Dinlediğim bir podcastte ego tükenmesi kavramı ile özetlenen bir çeşit sendrom. her gün ortalama 35.000 karar alıyormuşuz. Bu sayıyı neye dayanarak belirlemiş olabilirler diye düşündüm. Her karar verişin bir karar alma sayılamayacağı kanısına vardım. Sanırım 35.000 diyenler azıcık çişimiz varken sıkışmayı beklemeden tuvalete gitme kararını da karar alma sınıfında değerlendirmiş.
Birçoğu gibi kalitesini koruyamamış bir platform. Kullanıcı kitlesi değiştiği için içerik de dönüştü diye düşünüyorum.
Yapımı en kolay maliyeti en düşük pastadır. Ben biraz paraya kıyıp petibör yerine burçak kullanıyorum.
Neden romantize edildiğini anlayamıyorum. Bir hava olayı neticede.
Yaz ortası sahilde güneşin altında değilsem aklıma bile gelmeyecek şey. İki saatte bir yenilediğim tek şey biten kahvem olabilir.
Ben bunu, tüm duyguları bir kenara bırakıp o kişinin bunu bir iş olarak yaptığını göz önünde bulundurarak onunla karşılaştığımda kolay gelsin deyip çöpümü atarak yoluma devam ederek aştım. Onun alabileceği bir şey varsa lpet şişe, deterjan kabı vs) onun çekçek arabası üzerine bırakıyorum hatta. Buna teşekkür ederek karşılk veren de var belki o sırada içinden bana sövdüğü için hiç karşılık vermeyen de.
Şey yerine ... Koyup boşlukları doldurun deseler ütopik derdim. Evet feministler biraz şeyler, ütopikler.
Mutluluk tanımı hakkında netlik kazandıramayan insandır. Ne istediğini, hayatında neyin ve neden eksik olduğunu bulamadığı, bilemediği için mutsuzluğu devam eder.
İyi olduklarının farkında değillerdir. Ara ara kendilerini salak gibi hissederler ama bunun da hep iyiliğin kuyruğu olduğunu fark etmezler pek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?