iş hayatının insana öğrettikleri

Umursamamak. Kapıdan çıktığım an her şeyi unutuyorum. Bir de yarın biz ne üreteceğiz diye soranlar var. Ben de hafızama listeyi yazmadigimi söylüyorum odesiyoruz.

Bir şeyi size verilen süreden erken bitirmeyin oyalanin biraz yoksa başkasının işini de size yıkarlar
Bir iş yapıyorsanız hele onemli zor bir iş yapıyorsanız şovunu yapın üstünüze alın yoksa o işe yalandan parmağının ucu değmiş herif bütün emeğinize çöker siz öyle çöp gibi kalakalirsiniz

hiçbir şeye ben yaparım diye atılmamak gerektiği. işe ilk başladığımda çok stresliydim ve bir o kadar da atılgandım kısa bir süreç boyunca ama kıdemli bir çalışan bana hiçbir şeye atılmamak gerektiğini söylemişti, kulağıma küpe oldu resmen. kendi işimi halledip izleyici moduna giriyorum ve en önemlisi çok basit bir iş bile yapsam 10 katı şeklinde anlatıyorum. çünkü bu işler böyle ilerliyor. kimse kimseyi zaten övmediği gibi üstüne izin vs kullanıp birbirine yığmaya çalışıyor maalesef.

İşini göstere göstere yapan en iyi elemandan daha çok övgü toplar. Masaya dosya yığanlar var ya onlar işte.

Acıma yetime döner koyar götünedir.

Hiç kimseye acımayın acırsanız acınacak hale gelirsiniz.

Patron tarafından

Şöyle ki,

Hiçbir çalışan vazgeçilmez değildir ne eksik ne fazla.

mobbing...

1- Birine yardım amaçlı yaptığın iş bir süre yaptığın iş, bir zaman sonra senin görevin oluverir.

2- kimsenin üstlenmediği bir işi bildiğini belli edersen üstüne kalır, hatta bir süre sonra üstüne yapışır.

3- üstlerinle asla samimileşme, profesyonel davran, aksi taktirde her an ilk iki madde yaşanabilir.

4- özel hayatını iş hayatına, iş hayatını da özel hayatına boca etme. Sonra çarşı karışır.

5- iş arkadaşlarınla mesafeni iyi belirle, kesinlikle birbirinize rakip olacağınız pozisyonlar olacaktır.

6-yaptığın işi -sevmesen de- eksiksiz ve elinden geldiğince iyi yap. İşin senin aynan!

Görevlerini iyi bilmek. İş yerinde benim alakam olmayan şeyleri benden istiyorlardı. Ben de ısrarla ben vermiyorum diyorum. Gittikçe azalıyor. Benim o işi yapmadığımı bilen uzun yıllardır çalışanlar istiyor falan arada ee yuh diyorum içimden... sanki benim onu yapmadığımı bilmiyor gibi istiyor. Ben de cevabını veriyorum. Çok yoğun çalışıyoruz ve acil ihtiyacı olmayan kişiler ısrarla ayrı ayrı 4 - 5 kişi istedi farklı zaman dilimlerinde. Birinde hiç bakmayıp istemişler baktım ee var burada dedim sustular. Sonra 1 tane şey için benim yüzlerce şeyi birakmami istediler ve çok güzel konuştum. Şimdi direkt bana hiçbir şey demiyorlar. Zaten usta varken siz bir susun. O yoksa da bir kişi der yeterli. Sesini duyup işime devam ederken tamam diyorum duymuyorlar kafa sallıyorum yine anlamıyorlar. İlla işinden edecek. Sani kendisinden ben 5 saat önce mesaiye başlıyorum gibi hareket ediyorlar. Geliyorlar bir şey istiyorlar ama ne istediklerini bilmiyorlar. Saniyorlarki tek çeşit var... cahile laf anlatmak zor olduğu kadar anlamak istemeyene de anlatmak zor... Beni cekemeyip yaptığım işi küçümseyen var. İşte yok sen oyun oynuyorsun falan. Mesai başlamadan ise başlıyorum. Bir gün öncesi yine yarının ürününden baya hazırlıyorum. Sabahları ürün gelene kadar onlar aylaklik yaparken ben arı gibi çalışıyorum... senin paketledigin urun ilk benim elimden geçiyor bre gafil! Onlar gibi tek bir şey değil bir günde 15 farklı şey yapıyorsam toplamda binlerce sey var zihnimde tuttuğum. Bedavaya çalışıyoruz bu kadar çok teorik şeyler olmasına rağmen. Asgari veriyorsan banane mesela ihracattan ne istiyorsan ver listeyi ben niye takip ediyorum... diğerleri ne ise yarıyor sorguluyorum.

işinde iyiysen çok çalıştırırlar. fazla çalıştığı için kazanan adamı daha görmedim. kendi işiniz değilse ve emeğinizin karşılığını aldığınızı düşünmüyorsanız kendinizi bir başkasının şirketi için pek de yormayın. elbette bu öneri işi vasat düzeyde öğrenmiş ve vasat düzey bir çalışan olan bireyler için geçerlidir. işinizde yeniyseniz kendinizi kanıtlamak zorundasınız.

en çok da insan ilişkilerini öğrenirsiniz eğer iyi bir gözlemciyseniz bu açıdan çok şey kazanırsınız. yabancı bir firmada yabancılarla çalışmıyorsanız altınızı kazanlar, arkanızdan konuşanlar olacaktır. bunlarla uğraşmak zorundasınızdır. diğer güç dengelerini yürütmeyi, iş politikasını öğrenirsiniz.

kısacası hayatınızda işinize yarayacak birçok şeyi çalışırken öğrenirsiniz.

İş hayatım benim öğretmenim çünkü istisnasız her Allah'ın günü gurbetteyim. İşim sosyalleşmem ve kendini bulmam adına fırsatlar sunuyor. Çok yer geziyoruzve görüyoruz. “Çok okuyan mı yoksa çok gezen mi bilir?” sorunsalı bende netleşmedi henüz ama ziyadesiyle temaşa halindeyiz. Bakalım ve görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler…

(bkz: çok okuyan mı çok gezen mi bilir)

Acımasız olursan, kaytarmacılık ve vurdumduymazlık yaparsan işin yürür bu sistemde.

Bazen ne kadar az şey bilirsen o kadar iyidir.

Adımı kimler ne kadar çok sesleniyorsa onlara uyuz oluyorum. Plansız iş yapıyorlar yoksa suratlarını çok daha az görürüm.

İş bitirici olmak, bir sorun varsa sızlanmak yerine çözüm yolları bulup, onu hemen ortadan kaldırmak. Herkesin hem fikir olduğu bir ortamda şeytanın avukatlığını yapıp, ters argüman ortaya sunmak. Aynı şekilde ne kadar akıllıca bir fikir olsa dahi, saçma bir karşı çıkış olunca onu itin götüne sokmak yerine, cesaretini kırmadan neden saçma bir karşı çıkış olduğunu açıklamak. Cesaret bir kere kırılınca etrafınızda sizi onaylayan dalkavuklar oluyor ve bariz bir yanlış yapsanız dahi kimse karşı çıkmadığı için felakete gidebiliyorsunuz.

Bir de sırf tanıdık diye iyi bir çalışma arkadaşı olacağı sanrısında olmamak.

Ne iş yaparsan yap işinin aranan elemanı ol geç kaldığın zaman arasınlar gitmediğin zaman nerde bu a**na kodum desinler.

Mesela ben 200 kişiden fazla insanla beraber çalışmama rağmen ne zaman gitmesem göze batıyorum ertesi gün patron gelip soruyor nerelerdeydin diye.

İşimi iyi yapmasam yaptığım hatalar sebebiyle kovulurdum en iyisi iş hataları baslığını birazdaha doldurayım

Telefondan nefret ettirdi en sonunda kaldırıp atasım geliyor. Çift hat, bitmeyen insan soruları….
Sabrımın son noktasındayım bugün. Uzaklaşmak istiyorum her şeyden

Sağlığını iş hayatından önde tut. Tekrar iş bulursun ama Sağlığını kaybettiğinde geri bulamayabilirsin.

İşini sevdiğinde her başarı seni takip ediyor. Bu yaşıma kadar hep kurumsal yerlerde çalıştım. Hep takdir alan insan oldum çünkü yaptığım tüm işleri sevdim. Şimdi kendi işimi yapıyorum onu da çok seviyorum ve başarılıyım da

çok çalışmak ama aldığınızla verdikleriniz dağ kadar fark.