cadde olmasa da gayet canlı bir yürüyüş yoludur. fırsat buldukça gider, bankalardan birine oturur ve izlerim. Ama sadece insanları değil. Kuşları, kedileri, belki yerde sıra sıra yürüyen karıncaları. arkamda yükselen ağaçların yapraklarının hafif rüzgarda çıkardığı sesleri dinlerim. ve bunu hiç kalkmadan bir kaç saat yapabilirim. sanki bir sahnedir çevremdeki manzara ve ben oraya ait değilimdir.
el ele yürüyen genç aşıkları, telefonda sinirli sinirli konuşarak geçen insanları, ihtiyar delikanlıları, babasına şeker al diye tutturan çocukları, pusuya yatıp yerdeki kuşa haince yaklaşan kediyi sükunetle izlemek benim için mükemmel bir terapidir. çünkü hayatımda olmamalarına rağmen her birini locadan izliyorumdur.
ama her güzel şey gibi bunun da sonu vardır. bazen biri gelir oturur yanıma. ve bazısı ne yazık ki konuşkandır. iletişim kurmak ister. iletişim güzel şeydir ama başkalarıyla kursundur. beni yormasındır.
kendini kötü hissetmemesi için bir kaç dakika keyif alıyormuşçasına nezaketle dinler ve açtığı konulara uygun geri bildirimlerde bulunurum. ama artık büyü bozulmuş, huzurum kaçmış ve gitme vaktim gelmiştir. çok güzel sohbetti der, teşekkür ederek müsaade ister ve kalkarım. olay mahallinden ayrılırken tek dileğim, bir sonraki terapimde başka bir iletişim meraklısına denk gelmemektir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?