eskişehir

Bebekliğimden genç yaşıma kadar yaşadığım şehir Eskişehir. Kimliğe baksanız benim bir eskişehirli olduğumu anlayamazsınız ama ana tarafından eskişehirliyim.

Bünyesinde çok fazla göç aldığından, içinde 2 üniversite barındırdığından ve ekonomik olduğundan dolayı memurlar tarafından tercih edilen bir şehirdir. Bu kadar da farklı insan topluluğu olmasından dolayı diye düşünüyorum, dışardan gelen insana hep ılıman ve hoşgörülü, sıcak kanlı, sevecen ve yardım sever davranır Eskişehir halkı. Yolunuz oraya düşerse yol tarifi sorduğunuz biri, sizi alıp istediğiniz yere kadar götürebilir.
Tarihin de dokusu vardır Eskişehir'de, eski yerleşim alanı olan odunpazarı evleri sizi geçmişe götürebilir. İçinden geçen porsuk çayı şehri süsleyen bir akarsudur. Eskiden çok pis olması ile ünlüydü ama artık içinde gondollar yüzen bir Venedik havasına dönüştürdü. Bal mumu müzesi, sazova parkı, yapay sahili ile bir çok insana merak uyandırmış bir yer haline geldi. Şimdilerde başka şehirlerden turlar ile ziyaretler düzenlenmektedir. nasrettin hocanın köyü diye bilinen Sivrihisar ilçesi Eskişehir'e bağlıdır. Tropikal iklime sahip olup envaye çeşit sebzenin-meyvenin yetiştiği sakarı ılıcaları da meşhurdur.
Aslen çiböreği ile meşhur olan Eskişehir aslında bu yemeği tatarlardan almıştır.
Ben bazı yerlerin eski hallerini daha çok severdim, örneğin hamam yolu. Bana çok samimi gelirdi ama yeni yapılan bazı değişiklikler ile o samimiyetin bozulduğunu düşünüyorum.
Eğitim ve sağlık hizmetleri açısından çok gelişmiş bir yerdir.
Deniz olsa yaşayabileceğim şehirler arasına girerdi. Ama ben artık çıktım o şehir keşmekeşliğinden.