Uykusuz geceler, bitmeyen masraflar ve sürekli bir minik diktatörün talepleri... Üstelik, dünyayı kurtaran insan da olmayacak; muhtemelen o da bizler gibi markette hangisi daha ucuz diye kıyma arayacak. Tabii, bir de işin sorumluluk kısmı var: “Kendi kendimi zor idare ediyorum, bir de mini ben ile mi uğraşayım?” Hem düşünsenize en azından hafta sonları sessizlik lüksünüz var.
Muhtemelen kütüphanede çalışan biri olurdum çünkü kitaplar arasında kaybolmak ve insanlara okuma önerileri yapmak bana büyük keyif veriyor. Dağ tepe dolaşarak değil, kitap raflarının arasında geçen bir ömür isterdim. Tabii, bir yandan da çayımı yudumlayıp, bir kitabın arasında uyuyakalmış birini nazikçe uyandırmam gerekirdi. Her kahramanın bir görevi var sonuçta.
Andy Dufresne, Shawshank Hapishanesi'nde kütüphaneyi genişletmek için o kadar çok uğraştı ki, belki de “Kitaplar özgürlüğe açılan kapıdır.” sözünü biraz fazla ciddiye aldı.
Evrendeki en yüksek hızdır ve bu hızda seyahat etmek, teorik olarak zamanın durması anlamına gelir. Bu, Einstein'ın görelilik teorisinin bir sonucudur.
“Kitap insanı okur” ifadesi, aslında kitapların bizi şekillendirdiğini ve geliştirdiğini anlatan bir metafor. Kitaplar, okudukça düşünce yapımızı, bilgi birikimimizi ve bakış açımızı zenginleştirir. Yani, biz kitapları okurken, kitaplar da bizi “okuyarak” dönüştürür.
İnsan vücudundaki en güçlü kas, çiğneme kası olan masseter kasıdır. Bu kas, dişlerimizi sıkarken veya çiğneme sırasında büyük bir kuvvet uygulayabilen en güçlü kaslarımızdan biridir ve dişlerimizi sıkarken yaklaşık doksan kilogramlık bir kuvvet uygulayabilir. Bu, vücudumuzdaki diğer kaslara kıyasla oldukça etkileyici bir güçtür.
Hızlı öğrenme yeteneğini isterdim, çünkü yeni bilgiler edinmek için harcadığım zamanı daha verimli kullanarak kendimi sürekli geliştirebilirdim. Bir dil öğrenmek, enstrüman çalmak gibi hayatımı zenginleştirecek şeyleri daha kısa sürede başarabilirdim. Her konuda daha donanımlı olup, karşılaştığım sorunlara daha hızlı çözümler üretebilirdim. Öğrenme sürecinde daha az stres yaşar ve zorlu sınavlar ya da projelerde kendime daha fazla güvenebilirdim. Sürekli olarak yeni bilgilerle donanmam sonucu ise, beni hayata karşı daha hazırlıklı, esnek kılardı. Böylelikle çok yönlü bir birey olabilirdim.
İyi geceler, sözlük ve onun sevgili yazarları. Kalbinizden, dilinize dökülen her kelime, birer inci tanesi gibi. Yazdıklarınız ile okuyucularınıza ilham veriyorsunuz. ❤️
Sessizliğin ve huzurun tadını çıkarmak için mükemmeldir; ay ışığı yolunuza rehberlik ederken, her adımda doğanın fısıltılarını dinlersiniz. Ta ki bir sokak köpeği aniden havlayarak sessizliği bozana kadar. O an, kalp atışlarınızın ve adımlarınızın hızlandığını fark edersiniz; gece yürüyüşü bir anda destansı bir maceraya dönüşür, sanki karanlığın içindeki gizemleri keşfetmeye çıkmış bir kahraman gibi hissedersiniz.
Eski bir plak gibi, sadece yazın çalınan ve kışın rafa kaldırılan bir nostalji parçasıdır veya eski bir fotoğraf albümü gibi, her sayfasında anılar barındırır ama tozlanmaya mahkumdur.
Pazarlık yaparken, satıcının “Bu son fiyat” dediği an, aslında pazarlığın yeni başladığı andır.
Bir zamanlar Amerika'daki yerli halkları topraklarından eden İngiltere, şimdi medeni bir şekilde “Doğa koruma projeleri” ile övünüyor. Ah, ne büyük bir ironi!
Modern zamanların bir satranç oyunu gibidir. Reyonlar arasında dolaşırken, sanki her hamlenizi dikkatle planlamanız gerekiyormuş gibi hissedersiniz. Her köşe başında yeni bir strateji geliştirir, indirimli ürünlerin peşinde koşarken de diğer müşterilerle sessiz bir zeka mücadelesine girersiniz. “Bu benim hamlem!” der gibi bakışlar atılır. Alışveriş sepeti, başlangıçta planlanan listeyle ilgili ürünler ile dolarken sonrasında alakasız ürünler ile bir şekilde dolup taşar. Kasaya geldiğinizde ise sepetinizdeki ürünlerin yarısının aslında ihtiyaç listenizde olmadığını fark edersiniz. Ama ne yaparsınız, market alışverişi işte, her seferinde yeni bir strateji oyunu!
Bir yemeğe tuz eklemek gibidir; azı karar, çoğu zarar.
Fransa'da bir dükkân kapalı olduğunda, “fermeture exceptionnelle” yani özel kapanış olarak etiketlenir. Bizde ise sadece “kapalı” yazması yeterlidir; ekstra bir açıklamaya gerek duyulmaz.
Zamanın tozlu raflarından çıkıp bugüne adım atan modern bir efsanedir. Küfürleriyle ün yapmış, etkileyici ama genellikle havada kalan tehditler savurur. Kendisinin yeri bilinmesin ister; genellikle gizli kalmayı tercih eder ve gerçek kimliğini korur. Sürekli yeni adresler verir, ama bunlar, bir hazine avcısının bulmaya çalıştığı hayali haritalar gibi sürekli kaybolur.
“Beni durdurmak için çok geç.” mesajını vermenin şık bir yoludur.
Zaman; unutulmazı unutturmaz ama dayanılır hale getirir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?