birkaç liranın cepte kalmasını sağlarken üç beş sevaptan mahrum kılan alkışlanası çaba.
dilencilerle göz teması kurmama gayreti
Dilenciler bizlere acıma duygusundan çok daha yoğun bir şekilde suçluluk duygusu uyandırır. O haldeyken, bizlerin daha iyi konumda olmasından dolayı büyük bir suçluluk kaplar içimizi. Acıma duygusu ise sonradan kendini gösterir, acizlik ve iyi olmak aynı potada erimiştir çünkü köle ahlakı sayesinde. Onun aciz olmasından dolayı iyi olduğu, bizim ise onun yanında çok güçlü kalmamızdan dolayı da kötü olduğumuz işlenir beynimize, tam da bu nedenle suçluluk duyarız. Oysa iyi olan aciz olandan ayrılmalı.
Söz konusu dilenmeye mecbur bırakılmış bir çocuksa ister istemez göz teması kuruyorum. Çünkü Yetişkin bir birey ile çocuğa çok farklı gözle bakıyorum. Yanlış anlaşılmasın, dilenmeye mecbur bırakılmış bir çocuğa asla para vermem. Verilen her kuruş o çocuğu sokağa daha çok bağlıyor ve istismara açık hale getiriyor.
Karşıma kim çıkarsa çıksın sorgulamadan 3-5 bir şey veririm. Göz göze geldiğimi hatırlamıyorum. Ekmek al bana diyene alırım. Para isteyene veririm. Ben sadakamı veririm, dolandırıcıysa onun sorunu
kadınlar kucaklarında bebek, yanlarında çocuklarla dileniyorsa tabii ki göz teması da kurmam, para da vermem. siz sevap işlemek için para veriyorsunuz ama sonra o anne babalar da küçücük çocuklarla kış günü sokaklarda dilenmeye devam ediyorlar. kısacası başlarım sevabınıza.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?