asistanlık zamanlarım, ders başlamak üzere, sınıfa doğru yürüyorum. arka tarafta uzaktan bir koşuşturma, bağırış çağırış sesleri peyda oldu. döndüm baktım, dört beş kişilik bir öğrenci grubunu, yine bir o kadar sakallı öğrenci grubu kovalıyor.
durum tespiti adına kısa bir muhakemeyle tiplerden klasik sağcı-solcu çatışması olduğunu anladım. bir an öndeki çocukların arasından, arkadaki grubun başını çeken alfa'nın elinde levye ya da inşaat demirine benzer bir oluşum fark ettim.
o an tam sınıfın önüne gelmiştik ve grup hızla yaklaşmıştı. önümde benimle aynı sınıfa girecek olan çocuk donmuş öylece bakıyordu. sertçe itip önce onu hemen arkasından kendimi sınıfa atarak kapıyı sertçe kapattım.
kapatır kapatmaz anında o demir çubuk büyük bir sesle kapıda patladı. öndeki çocukların tam merdivenlere yöneleceği köşedeydi kapı. sanırım çocuklar döner dönmez onlara isabet etmeyip allahtan kapıya gelmiş.
sesler kesilince, çıkıp baktım, demir çubuk yerde, kapıdaki göçük tam kafa hizasında. ucuz atlatmışız özetle. bir kaç zaman sonra arkadaki grubun profilinde bir öğrenci yakın çevrede ölü bulunmuştu. arkada kovalayan grupta mıydı, onu bilemedim. ama tanıyordum, bilinen bir profildi fakültede, sanırım biraz da meczupluk vardı. dolayısıyla gidişi bu olayla bağlantılı mıydı, yoksa bambaşka bir sebeple miydi bilmiyorum.