bilinmeyene duyulan korku

asteria
bilmemek gerçekten korkutuyor.
çocuklar yatağın altında saklanan canavardan korkuyor ama onu canlı olarak görseler belki o kadar korkmazlar.
ebeveynler çocukları için korkuyor ama geleceklerini bilseler daha rahat büyütürler.
ölümden korkulur ama sonrası bilinirse büyüsü bozulur, korku kalmaz.
iş mülakatı, sınav stresi, yeni ilişkiye başlama, yeni yere taşınma, çocuk büyütme... içlerinde hep bir endişe ve korku ve kendini sorgulama, ya başaramazsam, ya her şey kötüye giderse...
bu hisler hep bilinmeyene karşı duyulan korkudan ibaret.
yalniz bir edim
Tarihin başınsan beri insanda genetik olarak kalan korku türüdür. İnsan bilmediği şeyden korkar. Ölüm ve tanrı kavramı bu korkulardan birisidir. İnsan kendi hayatına o kadar çok mâna yükleyip dünya'nın merkezine yerleştirdi ki. Basitçe bir ölüm insanı korkutuyor. Ölüm kimine göre sonsuz uyku yok olma kimine göre başlangıç. Ama aslında olan inançlı yada inançsız da olsanız ölümün sizin için bilinmemezlik olduğu sizi korkutan ölüm değil bu bilinmemezliğin ta kendisidir.

Ölüme kafayı taktım yine şu aralar. Galiba bekleyip öğrenmek zorunda olduğum ender şeylerden birisi buda.
succulent
Ben en çok ameliyat olmaktan korkuyordum. Çünkü bilincim dışı uyku halinde savunmasız kalacağım için kontrol edemediğim şeylere korkum olduğunu fark ettim. Bu anestezi altında kalmak gerçekten bilincin yokluğu demek.
edwird 2
Lovecraft tarafından eserlerinde işlenmiş olan korku biçimi. Onun eserlerini de kült yapan durum budur. İnsanın iç doğasına hitap ediyor çünkü. insanların bilinmeyen, anlaşılmaz ve dehşet verici varlıklar karşısında ne kadar önemsiz ve çaresiz olduklarını vurgular eserlerinde. Bu bilinmeyen ve anlaşılmaz unsurlar, okuyucunun bilinçaltına hitap ederek derin ve kalıcı bir etki yaratır. Mutlaka tavsiye ederim.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol