konuşma güçlüğü veya bozukluğu. yer yer bulaşıcı olduğu da gözlenir.
sırf alay etmek için mi yoksa ona özgüven kazandırmak için mi bilinmez, okulun tek kekeme öğrencisini zırt pırt sözlü yapardı tarihçi. zaten kendisine pek gerek kalmaz, diğer talebeler çocukla yeteri kadar dalgasını geçerdi. "allah'ı var, iyi kekeliyor" deyip sessiz kahkahalar atardı yanımda oturan şekilsiz.
öğretmen ise, tahta önünde nefes nefese bir şeyler mırıldanan çocuğu hep kayıtsız bir tavırla dinlerdi. ojesine üfler, makyajını tazeler, arada sırada dalgın dalgın tebessüm ederdi. garibanın beş dakikalık konuyu on beş dakikada anca anlatıp kan ter içinde kalmasına hiç aldırmaz, her "bitirdim hocam" cümlesini duyduktan sonra acaba şaka mı yapıyor diye uzun uzun düşünmeme sebep olan o direktifi ne pahasına olursa olsun illa ki verirdi:
-hiçbir şey anlamadık veli. hadi bir daha, baştan!
Gece gece sinirlendirdi orospu evladı.
Ben de çocuk oldum, asla dalga geçmedim.ahlâksız Yavşaklar. Kim bilir o çocuk şu an neler yapıyor,ne sıkıntılar çekiyor.