Risk almaktan korkmak her ne kadar akılcıl bir tavır gibi görünse de üzerine biraz düşündüğümüzde aslında öyle olmadığını anlarız. Aşırı uçları hariç tutarak, risk almak, hayatın monotonluğundan kurtulmayı ve dolu dolu yaşamayı sağlar. Her insan kendi konfor alanına düştüğünde oradan bir daha çıkmak istemez, bu genlerimize işlemiş bir hayatta kalma güdüsüyle daha da güçlü ve karşı konulamayacakmış gibi hissettirebilir ancak doğru değildir. Hiç risk almamış bir şekilde sürdürülen bir hayat, tek düze ve sıkıcıdır. Böyle bir hayat yaşayan birine, hayatın nasıldı diye soracak olursanız, size "bunca yıl geçti ama nasıl geçti hiçbir şey anlamadım" diye cevap verir. Bunun nedeni, konfor alanında ve tekrarlayan şeylere maruz kalan beyin, kendisini tabiri caizse otomatik pilota alır. Evet aynı tipten uyaranlara karşı beyin bir süre sonra ilgisini yitirir. Bir ortamda kötü bir koku varsa bir süre sonra o kokuyu almayı keseriz. Ya da giydiğimiz bir tshirt ilk başta her yerini tenimizde hissettirirken, bir süre sonra oradan gelen uyaranları beyin yoksayar.
konfor alanınızın dışında ve yep yeni bir ortamda farklı şeyler yapmaya kendisini zorlayan birinin zaman algısıyla, 10 yıldır aynı şeyleri yapan ve bir sonraki 10 yıl da aynı şeyleri yapmak isteyen birinin zaman algısı aynı değildir. biri dolu dolu bir hayat yaşar ve geriye dönüp baktığında ne çok şey yaşanmışım diyebilirken, öteki demin de dediğim tarzda bir cevap verir.
Kısaca risk alın, farklı şeyler deneyin, konfor alanınızdan çıkın , ölümden sadece alacaklı olanlar korkar, ne alacağınız varsa hayattan koparın alın.
risk almaktan korkmak
Borsada kaybettirir, aşk hayatında kaybettirir işte kaybettirir çoğu şeyde kaybettirir.
Risk alıp birisine sevdiğinizi söylerseniz en fazla oni kaybedersiniz ancak bu riski almazsanız yine kaybeder hep bir acaba ile yaşarsınız.
Risk alıp birisine sevdiğinizi söylerseniz en fazla oni kaybedersiniz ancak bu riski almazsanız yine kaybeder hep bir acaba ile yaşarsınız.
Hayatta her zaman 2 seçenek illa vardır en az 2 seçenek.
Ve her seferinde aklımız bir diğerinde kalacak. Diğerini seçsek ötekinde. O yüzden bunun bilincinde olup yaşamak lazım. Hangi seçeneği seçersen seç yaşanacak ne varsa onu yaşıyoruz.
Ve her seferinde aklımız bir diğerinde kalacak. Diğerini seçsek ötekinde. O yüzden bunun bilincinde olup yaşamak lazım. Hangi seçeneği seçersen seç yaşanacak ne varsa onu yaşıyoruz.
Şems Tebriz'i der ki;
Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye korkma,
Nereden biliyorsun, hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını?
Yaşamımda da hep böyle kritik ve radikal kararlar vermek zorunda kaldığım durumlar oldu.
Şehir değiştirmek, iş değiştirmek, boşanmak gibi…
Risk insanda bağımlılık da yaratmıyor değil. Ama hep savunduğum bir şey vardı. Mutlu değilsem mutlu olamayacağım demektir, değiştirmeden, karar vermeden ve uygulamadan asla bu mutsuzluğun içinden çıkamayacağım demektir. Risk almak büyük cesaret ister. Ama inanılmaz da bir tecrübeyi beraberinde getirir.
Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye korkma,
Nereden biliyorsun, hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını?
Yaşamımda da hep böyle kritik ve radikal kararlar vermek zorunda kaldığım durumlar oldu.
Şehir değiştirmek, iş değiştirmek, boşanmak gibi…
Risk insanda bağımlılık da yaratmıyor değil. Ama hep savunduğum bir şey vardı. Mutlu değilsem mutlu olamayacağım demektir, değiştirmeden, karar vermeden ve uygulamadan asla bu mutsuzluğun içinden çıkamayacağım demektir. Risk almak büyük cesaret ister. Ama inanılmaz da bir tecrübeyi beraberinde getirir.
Hayatın sunduğu fırsatları kaçırmak gibi. Güvenli limanlarda kalmak kolaydır, ama denizlerin derinliklerine inmeden gerçek hazineleri bulamayız. Korku, potansiyelimizi sınırlayan bir gölgedir. Cesaretle adım attığımızda, bu gölge yok olur ve yaşamın gerçek renkleri ortaya çıkar. Risk, hayatın zenginliklerini keşfetmek için gerekli cesareti bulmamızı sağlar. Risk almazsan, sadece düz yolda yürürsün, oysa hiçbir kimse düz bir yolu heyecanla anlatmaz.
bağıra çağıra buradayım diye feryat eden iş fırsatlarını ya beceremezsem ya batarsam endişesiyle sürekli görmezden ve duymazdan gelerek; çok beğenilmiş, benimsenmiş ve belki de hep beklenen kişi olduğuna inanılmış kimsenin bir şans bile vermeden direkt reddedeceğine kesin gözüyle bakıp her zaman geri adım atarak; velhasıl çuvallamaktan, başarısız olmaktan, hayal kırıklığına uğramaktan endişe edip mutlak gerçekler ve doğrularla yüzleşmeyi ısrarla rafa kaldırarak sütliman bir hayat sürmeyi tercih etme, hayatın sürprizlerle dolu tarafında hiç gezinmeme, yabancı bir kimlikle yalancı umutlar peşine düşüp sancılı mutluluklar içinde kendi kendini kandırma gafleti.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?