incel

alaskan crab
İnternette gezinmem hasebiyle bunlardan bazılarına denk gelip tartışmışlığım var. Tartışma dediysem, öyle değil böyle! tarzı bir kavga değil. Gerçekten anlamak istedim. Ortak noktaları, arabesk kültürü, ilkel darwinizm, çabalamamak için verilen aşırı gayret. Arabesk kültüründen kastım, acıların çocuğu modları var ve bundan keyif alıyorlar. İlkel darwinizmden kasıt ise, bilimselliğin günümüzde anında ikna etme durumunu kullanmak için, işlerine gelen kısımları alıp, kendi fikirlerine yediriyorlar. Genetik olarak kötü durumdayız, hiç şansımız yok vs vs. Çabalamamak ise, Occam'ın usturası gibi bir yöntem. Eğer bir durum karşısında yapılabilecek iki şey varsa ve ilki çaba gerektiriyorsa, çaba gerektirmeyeni seç. O seçtikleri de zaten genelde, kendilerine acıma, güya hakikati anlayıp kabullenme ve sızlanma.

Tabi bunlar da kendi içlerinde farklı yerlerdeler, kimisi aşırı öfke duyup, birbirlerini gazlayarak zarar veriyor, kimisi dertli takılıp, hayatı çözmüş olmanın mahmurluğuyla, film, dizi, oyun gibi şeylerle hızlı bir şekilde ölümün gelmesini bekliyor.

Öyle kötü bir yerlerdeler ki, bunları görünce, redpillci olsalarmış keşke diyorsunuz.
ragazzo solo ragazza sola ragazzo solo ragazza sola
Hayatta beni en çok çıldırtan şeyler:
1- evrim bilimini kafana göre sosyal yaşama uyarlamak ama bunu yaparken işine gelen kısmını işine geldiği gibi almak. Çarpıtmak.
2- umumi tuvaletlerin kirli bırakılması
3- kişisel sınırların ihlali.

Tam olarak bu sıralama ile. Fark ettiyseniz hepsi eşit düzeyde bir zeka yoksunluğu gerektiriyor... Ben bir biyoloğum. Sadece 1 dönem evrim dersi aldık. Onun dışında tüm ders programımız canlılığın evrimsel gelişimi ile ilişkilendirilerek oluşturulmuştu ayrıca her dersimiz evrimle ilintili idi. Dolayısıyla rahatça şunu söyleyebilirim ki "genetik bu değil." Ayrıca modern dünyada kimse genetiğin kendisine biçtiği role bağlı yaşamıyor. Gargamel burnu olan burun yaptırıyor, şekeri olan İnsülin alıyor, sivilcesi olan akne tedavisi görüyor. Bu çağ böyle bir çağ.

Darwinizm de ilk ortaya atıldığı anda bile bu kadar ilkel değildi gerçekten. Bi gidip türlerin kökenini, baegal gezilerini okusunlar sonra insan evrimine dalsınlar bi baksınlar bakalım kin kustukları kadınların ilkel çağdaki rolü neymiş? Mağara mı süpürüyolarmış, nöbet tutup ava yemiş toplamaya falan mı gidiyorlarmış?

Herkes bi tutturdu doğada erkek güçlü erkeğin dediği oluyodu diye. Ben de buna denk geliyorum. Hangi doğa bu alooo? Doğada kimin dediği olur ben söyleyeyim, gelecek nesle kim daha çok yatırım yapıyosa onun dediği olur. Sadece erkekten daha büyük bir protein kütlesini bu işe yatırdığı için bile dişi bu noktada avantajlıdır. Kaldı ki spermden daha büyük yumurta üretmekle de kalmaz yavruyu (memeliler özellikle) içinde bir miktar büyütür, doğurduktan sonra da bakım verir. Seçici taraf da bu yüzden dişidir. bu yüzden de kıymetlidir erkek için. Öyle maymun maymun oynarlar ortada veya birbirleri ile kapışırlar. Utanmasalar hayvanlar için de uğraşacaklar erkekler seçsin diye.

Ataerki şaha kalkmışken, millet sapır sapır töre cinayetlerine kurban gidiyorken hiç sesi çıkmıyodu bu ılıkgötlerin. Ne zaman ki bu ülkede de dünyada da kadınlar da zıvanadan çıktı, bu çapsızlar kendi yetersizlikleri ile yüzleşti de kudurdular böyle. Hiç utanmadan ağlıyor bi de, ben yeterince cazip bi erkek olamıyorum, gidip kadınları öldüreyim, eziyet edeyim falan diye. Hey yavrum hey, narsisizmin de adabı vardır. Sen tüm narsisizmini çüküne bağlarsan onun üzerine kurarsan, çüküne de paye verilmediğini görünce böyle yıkılırsın işte.

Millete feminazi feminazi diye karşı çıktılar, patriyarka diyen kadına ağız burun eğdiler. Bu çük narsisizmini bir güzel yaratıp beslediler. Şimdi ceremesini yine "güçsüz" olan kadın çekiyor.

Nası bi güçsüzlükse onu da anlamadım. Tarihte her türlü fiziksel ve psikolojik şiddeti kadın çeker sapıtıp böyle işler yapmaz onu dönüştürür mönüştürür yine yararlı bi şeye, o acıyı da yani. Bunlar çükümüz değer kaybetti diye kimlik krizleri geçirip dünyayı yerinden oynatır. Zaten bir savaş da olsun ki çük krizi yüzünden çıkmasın, kendi yarattıkları savaşa gitmenin dramasını yaparlar, birkaç ay askerlik yapmanın dramasını yaparlar, iş bulsalar çalışmanın, bulamasalar çalışmamanın dramasını yaparlar. Kadınla birlikte olsalar birlikte oldukları kadını aşağılar, değersizleştirir, yalnız olsalar yalnızız beğenilmiyoz diye ona buna dert olurlar. Hayatımda bu kadar mental anlamda zayıf bir canlı daha görmedim ya. Sonra 5 tane daha fazla kas lifi var diye kadına güçsüz falan derler bi de.

Ay gerçekten bitmiyor erkek sinirim.
Teşekkür ediyorum 1 part da burada kustum.
ragazzo solo ragazza sola ragazzo solo ragazza sola
Not: yazamamışım okurken gördüm. Beagle Gezileri. Can yayınları şöyle çevirmiş:
https://www.canyayinlari.com/beagle-in-yolculugu-9789750764219?gad_source=1&gclid=Cj0KCQjw05i4BhDiARIsAB_2wfBUry7QklULpP3S7H77Y_AoC0DeshaXitvpAl8flJGYoKJD_HnucyUaAuBHEALw_wcB
Meraklısına bırakmış olayım.
alaskan crab alaskan crab
Ahahaa gayet haklı bir yazı olmuş. Ne yalan söyleyeyim bazen ben de, insan temelli bir çıkarım yaparken, biyoloji gibi temel söylemlere başvuruyorum. Bir biyolog olmasam da, Evrim felsefesi, Evrimsel psikoloji ve biyoloji felsefesi dersleri aldım. Nietzsche'den tutun da, carnap'a kadar, kimi konuşsak öyle ya da böyle konu evrime geliyor. Nasıl gelmesin, İnsan merkezci bir sistemden, evrim tokatı sayesinde, hem dini yapılar, hem de bilimsel paradigmalar çöktü, hala daha onun sancılarını hissediyoruz. Bir biyolog olarak, evrimden dem vurduğumda belki sinir yapıyor olabilir ama tam da benim yapmam gereken şey bu. Laboratuvarda, onu ona ekleyip, sonucunun ne olduğunun bir kağıda yazılması süreci deneysel ve bilime ait bir durumken, onun sonuçlarının neliği, hangi bilimsel paradigmayla bu sonuçların ele alındığı, çıkan sonuçlarının, önceki bildiklerimizle ne kadar çeliştiği gibi sorular ve bunlar üzerine yorulan kafa, felsefecilerin işi. Yani bir felsefeci, bir biyologdan çok daha fazla evrim konuşması gerekiyor. Demeye çalıştığın şeyi anladım aslında, benle ilgili de bir durum değil büyük ihtimalle ama yine de yazmak istedim, çünkü buna benzer bir tartışmayı, teorik fizikçi biriyle yapmıştım. Çift yarık deneyinden falan söz edip, evrenin temelinin neliği üzerine felsefi bir yazımı görüp, fizik eğitimi alıp almadığımı sormuştu. Düşünce deneyi yapmak ve herhangi bir bilim dalının bize sunduğu bilgiyi alıp, onun üzerinden çıkarım yapmak için, o alanı tamamen okumak gerekmiyor. Kaldı ki, fizik eğitimi alarak, benim yaptığım tarzda konuyu ele alması çok zor, yanında felsefe eğitimi de alması lazım. Eskiden bu iş daha kolaymış, bölümler, disiplinlere ayrılıp derinleşmediği zamanlar, insanlar hep fizikçi hep biyolog hem de felsefeci olabiliyormuş. Günümüzde bu ayrım çok derinleştiği için imkansıza yakın.

Ben büyük bir ihtimalle, alakası olmayan bir şey hakkında çok uzun bir yazı yazdım galiba, kusura bakma benim de bunu kusasım varmış idare et, ben seninkini okudum :D
ragazzo solo ragazza sola ragazzo solo ragazza sola
Ahahah evet ben de seninkini okudum :d
Evet orada seni eleştirmedim aslında. Ben de çok sık şu söylemlerle karşılaşıyorum "evrime göre erkek çokeşlidir.", "evrime göre her zaman erkekler çalıştı", "evrime göre biz daha güçlüyüz daha çok kasımız var, o yüzden daha güçlüyüz." Böyle manyak manyak şeyler ve bunun da sosyal yaşama çarpık çurpuk uyarlanışı. Arkadaşım ama senin bi de psikolojik ve sosyal evrimin var tür olarak? Biyolojik evrimi konuşuyosun, onu da doğru konuşmuyosun da, ötekileri niye işine gelince dışlıyosun? Sen çokeşliliği savunacaksan ve bunu evrime bağlayacaksan ilkel bir dünyada zaten aile kavramı yoktur, sürü kavramı vardır. O zaman bir çocuğu da bir komünün büyümesini kabul edip babası cidden ben miyim gibi şeyleri aklına getirmeyeceğin bi sosyal yapılanmaya da okey olmalısın. Ya da kas gücüm daha fazla o yüzden ben daha önemli olmalıyım derken "ama inşaat amelesi kadın göremezsin çünkü bedensel dayanıklılık gerektiren işleri hep erkek yapıyor" demeyeceksin. Ya da den bana bunu dersen ben de sana derim ki madem işler öyle yürüyo sen de doğur o zaman mk. O zaman da ema benim rahmim yok ki manyak mısın deme :d. Yani her şeyi kafamıza göre çarpıtacaksak ve bilimi de buna alet edeceksek ben de aynı özgürlüğe sahip olmak istiyorum :d. Derdim bu gibi şeylerdi yani.

Yoksa sosyal evrim, evrimsel psikoloji gibi şeylerin konuşulması ya da biyolojik evrimin kendisinin bu konuları nasıl etkilediğinin tartışılması hiç karşısında durduğum bir şey değil.
alaskan crab alaskan crab
çok doğru, üstelik bu hataları sadece onlar yapmıyorlar, ünvanlarıyla anılmadan yüzünüze bakıp cevap vermeyen, akıllarınca bir yerlere gelmiş tipler çok düşüyor bu hatalara. Tartışma programlarında, seminerlerde, sürekli denk gelmek mümkün. Doğrusunu bilip de, göz göre göre yanlış konuşan insanlara tahammül etmek ayrı bir sabır seviyesi cidden. Bazen denk geliyorum kahve içerken, hemen yan masada tartışan kişiler oluyor, dudak ısırıp durmaktan başka çaren olmuyor öyle kötü durumlar :D
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol