hannibal lecter

ilk izlediğim zaman bu karakter oldukça etkilemişti. kendisi film dünyasındaki en orijinal sosyopat örneklerinden birisidir.

Kuzuların sessizliği filmiyle hayatımıza giren psikolog seri katildir. Kuzuların sessizliği filminde toplam sadece 16 dakika görülür ve Anthony Hopkins tarafından canlandırılmıştır yine Anthony Hopkins bu filmde ki performansıyla ödül almıştır.

Hannibal entellektüel birikimi olan etkileyici konuşan dışarda görseniz hayranlık duyacağınız narsist bir karakterdir.

Boş vaktimde hannibal hakkında detaylı bir makale yazacağım geçmişine bakınca yamyam bir seri katil olmasını yadırgıyamıyor insan.

Filmleri de güzel ama dizisi orijinal filmlerinden çok daha güzeldir.

mads mikkelsen adeta bu rol için yaratılmıştır. Dizide sembolizm çok ağırlıklıdır. Her bölümü insana kitap okuyormuş gibi bir his verir. Derin göndermeler, felsefeler dizi içerisinde bulunmaktadır. İki kez izlediğim tek dizidir (normal şartlarda asla bir diziyi iki kere izlemem) muhtemelen 3. kez izleyeceğim tek dizidir.

Hannibal Lecter küçüklüğünde küçük kardeşini mecburen yemiş birisi. Evlerine giren yağmacılar o savaş durumunda kardeşini kazanda kaynatıp yiyorlar hannibal'a da bundan ikram ediyorlar. Kafa orada gidiyor reisin. Sonrasında da bunu sanata dönüştürüyor. Hannibal için insanlar hayvandan farksız, kendisini insan üstü bir şey görüyor. O yüzden ahlaki olarak da bundan rahatsız olmuyor. Niçeci bir tavır içerisinde. Bence insanın takınması gereken tavır da budur. Kendisini narsistik bir ego içerisine yerleştiren insan genelde mutlu olur, özgürlüğünü keşfeder. Hannibal dizisi bu anlamda insana gerçek bir ego nasıl olmalı onu gösteriyor. Diziyi izleyin, kendinize dersler çıkarın. Eminim kendinizi keşif sürecinde size çok yardımcı olacaktır.