Tam herşey bitti dendiği ve herkes kerevet teçhizatlarını kuşanırken, sözlük ormanının kralı @yazar çizer peydahlandı ve “duruuuuun!” diye kükredi. Tabi herkes ürktü, bu ses karşısında ve far görmüş tavşanmışçasına çakıldılar kaldılar, oldukları yere. Hatta tavşan volience bile hayretle “Alla alla, ortada far yok, marul yok! ben niye durayazdım?!” diye dişlenirken. “Sizin bu yaptığınız ayıp! Biz bu sözlük ormanının sözlüklerine, cümlelerine, kelimelerime hatta ve hatta hecelerine boşuna mı talip olduk?!” diye kükremesine devam etti. “Biz en önemli mühimmatımız olan harflerle bir yola baş koyduk. Her sözlük ağacı bizim için çok kıymetli. Ben bu sorumluluğa niye girdim sanıyorsunuz. Sizleri ve sözlük ormanını sevdiğim için. Burada filizleşen her entry, idraklere oksijen üretecek. Hem güzel ve yararlı şeyler yapmanın gururu, hem de bunu devam ettirebilmenin sorumluluğuyla sizleri uyarıyorum!” diye git gide yumuşayan kükremesi, sözlük ormanının en zirve noktasındaki bir merada otlayan merinos secculenti yaptığından pişman olur gibi düşünceli bir halete bürümüş ve de kıyamadığı tilki haberciye tebessümle kuyruk sallamış ve hemen üzerine geçirdiği kerevet teçhizatlarını ağır bir edayla üzerinden atmaya başlamıştı. Bunun üzerine sözlük ormanının kralı da her ne kadar üzülmüş ve sarsılmış olsa da, kükremelerin karşılık bulması ve hemen akabinde yaşanan olumlu gelişmeler, onun kalbini de yumuşatmayı başarmıştı. Sözlük ormanının uzaktan seyir bakan ahalisi de yaşanan bu gelişmelere anlam verememesine karşın onlar da memnundu. Ancak ormanın başka bir ahalisi olan panda Zhs, bu gelişmenin ilk aşamasında bunu ormandan bir kaçış fırsatı olarak gördüğü ve hemen kerevet teçhizatlarına yüklendiği için, tüm ahalinin bakışlarıyla göz hapsine maruz malmış ve o da bakışların ağır baskısına daha fazla dayanamayıp üşene üşene kerevet teçhizatlarından kurtulmaya başlamıştı. Succulent de onun bu durumuna yardımcı olmak için meee'leye, meee'leye zhs'nin yardımına koştu. Hayat normale dönmüş yanlış kelimelerle aşılanmış sözlük ağacı hemen o aşılardan kurtarılmıştı. Artık herkes ormandaki yaşam alanları olan cümlelerine, kelimelerine, sözcüklerine ve de hecelerine geri dönmeye başlamıştı. Tüm bu yaşananları uzaktan izleyen, hesap ve kitap sahibi, baykuş hesap sahibi de memnun, bilge ve düşündürücü bir kaç kelam etme derdine düşmeyeceğinden emin ve memnun, her sözlük ağacını müşahede edebileceği yükseklikteki ağacına tünemeye kanat çırpıp uçtu gitti. Evet hikaye devam ediyordu, belki de romandı. Bilemezdi bunu hiç bir sözlük ormanı ahalisi. Bakalım sözlük ormanına ilham yağmurları yağacak mıydı? Herkes bekleyip görecekti.
Destur 33 kelime dedin 33 kelimeyi aşma!
Başlığın yaşaması için suni tenefüstü bu. Ona bakarsan kimse uymadı ki kurala:)
Başka bir hikaye yazılabilirdi. Kısır döngüye girmeye gerek yok
Bence bu hikaye daha yeni başlıyor:)
Size kolay gelsin
Teşekkürler :)