öğretmen

Her meslek grubunda olduğu gibi işini iyi ve kötü yapanların olduğu meslek.eğitim hayatım boyunca çoğunu sevmezdim, birkaç tanesi gerçekten iyi öğretmendi,anadolu lisesindeki kimya hocam mükemmeldi,bize sınavı kazandırmak için kendini yırtıyordu,tek tek ilgilenirdi,sorular sorardı, çözemediğimiz soruları cevaplardı,işini sevdiği belliydi.bir diğeri başka bir anadolu lisesindeki İngilizce öğretmenimdi,fen lisesindeki matematikçimiz de iyiydi(3 farklı lisede okudum),ders sonlarında zaman kalırsa kısa şiir okurdu,bunlar da işini severek yapan,emek veren öğretmenlerdendi.böyleleri aldığı maaşın çok fazlasını hak ediyor.

Türkiye'de öğretmen olmak, sanki Zümrüdüanka kuşu gibi küllerinizden doğmayı gerektirir. Önce KPSS dağının zirvesine tırmanırsınız, ama zirveye vardığınızda sadece daha büyük bir dağla karşılaşırsınız: Atama süreci. Bu süreç ise bilinmezliklerle dolu bir yolculuktur. Sınavı geçmek sadece başlangıçtır; atanmak ise adeta bir ödül gibi görünür. Atama sonuçları açıklanınca, umut ve belirsizlik iç içe geçer. Her görev yeri, farklı bir macera ve zorluk getirir. Öğretmen, bu zorlukları aşarak her engeli fırsata dönüştürür. Bu yolculuk, öğretmenliği sadece bir meslek değil, bir yaşam biçimi ve kutsal bir görev haline getirir.

Ülkenin geleceği ellerinde olan mesleklerden biri ancak ne yazık ki ülkemizde itibari düşürülen zedelenen örselenen bir meslek

ahanda budur:

En kutsal meslek aslında, mesleğimizi yapmak isterken bunun önüne her türlü engeli çıkartan devlet büyüklerimize ve sisteme de iki çift lafım var ama ne diyeyim, o özverili insanlarının vebalini alanların elbet bir ruz-ı mahşerde görüşürüz.