confessions

bloody mary

1. nesil Yazar - 19. Seviye Zaman Yolcusu - Yazar -

  1. toplam entry 677
  2. takipçi 12
  3. puan 38545

eleştirmek için eleştirmek

bloody mary
yetkinliği olmayan bir konu hakkında fikri olmaksızın, sadece ağzından birkaç kelime çıkmasını isteyen ve maalesef konuşan insandır. çevremizde hiçbir şeyi beğenmeyen insanlar oluyor ya, bir de bunların "beyni yok fikri var" varyasyonları vardır.

söylediklerinin bir dayanağı olmasından çok farklı olma çabasına girmek olduğu da gözlemlenmiştir. yemek programlarında birbirlerini gömmek için yaptıkları eleştiriler buna örnek olarak verilebilir.

evde dalgınlıkla yapılan bazı şeyler

bloody mary
bir anlık dalgınlıkla aileden herhangi birine bir şey sormak. sonu hep kavga ile bitiyor da.
3
mischief mischief
Oha soru sormak bile kaos mu yaratıyor, garip bir aile vesselam.
bloody mary bloody mary
tanrı her yarattığını sevmez mischief.
mischief mischief
Moral bozmak istemem fakat tanrı yok.
Dert etme İleride istediğin bir hayatı yaşarsın başaracağına inanıyorum.

ağlayamamak

bloody mary
bir şeyleri kafamızdaki sesleri bastıracak kadar yoğun düşündüğümüzde, zihnimizin taştığını hissettiğimizde veya boğazımızda bir şeyler düğümlendiğinde oluşan durum. boşluğa aptal gibi bakıp kalırız, dudaklarımızı bile aralayamayız ki iki kelam edelim. sadece içi boş gözlerle düşünmeye devam ederiz. duygular ağzımızdan burnumuzdan taşacak kadar ağırlaşıp yormuştur ama sesimiz çıkmaz.

sarılmak

bloody mary
uzun süredir kimseyle yapmadığım etkileşim türü. biri bana sıkıca sarılsa dünyanın tüm dertlerinden kaçarmışım da sığınacak bir dalım olurmuş gibi geliyor. bence dünyanın en güzel fiziksel temaslarından biri.

türkiye'nin iç siyaseti

bloody mary
iktidar partisi için konuşuyorum. son zamanlarda atatürk konusuna bu kadar sarılmaları tamamen son demlerini oynadıklarının farkına varmalarıdır. adayları açık ara farkla kaybedince iç siyasetin her gün değişik değişik kaotik gündemleri olmaya başladı. hedefleri tamamen huzursuzluk yaratıp halkı lider arayışına sokmak. odakları başka yöne çekip bir yandan kendi değirmenini döndürüp diğer yandan fırıncıyı kurban göstermek.

kaos sırasında liderlik arayışına giren herkes çözümü en tepedekine sarılmakta bulacak, en tepede kim varsa ona sadakat sunacaktır.
siyasette bu hiç değişmedi: önce kaos yarat sonra çaresizliğe düşürdüğün halkın arasından bir kahraman gibi el salla.

nerede duyduğumu hatırlamıyorum fakat hatırladığımı özetleyeceğim. "siyasetçiler önce sizi sahip olduğunuz bir şeyden mahrum ederler, sonrasında size onu geri vererek kahraman olurlar."

ekleme: krallar tahtlarını asla sessizce terketmezler, terkettikten sonra da yerlerine daha iyi biri gelsin istemezler. bu yüzden olabildiğince çok yıkıma sebep olmalılardır ki halk toparlanamayacak kadar güçsüz kalsın ve eskiden ne kadar sefilce yaşadıklarını farketmesinler. mesela hitler.
2
bloody mary bloody mary
muhtemelen bir gafletle bunları yazdığıma pişman olacağım ya da sileceğim. ama söylememek daha güçsüz hissettiriyor. sanki olan olmuş biten bitmiş bizim sadece izlememiz gerekiyormuş gibi.
bloody mary bloody mary
gidip biraz kitap okuyacağım, dönmezsem de ziyarete gelirken don atlet getirmeyi unutmayın. :D

rte'nin amerika'dan teğmenleri tehdit etmesi

bloody mary
yarası olan gocunur. kılıçların kendisine kalktığını düşündüğü için bu kadar sarıldı bu konuya. amaç tamamen halkın dikkatini geçim kaygılarından vs. başka yere çekip gaz almak.

eğer kılıcı çektiren taraf iktidar olsaydı "kılıcımız elimizde, osmanlı torunuyuz, sıkıysa biriniz laf edin hepinizi keseriz." denilecekti. iğrenç.

hiçbir şeyi beğenmeyen insan

bloody mary
küçükken çevresi tarafından onay almamış, çok fazla uyarılmış veya uyarıcıya maruz kalmış, bir şeye değer vermenin öğretilmediği insanlarda gördüğüm davranış.

bu insanlar ne incelir ne kısalır, ne taraf tutar ne de kendi taraflarını oluştururlar. daima ortada bir yerlerde dolanırlar. tabiri caizse her b-k hakkında da bir fikirleri vardır.

erkek kardeş

bloody mary
9 ay önce doğmuş bir versiyonuna sahip olduğum oluşum. henüz yaşına bile girmemiş olmasına rağmen emekleye emekleye tüm evi turlaması, sürekli kalkıp düşmesi, kapılara tırmanması gibi vakalarla gelecekte nasıl bir çocuk olacağının sinyallerini veriyor bize.

ve ileride asla sağlıklı bir abla olmayıp bana her istediğini yaptırmasına izin vereceğime eminim.

greyfurt

bloody mary
annem lohusaydı sonrasında vitamin olsun diye turunçgiller yesin demişti doktorlar ona yedirmiştik. acı, tatsız ve kart bir meyve. üstüne çilek sosu döktüm yedim, yine kart tadını bastıramadım. kendisi kötü, üstüne tatlandırıcı döküyorsun, yine tat almana izin vermiyor.

nar

bloody mary
hem ayıklamasından hem de yemekten zevk aldığım meyve. bazen yoğurtla karıştırırım bazen pancake yapar üstüne serperim bazen de şurup yapmaya çalışıp beceremem. oldukça iyi bir ilişkimiz vardır kendileri ile.

inci

bloody mary
istiridye kabuğunun içine olmaması gereken yabancı bir madde girdiğinde, istiridye kendini korumak için bu yabancı maddenin etrafını katmanlar halinde kaplayarak zaman içinde bu maddeyi inciye dönüştürür.

incilerin asla birbirine benzemediğini, gerçekten değerli bir inci bulabilmek için binlerce inciyi öldürmek gerektiğini okumuştum. inci tanelerinin bu oluşumu hep aklımda dönüp durur ama hala kafamda bir yere oturtamadım. ne iyilikten kötülük diyebiliyorum, ne kötülüğü güzelliğe dönüştürebiliriz diyebiliyorum ne de dışını ne kadar güzel kaplarsak kaplayalım orada olmaması gereken bir şeye değer verirsek bizim sonumuzu getirir diyebiliyorum.

düzeltme: kelime ekledim.

eskileri özlemek

bloody mary
özlemek aslında basit bir şekilde bakıldığında vücutta salgılanan hormonlar bütünüdür. endorfin, dopamin, seretonin vs. ama özlemek bundan daha fazlası.
özlemek, birinin varlığını özlemekten ziyade bir olay veya durum karşısındaki eski benliğimizi, eski duygularımızı özlemektir. insanoğlu için ulaşamadığı her şey çekici olmuştur. geçmişe ulaşamadığımız için elimizde kalan tek duygu öfkedir.
öfkenin ötesine geçtiğimizde ise elimizde özlem kalır. insan kılıç misali dövüldükçe sertleşiyor ve keskinleşiyor. eğer bir şeyleri hala özleyebiliyorsak, hala derinlerimizde bir yerlerde duygularımızın kırıntılarını taşıyoruzdur.

kardeş payı (dizi)

bloody mary
metin ali ve feyyza adındaki üç kardeş, babaları tahsin'den miras aldıkları bor minerali ile çalışan hidrojen motoru hayalini gerçekleştirme serüvenini konu alan dizi. ben diziyi her boş zamanımda izlerim replikleri resmen ezberledim. bu arada hamiyet tahsin'i unuttum adam değilsin.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol