isterim. zira iç göçün nedenlerine girersek -özellikle de doğudan batıya olanı- içinden çıkamayız.

şöyleki; şimdi doğudan batıya göç ettikten sonra bu göç eden -göç etmek zorunda kalan- aileler gittikleri yere sadece çoluk çocuk gittiler. yani yanlarında herhangi bir mal mülk götüremediler. zaten çoğu götürecek hiç bir varlığa da sahip değildi. köylerinde çiftçilik yapan, bazen de büyükşehirlere gidip inşaat işi yapmış insanlardan bahsediyoruz değil mi!

gittikleri yerde derme çatma bir yer bulup yerleşmek ve karın tokluğuna çalışmak zorunda kaldılar. bildikleri işi yaptılar tabii. inşaat işi. kimi kalıp, kimi demir, kimi sıva derken arsalar inşaata inşaatlar koca koca sitelere dönüştü. bu siteler orada arsası hatta tarlası olan köylü mehmet amcayı mehmet efendiye terfi ettirdi.

durur mu mehmet efendi? durmaz tabii rant bu tadına doyum olmaz. mehmet efendi bağını bahçesini müteahhitlere hisseli vermeye ve servetine servet katmaya devam etti. fakir yine fakir. fakir yine yevmiye derdinde. çocuk okutmak için çalışmalı elbette.

göç edenin; geldiği yerde bıraktığı tarlalar gittiği yerde olsaydı o da milyoner olabilirdi elbet. ama şans işte. her zaman olduğu gibi düşene bir tekme de o basıyor. göç eden gittiği yere sorun da götürdü belki ama hiç kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçek var ki. o da gittiği yere değer kattığıdır. orada daha önce üçe satılan sonra beşe, daha sonra ona hatta onbeşe. abartmıyorum yüze yüzelliye sattırdı yeri geldi.

göç eden fakirliğin dibini görürken gittiği yerdeki fakir insanlar ise zenginleşti. bir büyüğümün dediği gibi; oğlum biz geldik buralar portakal bahçesiydi. portakala yevmiyeci giderdik. şimdi site oldu oralar karılarımız gündelikçi oldu, bizler ise tüpçü, kurye, usta, bahçıvan vs vs olduk.
yağmurun denize yağması gibi onlar servetine servet kattı bizler sefaletimize sefalet!

işte bunlar hep iç göç işte.
edwird 2
Devrimci olamamaları. Sizden çalınanı çalmanız bir haktır. Baş eğerseniz sömürülmeye devam edersiniz.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol