Anthony Burgess'in en bilinen romanıdır. Roman 1972 yılında sinemaya da uyarlanmıştır.
Suç ve şiddet üzerine sınırlarınızı zorlayacak bir distopyadır. Şiddet, kötülük ve suç eğilimin doğuştan mı geldiğini yoksa toplumsal düzen ya da düzensizlikle mi öğrenildiğini bana sorgulatan bir roman oldu. Alex ve çetesi yapmış oldukları tüm kötülüklere, zarar verdikleri onca insana rağmen çocuk suçlular mı yoksa kurbanlar mı karar veremedim. Ancak başına gelen tüm korkunç şeylere rağmen Alex'i affedemedim. Bunda Adalet kavramına olan muhtaçlığım sanırım etkili oldu.
Son bir not olarak; Burgess'in eşi tecavüz edilerek öldürülen kurban yazar olarak kendini romanın içine yerleştirmiş olması sanırım okuduğum en psikopatça şeydi. Düşünmekten kaçtığımız ne kadar korkunç gerçeklik varsa orada kendimizi düşünmek de ayrı bir konu.
Bu başlık için death nickli yazar tarafından ukde bırakılmış.
Ben de filmini izlemiştim. Şahsi kanaatim bir insan kötüyse kötüdür iyiyse iyi. Yaşanılan hiçbir şey insanın bu gerçeğini değiştiremez.