StrategyGamer
yazarların oyun tarzı
Upuzun yazasım geldi bu başlığa. Kısa keserek yazayım. Öncelikle ben pc oyunu tercih ederim her daim. Mobil oyunları bile bilgisayara kurup oynamaktan yanayım. Bilgisayar insanın en büyük arkadaşlarından biridir.
Strateji oyunlarının müptelasıyım. Plan, proje, derin düşünmek esastır benim için. En optimize kararları vermekten, yönetmekten hoşlanırım. (bkz: #5582). Kontrol elimde olsun isterim. Bunun yanında her türlü oyunu oynarım, pek ayırt etmem. Fps olsun, hikayeli olsun, mitoloji ya da mmorpg olsun ayırt etmem.
Hikayeli oyunları rahatlamak ve ruhumu beslemek için tercih ederim. Kesinlikle daha rahat ve verimli oluyor. Rekabetçi oyunlarsa zaman zaman aşırı stresli oluyor zira sınırı yok rakiplerinin. Kimisi 24 saat oyun oynar, kimisi 2 saat. Benim oyun kültürüm çok geniş olsa da bir oyunu aralıksız oynamaktan ziyade çeşitli oyunları harmanlayıp oynamaktan yana olduğum için hırsa ve inada bindirip bir oyuna odaklanırsam sonu pek iyi gitmiyor. En son sistemli olarak age of empires 4 oynadım uzun süre. Strateji oyunlarının profesörü olduğum için bu benim namus meselem haline geliyor. Asla yenilmeyi kaldıramam. Bu oyunu oynarken ilk girdiğimde yaklaşık 10 dakika titriyordum heyecandan. Her gün ama... 10 dakika sonra alışsam da aşırı hırslı ve gergin şekilde oynadığım için sağlığıma zarar vermeye başladı. Alıştığımı düşünsem de çok uzun süren bir oyundan sonra 2 gün boyunca kalbimde aşırı ağrı yaptı. Bu sebeple bırakmak zorunda kaldım. Strateji oyunlarında yenildiğimde bu benim zekama hakaretmiş gibi geliyor. Evet elbette genellikle takım olarak giriyordum rastgele insanlarla. Takım bazen çok iyi bazen çok kötü oluyor malum bilirsiniz. Bu strese girmek istemiyorum işte. League of legends gibi oyunları da bu sebeple uzun süre oynayamıyorum. Tanıdık insanlarla girmelisiniz. Chivalry 2 bir istisna diyebilirim. Bu oyunda stres yapmıyorum, kalabalık bir yapısı var ve yenme arzum olmadığı için olabilir. Sonuçta kılıç kalkan oyunu, daha az zeka harcaman gerektiriyor eğlence için giriyorsun. Wolfteam de öyleydi, onda da hiç stres olmazdım. Önemsediğin bir alanda online oyun oynamak streslendiriyor ve işkenceye dönebiliyor özetle. Bunları offline ve hikayeli oynamak daha iyi oluyor diyebilirim.
Oyun tarzım sıradışıdır. Sinsiliği, en beklenmedik yerden saldırmayı, insanları şaşırtmayı, trollemeyi seviyorum. Zorlu bir rakibimdir. Mmorpg tarzı oyunlarda muhakkak suikastçi olurum. Strateji oyunlarında birimleri ucuz, hızlı ulusları, çok seçilmeyen ulusları tercih ederim. Amaç rakibi şok etmek, "napıyor la bu adam" dedirtmek. Kaos ortamından yararlanıp işi bitirme arzusunu severim. Amaç noobları en bilinmedik yöntemlerle alt etmektir... Asıl eğlencem noob kesmek. Dişli bir rakip gelirse karşıma stres başlar.
Strateji oyunlarının müptelasıyım. Plan, proje, derin düşünmek esastır benim için. En optimize kararları vermekten, yönetmekten hoşlanırım. (bkz: #5582). Kontrol elimde olsun isterim. Bunun yanında her türlü oyunu oynarım, pek ayırt etmem. Fps olsun, hikayeli olsun, mitoloji ya da mmorpg olsun ayırt etmem.
Hikayeli oyunları rahatlamak ve ruhumu beslemek için tercih ederim. Kesinlikle daha rahat ve verimli oluyor. Rekabetçi oyunlarsa zaman zaman aşırı stresli oluyor zira sınırı yok rakiplerinin. Kimisi 24 saat oyun oynar, kimisi 2 saat. Benim oyun kültürüm çok geniş olsa da bir oyunu aralıksız oynamaktan ziyade çeşitli oyunları harmanlayıp oynamaktan yana olduğum için hırsa ve inada bindirip bir oyuna odaklanırsam sonu pek iyi gitmiyor. En son sistemli olarak age of empires 4 oynadım uzun süre. Strateji oyunlarının profesörü olduğum için bu benim namus meselem haline geliyor. Asla yenilmeyi kaldıramam. Bu oyunu oynarken ilk girdiğimde yaklaşık 10 dakika titriyordum heyecandan. Her gün ama... 10 dakika sonra alışsam da aşırı hırslı ve gergin şekilde oynadığım için sağlığıma zarar vermeye başladı. Alıştığımı düşünsem de çok uzun süren bir oyundan sonra 2 gün boyunca kalbimde aşırı ağrı yaptı. Bu sebeple bırakmak zorunda kaldım. Strateji oyunlarında yenildiğimde bu benim zekama hakaretmiş gibi geliyor. Evet elbette genellikle takım olarak giriyordum rastgele insanlarla. Takım bazen çok iyi bazen çok kötü oluyor malum bilirsiniz. Bu strese girmek istemiyorum işte. League of legends gibi oyunları da bu sebeple uzun süre oynayamıyorum. Tanıdık insanlarla girmelisiniz. Chivalry 2 bir istisna diyebilirim. Bu oyunda stres yapmıyorum, kalabalık bir yapısı var ve yenme arzum olmadığı için olabilir. Sonuçta kılıç kalkan oyunu, daha az zeka harcaman gerektiriyor eğlence için giriyorsun. Wolfteam de öyleydi, onda da hiç stres olmazdım. Önemsediğin bir alanda online oyun oynamak streslendiriyor ve işkenceye dönebiliyor özetle. Bunları offline ve hikayeli oynamak daha iyi oluyor diyebilirim.
Oyun tarzım sıradışıdır. Sinsiliği, en beklenmedik yerden saldırmayı, insanları şaşırtmayı, trollemeyi seviyorum. Zorlu bir rakibimdir. Mmorpg tarzı oyunlarda muhakkak suikastçi olurum. Strateji oyunlarında birimleri ucuz, hızlı ulusları, çok seçilmeyen ulusları tercih ederim. Amaç rakibi şok etmek, "napıyor la bu adam" dedirtmek. Kaos ortamından yararlanıp işi bitirme arzusunu severim. Amaç noobları en bilinmedik yöntemlerle alt etmektir... Asıl eğlencem noob kesmek. Dişli bir rakip gelirse karşıma stres başlar.
Rekabetçi. Başka birilerinin olduğunu hissetmediğim oyunlar, öyle aşırı keyif vermiyor maalesef. İradesi olmayan, benim biraz zorlanıp ancak eninde sonunda yenmem gerekliliğine uygun olarak yaratılmış düşmanlar gram zevk vermiyor. Hiç mi hikayeli oyun oynamadım, elbette oynadım, titanfall2 , disco elysium vs, ancak orada farklı bir beklentiyle girdiğim için keyif alabildim. Asıl olması gereken bu bana kalırsa, rekabet çünkü çok şey götürüyor insandan ancak alışkanlık mı oldu nedir asla bırakamıyorum. h1z1 yüzünden, sırf düşman klanın base'ini patlatmak için, final sınavına gitmemişliğim vardır. Tarkov, Scum ve daha nice rekabetçi oyunlar, hepsinde de birilerini yok edene kadar durmadım. Şu aralar işimle daha ilgiliyim, oyun oynadığım yok, eski heyecanı yok oyunların, rekabeti artık gerçek hayatta buldum denilebilir. Baldurs gatele elden ring aldım hala duruyor oynamamı bekliyor mesela.
Bilgisayar oyunları oynamıyorum ancak orta karar bir satranç oyuncusu olarak elbette ki bir tarzım var. Online satranç oynadığımda rakibi görmediğim için rahat davranıyorum. Süreli oyunlarda dahi bir sonraki hamleyi gösteren uygulamalar mevcut. Hile yapılıp yapılmadığını bilme şansım olmadığına göre rahatım.
Yüz yüze satranç oynarken ise rakibim (çocuk dahi olsa) beni yenebilmek için inanılmaz hırslı oynuyor. Ben rekabet duygusunu sevmiyorum, rahat ve kaygısız olmayı tercih ediyorum. Kazanıp kaybetmeyi ego meselesi olarak da görmüyorum. Ancak tüm hırsına rağmen kaybetmekten deliren birini izlemek oldukça eğlenceli. Bunu inkar edemem.
Yüz yüze satranç oynarken ise rakibim (çocuk dahi olsa) beni yenebilmek için inanılmaz hırslı oynuyor. Ben rekabet duygusunu sevmiyorum, rahat ve kaygısız olmayı tercih ediyorum. Kazanıp kaybetmeyi ego meselesi olarak da görmüyorum. Ancak tüm hırsına rağmen kaybetmekten deliren birini izlemek oldukça eğlenceli. Bunu inkar edemem.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?