komşu tabağı

marla
Boş olarak geri verilmemesi gerektiği için beni strese sokan tabak.
Karşı komşularım oldukça sevimli bir çekirdek aile. Memlekete tatile giderken çiçekleri sulamam için bana anahtar bırakacak kadar da güvenirler. Neyse bunlar tatilden döndüler, anahtarlarını teslim ettim ve büyük bir yükten kurtulduğumu düşündüm. Ama çilem yeni başlıyormuş. Tatilden döndükleri akşam memleketlerine özgü ürünlerle dolu bir tabak getirdiler. Buraya kadar sorun yok. Tabağı geri vermem gerekiyor ancak evde hamur işi yapmıyorum. evde un bile yok. Önce yemek koymayı düşündüm, muhtemelen uygun olmaz diye vazgeçtim. Meyve koyup şu belalı tabaktan kurtulmayı düşündüm, fazla kolaya kaçmak gibi olur diye bu seçeneği de eledim. Üç gündür tabakla bakışıyoruz. Ev yapımı bir yiyecek ile iade etmek gerekir ama ne? Kısır yapmaya karar verdim bugün, en sağlıklısından. Hadi bakalım, umarım iyi olur da tabaktan kurtulurum. Bakıp bakıp sırıtıyor kenardan, kıracağım ağzını yüzünü.
alaskan crab
İstemediğim bir iyiliğin bana ulaşması beni aşırı derecede rahatsız eden bir şey, o nedenle olabildiğince kimseyle doğum günümü falan paylaşmıyorum. Nietzsche'nin de dediği gibi büyük iyilikler kin besletir, küçük iyilikler insanın içini kemirir. Hayatım boyunca bunu yaşamış biri olarak, komşu tabakları da buna dahil, hep uğraştırmıştır. ne tatava yaptın al bir pastaneden bir şeyler koy geç denilebilir tabi ama benim gibi insanlar böyle şeylere çok kafa yoruyor maalesef.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol