*allâh'a hakikâtten yola çıkmak, meşakkât;
Allah'tan yola çıkıp varılan şey, hakikât."
(Çile 1974)
hakikat
Değiştirilemeyen, değiştirilme çabası beyhude olan, gerçek.
Hakikat, kendisine dayanan her ne varsa ayakta tutar.
Her zaman şart, koşul ve çağda değişmemiş olan hakikat, algılarda değişkenlik gösterir/gösterebilir…
Ona ulaşıp yaslanmanın sırrı, akıl ve hissiyatın kanat çırptığı bir fikriyatla hareket…
Hakikat, kendisine dayanan her ne varsa ayakta tutar.
Her zaman şart, koşul ve çağda değişmemiş olan hakikat, algılarda değişkenlik gösterir/gösterebilir…
Ona ulaşıp yaslanmanın sırrı, akıl ve hissiyatın kanat çırptığı bir fikriyatla hareket…
Gözle gördüğünden, kulakla duyduğundan daha ileri bir olaydır hakikat. Bazen idrakımız hakikati net ve açık göremeyebilir.
hakikatın bilgisine ulaşır insan.
hakikâtın bilgisini hakikât zanneden insan,
dalalettedir.
dalalet hakikâtin yanlış yorumu, te'vili değil tahrifidir.
hakikâtın bilgisini hakikât zanneden insan,
dalalettedir.
dalalet hakikâtin yanlış yorumu, te'vili değil tahrifidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?