Asıl adı Hüseyin Hilmi olmakla birlikte, "iştirakçi Hilmi" veya "Sosyalist Hilmi" olarak tanınırdı. izmirli olduğu, bir süre izmir'de polise bağlı bir işte muhtemelen ajan olarak çalıştığı, babasından miras kalan evi satarak Romanya'ya gittiği, orada sosyalist fikirlerle tanıştığı, Romanya dönüşü istanbul'a geldiği, istanbul'da kendisi gibi izmir doğumlu olan Mülkiye mezunu anarşist ve materyalist eğilimli Baha
Tevfik'le tanışıp onun etkisine girdiği söylenir. Hüseyin Hilmi'nin istanbul'da Osmanlı sol çevrelerinde adını duyurmaya başlaması Şubat 1910'da iştirak adlı haftalık bir dergi yayımlamaya girişmesiyledir.
16 sayı çıkan iştirak haziranda Divan-ı Harb-i Örfî tarafından kapatılır. Eylül 1910'da yeniden çıkmaya başlayan dergide, iştirak çevresinin, Hüseyin Hümi'nin de yönetimde bulunduğu Osmanlı Sosyalist Fırkasını (OSF) kurdukları haberi vardır. Bu ilk dönemde, gerek OSF, gerekse Hüseyin Hilmi Fransız sosyalistlerinden özellikle Jaures'den etkilenmiş görünmektedirler. Ancak işçi sınıfından ve sosyal adaletsizlikten söz etmekle birlikte, sosyalizm anlayışları son derece nahif ve daha çok siyasal liberalizme yakındı.
1910-1912 arasında, Hüseyin Hilmi'nin sosyalist yayın faaliyeti, iştirak kapandıkça onun yerine geçirilen ve her biri birkaç sayı çıkan insaniyet, Medeniyet vb. dergilerle sürmüş; 1910'un başından 1912 ortalarına kadar bu dergiler yayıma bütünüyle son vermiş, daha sonra iştirak OSF'nin organı olarak çıkmaya başlamış; Haziran 1913'te Mahmud Şevket Paşa suikastından sonra muhalefet bastırılırken Hüseyin Hilmi'nin iştirak ve OSF çevresi de bundan nasibini almış, Hüseyin Hilmi de bir rivayete göre Avrupa'dan gezi dönüşü Sirkeci'de tutuklanarak başka muhaliflerle birlikte Bahrıcedit vapuru ile Sinop'a sürülmüştür.
iştirakçi Hilmi'nin istanbul sol ve işçi hareketinde etkinlik kazanması, hattâ kısa bir süre binlerce işçiyi peşinden sürükleyen bir lider haline gelmesi, Mütareke'den sonra istanbul'a dönerek Şubat 1919'
da Türkiye Sosyalist Fırkası'nı (TSF) kurmasından sonrasıdır.
Temmuz 1919'da kongresini yapan parti Hüseyin Hilmi'yi azledilmez ve değişmez başkan ilan etmiş;
aynı yıl Sosyalist Enternasyonal'in Cenevre Konferansı'na Hüseyin Hilmi imzalı bir rapor sunulmuştur. Hüseyin Hilmi'nin istanbul işçi hareketi içinde parlaması, Ekim 1919'dan başlayarak, 1920 boyunca ve 1921'in sonlarına kadar, özellikle istanbul Tersane, Debbağhane, Tramvay Şirketi, Şirket-i Hayriye ve Haliç işçilerinin grevlerini başarıyla yönetmesiyle olmuştur. Kısa süreli de olsa önemli bir işçi kitlesini yönlendirmesi, aynı yıllarda kentte bulunan başka sol ve sosyalist gruplar arasında, iştirakçi'ye önem kazandırmıştır.
iştirakçi Hilmi'nin etkinliği 1921 sonları ve 1922'den itibaren azalmaya başlamış; 1922 ortalarına gelindiğinde TSF'nin hemen hemen hiçbir etkisi kalmamış; Hüseyin Hilmi istanbul işçi hareketi içindeki
bütün etkinliğini yitirmiş; 1923 başlarında, bir gece Bozdoğan Kemeri altında tabanca ile vurularak öldürülmüştür.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?