Bir yemeğe tuz eklemek gibidir; azı karar, çoğu zarar.
Her rastgele başlıkta kendini bulan yazar gibi, şaşkın ama mutlu hissediyorum ve sözlükte “en iyi tanım” yarışmasına katılan yazar gibi, sürekli bir adım önde olmayı hedefliyorum.
Sessizliğin ve huzurun tadını çıkarmak için mükemmeldir; ay ışığı yolunuza rehberlik ederken, her adımda doğanın fısıltılarını dinlersiniz. Ta ki bir sokak köpeği aniden havlayarak sessizliği bozana kadar. O an, kalp atışlarınızın ve adımlarınızın hızlandığını fark edersiniz; gece yürüyüşü bir anda destansı bir maceraya dönüşür, sanki karanlığın içindeki gizemleri keşfetmeye çıkmış bir kahraman gibi hissedersiniz.
Etkili ve ikna edici konuşma veya yazma sanatıdır. Dilin sanatsal ve stratejik kullanımını içerir ve bir mesajı daha çekici, anlamlı ve etkili hale getirmek için çeşitli teknikler kullanır. Örneğin, örnekleme, benzetme ve tekrar gibi dil unsurları retorikte sıkça yer alır. Retorik; bir fikri veya düşünceyi başkalarına iletmekte daha ikna edici olmayı sağlayan bir iletişim becerisidir. Yani, retorik yapmayı öğrenirseniz, kendinizi ifade etmenin yollarını bulursunuz; aksi takdirde, toplantılarda sadece başınızı sallayıp durursunuz.
İnsanların kendilerini bulundukları ortamlarda daha saygın hissetmesi, kendi çevresinde daha etkili olmanın getirdiği hissiyatı ve tanıdıkları arasında daha fazla takdir edilme durumunu ifade eden söz.
“Beni durdurmak için çok geç.” mesajını vermenin şık bir yoludur.
Uykusuz geceler, bitmeyen masraflar ve sürekli bir minik diktatörün talepleri... Üstelik, dünyayı kurtaran insan da olmayacak; muhtemelen o da bizler gibi markette hangisi daha ucuz diye kıyma arayacak. Tabii, bir de işin sorumluluk kısmı var: “Kendi kendimi zor idare ediyorum, bir de mini ben ile mi uğraşayım?” Hem düşünsenize en azından hafta sonları sessizlik lüksünüz var.
Durumu olduğu gibi kabul edip müdahale etmeden akışına bırakmak demektir. Bazen en iyi yol, geride durup gelişmelere izin vermektir. Bu, yeni başlangıçlara yer açmanın bir yoludur.
Zaman; unutulmazı unutturmaz ama dayanılır hale getirir.
İslam'ın öğretilerini aşırı, katı ve sapkın bir şekilde yorumlayan grupların veya bireylerin benimsediği ideolojiyi ifade eder. Bu yaklaşım, İslam'ın barış, adalet ve hoşgörü öğretilerinden uzaklaşarak, şiddet, baskı ve düşmanlık gibi yöntemleri meşru gören bir anlayışa dönüşmüştür. Radikal İslamcılar, kendi ideolojilerini İslam'ın tek doğru yorumu olarak görüp, farklı düşünce ve inançlara karşı hoşgörüsüz ve saldırgan bir tutum sergileyebilirler. Ancak, bu gruplar İslam'ın ana akım ve tarihi öğretilerinden büyük ölçüde sapmışlardır ve İslam toplumları tarafından genellikle reddedilirler.
Özetle, radikal İslam, İslam'ı şiddet ve baskı yoluyla yaymayı hedefleyen marjinal bir ideoloji olup, İslam'ın ana ilkeleriyle bağdaşmaz.
Özetle, radikal İslam, İslam'ı şiddet ve baskı yoluyla yaymayı hedefleyen marjinal bir ideoloji olup, İslam'ın ana ilkeleriyle bağdaşmaz.
bu doğru bir yorum mesela. tebrik ederim.
Bir gün sen de kopyala yapıştır yerine kendi yorumlarını katarsın umarım. ;)
amma da hazımsızlık yapmış ya. :D
Eleştirilerin, düşüncelerimi anlama çabasından çok uzak. Yazarken kendi bakış açımı ve perspektifimi sunuyorum, bu da kopyalamaktan çok farklı bir şey. ;)
İyi geceler, sözlük ve onun sevgili yazarları. Kalbinizden, dilinize dökülen her kelime, birer inci tanesi gibi. Yazdıklarınız ile okuyucularınıza ilham veriyorsunuz. ❤️
Modern zamanların bir satranç oyunu gibidir. Reyonlar arasında dolaşırken, sanki her hamlenizi dikkatle planlamanız gerekiyormuş gibi hissedersiniz. Her köşe başında yeni bir strateji geliştirir, indirimli ürünlerin peşinde koşarken de diğer müşterilerle sessiz bir zeka mücadelesine girersiniz. “Bu benim hamlem!” der gibi bakışlar atılır. Alışveriş sepeti, başlangıçta planlanan listeyle ilgili ürünler ile dolarken sonrasında alakasız ürünler ile bir şekilde dolup taşar. Kasaya geldiğinizde ise sepetinizdeki ürünlerin yarısının aslında ihtiyaç listenizde olmadığını fark edersiniz. Ama ne yaparsınız, market alışverişi işte, her seferinde yeni bir strateji oyunu!
Bazen bir cümle, uzun yazılardan daha etkileyici olabilir. Kısacası; kısa ve vurucu bir söz, uzun metinlerden daha fazla “Wow!” etkisi yaratabilir.
“Otuz beş yaş” şiiriyle tanınan Cahit Sıtkı Tarancı'nın “Desem ki” şiiri.
Bireyin çevresindeki olayların, düşüncelerin ve duyguların bilincinde olma durumudur. Bu, kişinin anı yaşaması, içsel deneyimlerini gözlemlemesi ve dış dünyayla etkileşimlerini anlaması anlamına gelir. Farkındalık, kişinin kendisini ve çevresini daha iyi tanımasına, stresle başa çıkmasına ve yaşam kalitesini artırmasına yardımcı olur. Kısacası, farkındalık; her anın değerini bilmek ve bu anları daha derinlemesine deneyimlemek demektir. Farkındalık, hayatta en iyi plan yaparken bile “Şu an burada ne oluyor?” diye sormak gibi; aksi takdirde çay içtiğin bardağı karıştırmaya devam edersin.
Hayatta bazen her şeyin kendi yolunu bulacağını ve en kötü anların bile geçeceğini hatırlatan bir teselli cümlesi.
Kendinizi her gün kontrol ettiğiniz o sadık dosttur; Size, her zaman en dürüst yansımayı sunan komik bir arayüzdür.
Dünyanın en yüksek zirvesidir. Tırmanmak cesaret ve hazırlık gerektirir. Zirvesine ulaşmak, doğanın en zorlu sınavlarından biri olup, nefes almak zor olabilir. Bu dağa tırmanmak, ciddi bir mücadele ve deneyim ister.
Bir kişinin, zorla özgürlüğünden mahrum bırakılmasıdır. Aynı zamanda hem fiziksel hem de duygusal baskı altında olmayı ifade eder.
Kimliği belirsiz bir kahramandır; “Beni tanımazsan tanımak zorundasın!” der. Yani, gizem ve belirsizliğin patronudur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?