Bireyin çevresindeki olayların, düşüncelerin ve duyguların bilincinde olma durumudur. Bu, kişinin anı yaşaması, içsel deneyimlerini gözlemlemesi ve dış dünyayla etkileşimlerini anlaması anlamına gelir. Farkındalık, kişinin kendisini ve çevresini daha iyi tanımasına, stresle başa çıkmasına ve yaşam kalitesini artırmasına yardımcı olur. Kısacası, farkındalık; her anın değerini bilmek ve bu anları daha derinlemesine deneyimlemek demektir. Farkındalık, hayatta en iyi plan yaparken bile “Şu an burada ne oluyor?” diye sormak gibi; aksi takdirde çay içtiğin bardağı karıştırmaya devam edersin.
farkındalık
Şimdi moda bunu farklı olmak için yapmak. doğru kullanıldığı takdirde insan olma hususuna ve donanımına gönderme yapan aynılık serüveni aslında. Farkındalık özetle insanın kendini ve haddini bilmesidir.
Aslında farkında olduğumuzu düşündüğümüz zamanlarda bile farkında olmadığımızın farkındayız. Dünya bile oluştuğu günden itibaren üzerinde bir çok çağ başlatıp çağ bitirmiş. Peki bu insana sirayet edemez mi?
Canımız yanar, dersler alırız, üzülürüz… kendimize benzer konular üzerinde kalkanlar oluştururuz, bir daha yapmayacağım bir daha etmeyeceğim diye büyük büyük laflar ederiz. Kendimizce artık farkındayız. Ama es geçtiğimiz bir durum var. Duygularımız! Maalesef bizler birer robot değiliz. Kimyamız gereği inişlerimiz-çıkışlarımız olur. Hayata her zaman stabil bir alandan bakamayız. Farkında olduğumuz şeyler hakkında farklı farkındalıklar yaşarız. Bitip gitmeyen bir döngü gibi sürekli gelişip değişiriz. Bugün kendine sözler verdiğin, yeminler ettiğin o kararları Bir gün farkına varmadan değiştiriveririz. Bu da aslında çok normal olandır. O yüzden bugünü yaşarken kendimize katı katı sözler sarf edip bir mücadele gerektiren bize yorgunluk verecek büyük yükler taşıtacak bu endişeli halden kendimizi kurtarmamız lazım. Su gibi olmak lazım. Su gibi. Su akar yolunu bulur gibi…
Canımız yanar, dersler alırız, üzülürüz… kendimize benzer konular üzerinde kalkanlar oluştururuz, bir daha yapmayacağım bir daha etmeyeceğim diye büyük büyük laflar ederiz. Kendimizce artık farkındayız. Ama es geçtiğimiz bir durum var. Duygularımız! Maalesef bizler birer robot değiliz. Kimyamız gereği inişlerimiz-çıkışlarımız olur. Hayata her zaman stabil bir alandan bakamayız. Farkında olduğumuz şeyler hakkında farklı farkındalıklar yaşarız. Bitip gitmeyen bir döngü gibi sürekli gelişip değişiriz. Bugün kendine sözler verdiğin, yeminler ettiğin o kararları Bir gün farkına varmadan değiştiriveririz. Bu da aslında çok normal olandır. O yüzden bugünü yaşarken kendimize katı katı sözler sarf edip bir mücadele gerektiren bize yorgunluk verecek büyük yükler taşıtacak bu endişeli halden kendimizi kurtarmamız lazım. Su gibi olmak lazım. Su gibi. Su akar yolunu bulur gibi…
Ne barajlar kuruldu akan sular önüne
Kelepçeler vuruldu hevesime, enime
Şöyle bir bakıyorum da yönüme
Servetin ismi oldu ganime…
Kelepçeler vuruldu hevesime, enime
Şöyle bir bakıyorum da yönüme
Servetin ismi oldu ganime…
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?