Görüldüğü üzere mutluluk oldukça muğlak ve anlaşılması güç, kafeslenemeyen, anında sönüp gidebilen bir yapıdadır. Mutluluktan herkes farklı şey anlar. Fakir zenginliği, hasta, sağlıklı olmayı, bilgisiz, bilgi edinmeyi Öyleyse eylemlerimizin amacı olmamalı der aristoteles.
Viking dizisinde de, mutlu olmadığı için, bazı şeyleri yapmak istemeyen oğluna, ragnar, "kim sana mutlu olman gerektiğini söyledi?" der.
insanın ilgisi hep başka şeye kayar. Bir şeyi elde ettiğinde, ona olan ilgisi biter ve hemen başka bir şeye yönelir. Bu sınırsız istek çemberinde, doyuma ulaşmak imkansızdır, mutluluk genelde doyum olarak anlaşılır, anlık elde edilen şeyler, geçici olduğu için, tam mutluluğu karşıladığı düşünülmez.
Biz insanlar kavramları zıtlıklarla anlamlandırırız. Bir şeyin varlığı bizi sevindiriyorsa, yokluğu üzdüğü içindir. Tanrı eğer mutsuzluğu yaratmasaydı, mutlu olmanın ne olduğunu bilemezdik. Bu nedenle yokluğu severiz, varlığı yücelttiği için.