Yönetmenliğini ve senaristliğini Çinli yönetmen ho bu'nun yaptığı gelmiş geçmiş izlediğim filmler arasındaki en iyi film. Ben ki az buz film izlemedim hayatım boyunca; Bella tarr'lar, kim ki duk'lar, tarkovski'ler, David fincher'ler, Lars von triers'ler, daha saymaya uğraşmayacağım nice yönetmen ve film. Bu filmin izlediğim en iyi film olmasını ve yönetmenin en iyi yönetmen olmasını şimdi açıklamaya geçeyim en iyisi.
Öncelikle sinema da anlatılar içinden bir anlatı çeşitidir. Her anlatı kendi içinde bazı imkanlar barındırır. Sinema ise görsel ve duysal anlatı imkanlarına sahip bir anlatı sanatıdır. Kimi yönetmen bu imkanları iyi kullanır, kimisi ise kötü kullanır. Ama ho bu kadar dibini sıyırana rastlamadım. Adam imkanların dibini sıyırmış resmen. Görsel olarak öyle kadrajlar kullanıyor ki inanılmaz ve özgün. Mesela birisi öldüğünde ve hayattaki birisi ona bakarken ölen kişiyi flu hale getirip, ona bakanı netleştirerek, ölenin orada bir olay yok, asıl olay yaşayanın burada diyor, sadece görüntü ile ve bu tekniği birçok yerde kullanıyor. Birbiri ile diyalog kuran insanları öyle bir konumlandırıyor ki sohbetin içeriğine o kadar mı uygun olur? Seçtiği mekanlar ile anlatısının uyumuna ne demeli? Birçok tanıdığıma izlettiğimde izleyemedik dediler, bunaldık dediler, ki olay o zaten.
Yönetmenin ilk ve tek filmi. Filmi tamamladıktan sonra intihar ediyor. Film çekmeye devam etseydi bundan daha iyisini çekebilir miydi, sanmıyorum. Sinemanın zirvesi bence. En azından izlediklerim arasında.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?