Allah'ım, neler oluyor? Koca bir ülke koskocaman bir tımarhaneye mi dönüştü gerçekten? Biz nasıl sebep olduk, nasıl göz yumduk bunca kötülüğe, bunca acıya, kedere, gözyaşına? İnsanlığımıza ne oldu, vicdanlarımıza ne oldu? Allah'ım, aklımızı kaybetmek üzereyiz ya da çoktan kaybettik de artık farkında değiliz. Allah'ım, bu feryat, bu figan, bunca gözyaşı, bunca katliam, bu ne çaresizliktir Yarabbi! Neler oldu bize? Hep mi böyleydik biz, yoksa gidemedik mi başladığımız yerden bir adım öteye?
Çok zor günlerden geçiyoruz, sayın Türk halkı. Katliamlar, soykırımlar, töre, kadın, çocuk, namus cinayetleri, kayıplar, kaçaklar gırla gidiyor; terör almış başını, dur durak bilmiyor. Bombalar patlıyor şehirlerde, köylerde, beyinlerimizin içinde; şarapnel parçaları saplanıyor yüreklerimize. Bir teröristin bombalı eylemi ya da dağdaki silahlı saldırısı değildir yalnızca beka sorunu; beka sorunu, Misak-ı Milli sınırlarına mevcut veya olası tehditler değildir yalnızca; zihinlere, vicdanlara olan tehditler, şantajlar, saldırılar da beka sorunudur!
Kadın cinayetleri beka sorunudur, çocuk cinayetleri beka sorunudur, faili meçhul cinayetler beka sorunudur; Narin Güran beka sorunudur, Özgecan Aslan beka sorunudur, Münevver Karabulut beka sorunudur, Çağla Tuğaltay beka sorunudur, Uğur Mumcu beka sorunudur. Buraya yaşamadığımız, sığdıramadığımız kim varsa, ne varsa, beka sorunudur; buraya sığdıramayacak kadar uzun bir listenin oluşabilmesi beka sorunudur.
Çok büyük somut adımlar atılmalıdır, çok büyük bilgi ve veri bankaları oluşturulmalıdır. Bu yaşadığımız gerçekten de Uzay Çağı 21. yüzyıl mıdır? İnanmak, akıl erdirmek mümkün değildir. Günümüz teknolojisi ve imkanları ile büyük somut adımlar mümkündür. Toplumların vicdanlarına bu kadar saldırmaya, bu kadar yara vermeye ve öldürmeye hakkımız yoktur. Bizler teknolojik imkanlarımız fazlaca olan bir nesiliz ama robot değiliz, tahtadan kalbi olan Pinokyolar değiliz! Aklımız ve vicdanımız hâlâ insanca, yüreğimiz ve merhametimiz hâlâ insanoğluna dair. Soykırımlar bizleri yaralamak zorunda, sınır savaşları bizi isyan ettirmek zorunda, faili meçhul cinayetler bizi feryat ettirmek zorunda; hâlâ aklımızı, vicdanımızı, merhametimizi, şefkatimizi, umutlarımızı yitirmemişken, bırakıp sağı solu, onu bunu şunu, bir bütün olarak insanlığımızı kurtarmak, insanlarımızı kurtarmak, çocuklarımıza güvenli ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için mücadele etmek zorundayız.
Bu yüzyılın sınavı da bu olsun, bu sınav da hepimize dert olsun ey ahali. Çok yorgunum, çok üzgünüm ey ahali…
---
Ey ahali!
Duyduk duymadık demeyin!
Bir çocuk kayboldu,
Elinde defne dalı
Parmakları tanyeri
Saçları darma dağınık
Dalgalanır yağmur içinde
Bulup getirene
Görüp haber verene
Aydınlık yepyeni bir dünya verilecektir.
- Yaşar Kemal -
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?