herr mannelig

camus
bugün sizlere çoğunuzun bildiği, bilmese bile duyduğu bir şarkının hüzünlü hikayesini anlatacağım keyifli okumalar. şarkıyı şöyle bırakayım.

https://youtu.be/Q2FvEb59lQY?feature=shared
Herr Mannelig döneminin en yakışıklı ve en cesur şövalyelerindendir. Genç kızların gözdesidir. Bunun yanında dinine düşkün bir Hristiyan'dır. İlk önceliği savaş ve vatandır. Onun için aşk sonradan gelir.
Bir gün trol kızı, bu genç şövalyeyi görür ve Bay Mannelig'e aşık olur. Uzun süreli bir sessizlikten sonra hislerini anlatmak ister. Herr Mannelig'i o kadar çok seviyordur ki onun için tüm sahip olduklarından vazgeçebilirdi. Sonunda genç şövalyenin karşısına çıkar ve ona evlenme teklifi eder.
“Herr Mannelig, Herr Mannelig benimle evlenir misin?”
Herr Mannelig bu teklifi kabul ederse trol insana dönüşecektir.
Genç şövalye, trol kızını üzmemek ve onu reddettiğini anlaması için susmayı tercih eder. Trol kızı tekrarlar:
“Herr Mannelig, Herr Mannelig benimle evlenir misin?”
Yeniden cevap alamayan trol kızı bu sefer ona verebileceği mükemmel hayattan bahseder. Dişi dağ trolü, Herr Mannelig'in evlenmeyi kabul etmesi karşılığında ona çeşitli hediyeler vermek ister.
 
Nedir bu hediyeler?

Sırtına hiç eyer vurulmamış, gölgeli bahçede otlayan ve ağzında hiçbir şey olmayan 12 at,
Yeni, yıpranmamış, iğne veya tahtayla hiç dikilmemiş, beyaz tığ işi en parlak gömlek,
Taşları en kırmızı bakırdan yapılmış, çarkları gümüşle doldurulmuş, Tillö ve Ternö arasında on iki değirmen,
Her savaşında zafer getirecek, beraber savaşacakları on beş altın halka ile çınlayan bir kılıç.


Herr Mannelig trolün yüzüne bakarak onu Hristiyan bir kadın olmadığı için reddeder ve şöyle dedikten sonra arkasına bakmadan atını sürüp gider:
“Eğer Hristiyan bir kadın olsaydın,
Hediyelerini memnuniyetle kabul ederdim.
Ama biliyorum ki sen en kötü dağ trolüsün,
Necken'le* şeytanın tohumusun.”
 
*Necken: İnsanları kandırarak bataklıklara çeken kötü ruh demektir.
Dağ trolü göz yaşlarına hâkim olamaz, acıdan ve hüzünden, titreyerek ve inleyerek koşarak kaçar. Şu sözler dökülür ağzından:  
“Yakışıklı bir genç adama sahiptim ve o bana azap verdi.”
Mağarasına kaçan trol yaşadığı üzüntüyle öyle acı bir çığlık koparır ki bütün dağlar sarsılır ve ağaçlardaki bütün kuşlar uçar. Hatta acısına üzülen bazı kuşlar trolün yanına gider ve onunla birlikte ağlarlar, gözyaşını kimse dindiremez. Acımasız şövalye, köyüne döner ve bir süre sonra evlenir. Dağ trolü ise bu acı ile bir ömür geçirir.

marla marla
Üzüldüm trol kız için.
camus camus
:((
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol