okuduğum en güzel kitaplardan biri, diğerlerine haksızlık etmek istemem fakat gerçekten çok etkileyici ve sürükleyici, yıllarca akla kazınan bir hikayesi vardır.
jean valjean'ın çaldığı tekbir ekmeğinin bedelini yıllarca ödemek zorunda kalması, yıllarca sabırla ilerleyişi ve değişimi, merhametle yaptığı seçimlerinin sonuçlarına katlanması sabrın en güzel örneklerinden biridir.
roman defalarca sinemaya uyarlanmış, filmleri, müzikalleri, animasyonları yapılmıştır fakat hiçbiri aynı tadı vermemiştir, hayallerimizdeki fantine veya cossete, ya da polis şefi javert hiçbir zaman ekrandaki karakter ile örtüşmemiştir.
sayfalara sinmiş o atmosfer aktarılamamıştır ekrana. bazı eserler vardır, gücü sadece satırlarda hissedilir, insanın içsel görselleriyle anlaşılır ve sevilir.
sefiller
Filmerini izlemesemde yıllar önce kitapını okumuştum.
Ve şunu söyleyebilirim bu kitapın adı sefiller olmasa kayıp ruhlar olurdu esasında kitap kaybolan ruhları ve kötülük ve iyilik arasındaki ince çizgiyi anlatır.
Ilk karakterimiz jean valjean dan başlayalım jean ailesi için ekmek çalan ve kürek mahkumu olarak içeri atılan bir karakterdir (kürek mahkumu ceza evinde çalıştırılan mahkum)
Ceza evinden kaçma çalışmaları sonucu cezası uzadıkça uzar akabinde sonunda cezası bitince ekmek çalan masum çocuk gerçek bir kötü olarak ceza evinden çıkar evet cezevi onu tedavi etmek yerine kötü birisi yapmıştır.
Akabinde jean valjean ailesini kaybetmekle kalamaz kirli bir sicille hayata başlar sefil bir şekilde diyar diyar gezer parasıyla dahi yemek yiyemez kalacak yer bulamaz toplum için içeri atılma sebepi onemli değildir kürek mahkumu olması yeterlidir. O toplumdan dışlanan pislik bir insandır.
Akabinde sonunda yolu bir kasabaya düşer burada da her kapıdan kovulur akabinde tekrar bir cezaevine girmek için yalvaracak konuma gelir.
Bu koca kasabada bir tek kişi jean'a kapısını açar rahip. Rahip için jean'ın geçmişi önemli değildir jean kayıp bir ruhtur rahip için önemli olan bu kayıp ruhun tedavi edilip edilemeyeceğidir.
Akabinde jean yine iyilik ve kötülük arasında bir münakaşada kalır ve dayanamayarak rahibin en kıymetlisi olan gümüş şamdanlığı çalar (şamdanlık yağla çalışan bir tür lamba)
Daha sonra tekrar tutuklanacağını düşünerek dağ bayır umarsızca kaçar ve o sinirli karışık vicdan muharebesinde farkına bile varmadan soba temizleyicisi bir çocuğu gasp eder.
Ancak rahip jean dan şikayetçi olmaz aksine onu savunur. En kıymetli eşyası şamdanlık olsada rahip için bir insanın özgürlüğü kadar değerli değildir.
Bu saaten sonra jean'ın tekrar iyiliğe dönüşü başlar rahibin yanına yerleşir ve ona hizmet eder ondan tekrar unuttuğu iyiliği öğrenir ahlakı öğrenir idolü o rahip olmuştur.
Şimdi gelelim başka bir garip ruh olan jeaver karakterine jeaver jan jealjan kadar güçlü kuvvetli tek başına 4 suçluyu devirebilecek güçteki bir polistir. Ama esasında ne iyidir ne kötüdür sadece mesleğini yapar vicdan muharebesi yoktur iyi ve kötü kavrami yoktur onun için önemli olan sadece kanunlar ve emirlerdir peki ya kanunlar ve emirler hatalıysa? Jeaver de kendisine dini kitap olarak kanunları belirler amaçsızca umarsıca mücadele eder.
Akabinde kasabayı terk edip kayıplara karışan jean yıllar sonra farklı bir kimlikle kasabaya döner zekasını kullanarak kasabaya devasa bir fabrika kurup kasabayı kalkındırır bunu rahibe bir boyun borcu olarak yapar kasabayı onun için ayakta tutup ömrünü iyiliğe adamaya kararlıdır. Burada da vicdanıyle bir mucadele içindedir gasp ettiği çocuk hâla aklindadır ne kadar arasada onu bulamamış gördüğü her çocuğa para vererek vicdanını teselli etmektedir.
Jeaver de bu esnada jean'ın peşini bırakmaz o ne kadar değişirse değişsin jeaver'in gözünde aşağılık bir kürek mahkumundan ibarettir ve yeri ceza evidir.
Akabinde burada hikayeye farklı bir karakter dahil oluyor fedakar bir anne fügürü esasen de kitaptaki gerçek sefil karakter fantine!!
Fantine fransada bir öğrencidir şatavatli bir hayat sürer zengin bir sevgilisi vardır o sevildiğine inanır ancak erkek arkadaşı onu basit bir metres olarak görür güzel zavallı ve saf fantine.
Akabinde fantine karakteri sonunda sevgilisi tarafından saçma bir şakayla bir gece ansızın terk edilir aksilik bu ya fantine üstüne üstlük hamile kalmış ve güzel bir kız çocuğu dünyaya getirmiştir.
O dönemler babası olmayan bir çocuk kocası olmayan bir kadın, anne sanki büyük bir suçlu olarak görülmekte aşağılanmakta idi.
Fantine her ne kadar istemesede çocuğunu han işleten iki aileye bırakarak köyüne geri döner hayır fantine çok sevdiği kız çocugunu terk etmemiştir ona bakamayacağından çekinen fantine hancı çifte çocuğu emanet ederek köyüne dönecek yeterli parayı toplayınca da fransada çocuğu ile yeni bir hayata başlayacaktır.
Fantine jean'ın da bulunduğu köyüne döner kimseye fransada ki ilişkilerinden ve çocuğundan bahsetmez dışlanacağını bilir ancak sürekli hancı aile ile mektuplaşır.
Hancı aile sandığı kadar iyi bir aile değildir çocuğu handa çalıştırır aşağılar ve şiddet uygular.
Fantine ise jean'ın fabrikasında işe girmiş akabinde düzenli olarak çocuğu için hancı aileye para yollamaya başlamıştır ancak bir gün Fantine'nin gayrimeşru çocuğu fabrikada duyulur ve yine kadın şefi tarafından jean vealjean seni burada istemiyor diyerek kovulur.
Ancak jean'in bunlardan haberi yoktur.
Hancı aile çocuğa para lazım kıyafet lazım yok çocuk hasta ölüyor diyerek fantine den para üstüne para ister akabinde güzel fantine saçlarını satar dişlerini satar güzel ve fedakar anne fantine çocuğu için kendi güzelliğini caninı verir ve bu süreç boyunca kendisini fabrikadan kovanın jean olduğunu düşünerek ona nefret kusar.
Sonunda ne yazık ki bir hayat kadını olur... bir gün kendisiyle sataşan bir soylu ile kavga edince fantine'nin yolu jeaver ile kesişir kavgada haklı olan fantine olsada jeaver için her zaman soylular haklıdır dedik ya jeaver de vicdan muharebesi yok fantine'i içeri atmak ister.
Akabinde sonunda hasta yatağında ölmek üzere olan fantine ile jean' ın yolları kesişir jean kendisinin haberi dahi olmadan kendisi yüzünden bu kadar acı çeken kızı için bu kadar fedakarlık yapan bir anne görünce onu kutsal bir melek gibi görür onun gördüğü bir melektir başkalarının gördüğü mü? Sadece bir fahişe....
Jean her ne kadar uğraşsada kadını son kez kızıyla görüştüremez kızı o hancı aileden kurtarmak isterken tekrar kimliği ortaya çıkar artık bir kızla kaçan kaçak bir mahkumdur onlarca macera yaşalarlar beraber jeaver ise bu kürek mahkumunu takıntılı bir şekilde takip eder.
Jean sürekli zamanında iyilik yaptığı insanlara denk gelip yardım alır iyiliklerinin karşılığını almıştır.
Artık jean'ın yeni bir amacı vardır hayatı boyunca tanımasa dahi kendisi yüzünden acı çeken fedakar anne fantine'nin tek mirası olan çocuğu büyütmek.
Bu süreçte jean çocuğa alfabe öğretirken cezaevinde öğrendiği alfabe için bile mutludur.
Çocuğu büyütürken en mutlu yıllarını yaşar ve akabinde o bir yetişkin olunca onu evlendirir. Ve jean yine bir vicdan muharebesinde kalır kızının eşine gerçek kimliğini açıklamak veya açıklamamak ve sonunda kendisini açar o soylu eş jean vealjean ile cocuğun görüşmesini engeller.
Akabinde hikayenin sonunda fantine hariç her kayıp ruh yolunu bulmuş sayılır jeaver sonunda vicdan ve iyilik kavramlarını anlamış ancak hayatı boyunca boşa mücadele ettiğini kabullenememiştir.
Ve şunu söyleyebilirim bu kitapın adı sefiller olmasa kayıp ruhlar olurdu esasında kitap kaybolan ruhları ve kötülük ve iyilik arasındaki ince çizgiyi anlatır.
Ilk karakterimiz jean valjean dan başlayalım jean ailesi için ekmek çalan ve kürek mahkumu olarak içeri atılan bir karakterdir (kürek mahkumu ceza evinde çalıştırılan mahkum)
Ceza evinden kaçma çalışmaları sonucu cezası uzadıkça uzar akabinde sonunda cezası bitince ekmek çalan masum çocuk gerçek bir kötü olarak ceza evinden çıkar evet cezevi onu tedavi etmek yerine kötü birisi yapmıştır.
Akabinde jean valjean ailesini kaybetmekle kalamaz kirli bir sicille hayata başlar sefil bir şekilde diyar diyar gezer parasıyla dahi yemek yiyemez kalacak yer bulamaz toplum için içeri atılma sebepi onemli değildir kürek mahkumu olması yeterlidir. O toplumdan dışlanan pislik bir insandır.
Akabinde sonunda yolu bir kasabaya düşer burada da her kapıdan kovulur akabinde tekrar bir cezaevine girmek için yalvaracak konuma gelir.
Bu koca kasabada bir tek kişi jean'a kapısını açar rahip. Rahip için jean'ın geçmişi önemli değildir jean kayıp bir ruhtur rahip için önemli olan bu kayıp ruhun tedavi edilip edilemeyeceğidir.
Akabinde jean yine iyilik ve kötülük arasında bir münakaşada kalır ve dayanamayarak rahibin en kıymetlisi olan gümüş şamdanlığı çalar (şamdanlık yağla çalışan bir tür lamba)
Daha sonra tekrar tutuklanacağını düşünerek dağ bayır umarsızca kaçar ve o sinirli karışık vicdan muharebesinde farkına bile varmadan soba temizleyicisi bir çocuğu gasp eder.
Ancak rahip jean dan şikayetçi olmaz aksine onu savunur. En kıymetli eşyası şamdanlık olsada rahip için bir insanın özgürlüğü kadar değerli değildir.
Bu saaten sonra jean'ın tekrar iyiliğe dönüşü başlar rahibin yanına yerleşir ve ona hizmet eder ondan tekrar unuttuğu iyiliği öğrenir ahlakı öğrenir idolü o rahip olmuştur.
Şimdi gelelim başka bir garip ruh olan jeaver karakterine jeaver jan jealjan kadar güçlü kuvvetli tek başına 4 suçluyu devirebilecek güçteki bir polistir. Ama esasında ne iyidir ne kötüdür sadece mesleğini yapar vicdan muharebesi yoktur iyi ve kötü kavrami yoktur onun için önemli olan sadece kanunlar ve emirlerdir peki ya kanunlar ve emirler hatalıysa? Jeaver de kendisine dini kitap olarak kanunları belirler amaçsızca umarsıca mücadele eder.
Akabinde kasabayı terk edip kayıplara karışan jean yıllar sonra farklı bir kimlikle kasabaya döner zekasını kullanarak kasabaya devasa bir fabrika kurup kasabayı kalkındırır bunu rahibe bir boyun borcu olarak yapar kasabayı onun için ayakta tutup ömrünü iyiliğe adamaya kararlıdır. Burada da vicdanıyle bir mucadele içindedir gasp ettiği çocuk hâla aklindadır ne kadar arasada onu bulamamış gördüğü her çocuğa para vererek vicdanını teselli etmektedir.
Jeaver de bu esnada jean'ın peşini bırakmaz o ne kadar değişirse değişsin jeaver'in gözünde aşağılık bir kürek mahkumundan ibarettir ve yeri ceza evidir.
Akabinde burada hikayeye farklı bir karakter dahil oluyor fedakar bir anne fügürü esasen de kitaptaki gerçek sefil karakter fantine!!
Fantine fransada bir öğrencidir şatavatli bir hayat sürer zengin bir sevgilisi vardır o sevildiğine inanır ancak erkek arkadaşı onu basit bir metres olarak görür güzel zavallı ve saf fantine.
Akabinde fantine karakteri sonunda sevgilisi tarafından saçma bir şakayla bir gece ansızın terk edilir aksilik bu ya fantine üstüne üstlük hamile kalmış ve güzel bir kız çocuğu dünyaya getirmiştir.
O dönemler babası olmayan bir çocuk kocası olmayan bir kadın, anne sanki büyük bir suçlu olarak görülmekte aşağılanmakta idi.
Fantine her ne kadar istemesede çocuğunu han işleten iki aileye bırakarak köyüne geri döner hayır fantine çok sevdiği kız çocugunu terk etmemiştir ona bakamayacağından çekinen fantine hancı çifte çocuğu emanet ederek köyüne dönecek yeterli parayı toplayınca da fransada çocuğu ile yeni bir hayata başlayacaktır.
Fantine jean'ın da bulunduğu köyüne döner kimseye fransada ki ilişkilerinden ve çocuğundan bahsetmez dışlanacağını bilir ancak sürekli hancı aile ile mektuplaşır.
Hancı aile sandığı kadar iyi bir aile değildir çocuğu handa çalıştırır aşağılar ve şiddet uygular.
Fantine ise jean'ın fabrikasında işe girmiş akabinde düzenli olarak çocuğu için hancı aileye para yollamaya başlamıştır ancak bir gün Fantine'nin gayrimeşru çocuğu fabrikada duyulur ve yine kadın şefi tarafından jean vealjean seni burada istemiyor diyerek kovulur.
Ancak jean'in bunlardan haberi yoktur.
Hancı aile çocuğa para lazım kıyafet lazım yok çocuk hasta ölüyor diyerek fantine den para üstüne para ister akabinde güzel fantine saçlarını satar dişlerini satar güzel ve fedakar anne fantine çocuğu için kendi güzelliğini caninı verir ve bu süreç boyunca kendisini fabrikadan kovanın jean olduğunu düşünerek ona nefret kusar.
Sonunda ne yazık ki bir hayat kadını olur... bir gün kendisiyle sataşan bir soylu ile kavga edince fantine'nin yolu jeaver ile kesişir kavgada haklı olan fantine olsada jeaver için her zaman soylular haklıdır dedik ya jeaver de vicdan muharebesi yok fantine'i içeri atmak ister.
Akabinde sonunda hasta yatağında ölmek üzere olan fantine ile jean' ın yolları kesişir jean kendisinin haberi dahi olmadan kendisi yüzünden bu kadar acı çeken kızı için bu kadar fedakarlık yapan bir anne görünce onu kutsal bir melek gibi görür onun gördüğü bir melektir başkalarının gördüğü mü? Sadece bir fahişe....
Jean her ne kadar uğraşsada kadını son kez kızıyla görüştüremez kızı o hancı aileden kurtarmak isterken tekrar kimliği ortaya çıkar artık bir kızla kaçan kaçak bir mahkumdur onlarca macera yaşalarlar beraber jeaver ise bu kürek mahkumunu takıntılı bir şekilde takip eder.
Jean sürekli zamanında iyilik yaptığı insanlara denk gelip yardım alır iyiliklerinin karşılığını almıştır.
Artık jean'ın yeni bir amacı vardır hayatı boyunca tanımasa dahi kendisi yüzünden acı çeken fedakar anne fantine'nin tek mirası olan çocuğu büyütmek.
Bu süreçte jean çocuğa alfabe öğretirken cezaevinde öğrendiği alfabe için bile mutludur.
Çocuğu büyütürken en mutlu yıllarını yaşar ve akabinde o bir yetişkin olunca onu evlendirir. Ve jean yine bir vicdan muharebesinde kalır kızının eşine gerçek kimliğini açıklamak veya açıklamamak ve sonunda kendisini açar o soylu eş jean vealjean ile cocuğun görüşmesini engeller.
Akabinde hikayenin sonunda fantine hariç her kayıp ruh yolunu bulmuş sayılır jeaver sonunda vicdan ve iyilik kavramlarını anlamış ancak hayatı boyunca boşa mücadele ettiğini kabullenememiştir.
psikiyatri servisinde okuduğum kitap.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?