Ekonomik örgütlenme biçimine sıkı sıkıya bağlı kurgusal olgular bütünü.Feodal ahlak ayrı, burjuva ahlakı ayrı, proleter ahlakı ayrıdır. Mutlak ahlak diye bir şey yoktur.
Örnek vermek gerekirse feodal dönemin dinle maskelenen sömürüsü kapitalizmde apaçık, utanmaz sömürüye dönüşmüştür.
ahlak
Yokluğu bir dert, varlığı yaralı…
Anne, çocuğu terbiye eder... Baba, çocuğun terbiyesini kontrol eder.
nesillerin en büyük problemi ahlak terbiyesizliğidir.
"Yolum hangi büyük şehre düşse, orada her gün ayaklanmaların, katliamların, aşağılık bir kasaplığın bir Dünya sonu kargaşasının başlamıyor olmasına hayran olurum. Bu kadar kısıtlı bir alanda nasıl oluyor da onca insan birbirini yok etmeden, birbirinden ölesiye nefret etmeden bir arada yaşayabiliyorlar?
Aslında birbirlerinden nefret etmekte, ama nefretlerinin hakkını verememektedirler. Bu vasatlık, bu güçsüzlük toplumu kurtarır, toplumun sürmesini ve istikrarını teminat altına alır."
emil michel cioran
"Arzularımız o kadar şiddetlidir ki
bazen birbirimizi parçalamak isteriz.
Ama topluluk duygusu bizi durdurur.
Lütfen not edin:
işte bu,
neredeyse ahlak'ın tanımıdır."
Friedrich Nietzsche
Aslında birbirlerinden nefret etmekte, ama nefretlerinin hakkını verememektedirler. Bu vasatlık, bu güçsüzlük toplumu kurtarır, toplumun sürmesini ve istikrarını teminat altına alır."
emil michel cioran
"Arzularımız o kadar şiddetlidir ki
bazen birbirimizi parçalamak isteriz.
Ama topluluk duygusu bizi durdurur.
Lütfen not edin:
işte bu,
neredeyse ahlak'ın tanımıdır."
Friedrich Nietzsche
Sonunda sözlükte Cioran paylaşan biri gördüm ölsem gam yemem
Dinle hiçbir alakası olmayan, insanların birlikte yaşaması için gerekli,uydurulmuş kurallar bütünü.toplumsal sözleşmedir.
Diğer adıyla Etik.
Ahlakın temeli toplumsal düzeni korumaktır ve insanlar toplumsal yaşama geçtiği andan itibaren bir takım kurallar ister istemez ortaya çıkmıştır. Yani çıkış noktası budur. İlk olarak elbette ki sözel kültür yoluyla aktarımı mevcut. Çok sonraları yazının icadı ile de toplumsal ve ahlaki kurallar olarak örnekleri var.
Din kavramı olmasa olmayacak bir kavramdır. Ahlak hem var hemde yoktur. Dinlerin olmadığını ahlak kavramı'nın olmadığını düşünelim hayvanlar gibi çıplak dolaşmanın yanlış olduğu fikri nasıl ortaya çıkacaktı mesela?
Bu tanıma katılmıyorum. Din olmadan da ahlak mümkündür. Dini inançlara sahip olmayan bir birey de gayet ahlaklı bir biçimde yaşamını devam ettirebilir. Ancak ahlak olmadan din olması mümkün değildir bana göre. Din ve ahlak çok farklı kavramlar, din için ahlak tamamlayıcı olabilir sadece. Çıplaklık ise gelişen insanlık ve yerleşik düzene geçilmesi ile ortadan kalkmaya başlamıştır. Yani dinler tarihinden çok daha önce. Çıplaklığın günümüzde hala normal karşıladığı ilkel afrika veya amazon kuşağı kabilelerindeki insanlara ahlaksız demeye hakkımız mı var?
Demek istediğim ahlak kavramı mı dini doğurdu yoksa din mi ahlak kavramını var ettiğiydi. Günümüz değil geçmişti. İnançsızlar ahlaksızdır inançlılar ahlaklıdır tarzı bir iddiam da yok. Sadece ilk çıkış sebeplerini merak ettim.
Mesela ahlak kavramı sözel olarak mı aktarılfı? Yoksa ahlak bir yasa gibi kitabelere işlendi mi?
Mesela ahlak kavramı sözel olarak mı aktarılfı? Yoksa ahlak bir yasa gibi kitabelere işlendi mi?
Tanımınızın ilk cümlesi din olmasa ahlakın da olmayacak bir kavram olduğuna dair. Bu bağlamda katılmadığımı söyledim ve gerekçelerimi kendimce ortaya koydum.
Ahlak kavramı, insanların topluluk olarak yaşamaya başladığı zamanlarda ortaya çıkmıştır. Ahlak insanların içinde doğduğu ve yaşadığı topluluğun kuralları ile şekillenir. Elbette ki ahlakın evrensel kuralları da vardır ancak ahlak din kavramından çok daha önce var olmuş gibi görünüyor.
Ahlak kavramı, insanların topluluk olarak yaşamaya başladığı zamanlarda ortaya çıkmıştır. Ahlak insanların içinde doğduğu ve yaşadığı topluluğun kuralları ile şekillenir. Elbette ki ahlakın evrensel kuralları da vardır ancak ahlak din kavramından çok daha önce var olmuş gibi görünüyor.
Hocam hayvanlar gibi çıplak dolaşmak zaten yanlış ya da doğru bir şey değil, insanlar uydurdu.muhtemelen özel yerleri görüp libidosu artan insanlar uygunsuz şeyler yapmaya kalkıştı, çıplaklık günlük işlerini engelledi,bı yüzden kıyafet giymeye karar verdiler mecburen.
kültürden çok geleneksel.
ahlak temel olarak hayatta verdiğimiz kararların bir süre sonra artık reflekse dönüşmesi ve düşünmeden bir yönde karar vermeye başlamamızla oluşan bir şeydir. Ahlak bir nevi karakterimiz olarak da görülebilir. Bu nedenle ahlaksız diye bir şey yoktur en kötü insan bile ahlak sahibidir, temelde ahlaksız derken, onun kötü ahlaklı olduğu kastedilir. Aynı şekilde karaktersiz diye de bir şey yoktur.
Evrensel ahlak, belli bir davranış kalıbının, öğretilmediği taktirde her bilinçli insanda da o şekilde oluşacağı düşüncesine dayanır. Eğer bilinç, aynı zamanda acıyı da her zaman içeriyorsa, acı da istenilmeyen bir şeyse, bu istenilmeyeni başkalarına da yaşatmamak için uğraşmak gerekir düsturu evrensel bir ahlak olarak öne sürülebilir. Bunun gibi pek çok tartışma olsa da, bana kalırsa ahlak nosyonu, hiçbir şekilde sarsılmayan bir yüce varlık referansı olmadan, tam anlamıyla temellendirilemez. Bu sebepledir ki, sokrates'in sorduğu Tanrı iyi olduğu için mi bazı şeyleri emreder yoksa Tanrı emrettiği için mi bazı şeyler iyidir dilemması, hangisi seçiliyor olursa olsun, Ya Tanrıyı mutlak nokta seçer ya da İyi denilen, platonvari bir ideayı. Görüldüğü gibi her türlü Yüce ve sarsılmaz bir şeye dayanak gerekir.
Evrensel ahlak, belli bir davranış kalıbının, öğretilmediği taktirde her bilinçli insanda da o şekilde oluşacağı düşüncesine dayanır. Eğer bilinç, aynı zamanda acıyı da her zaman içeriyorsa, acı da istenilmeyen bir şeyse, bu istenilmeyeni başkalarına da yaşatmamak için uğraşmak gerekir düsturu evrensel bir ahlak olarak öne sürülebilir. Bunun gibi pek çok tartışma olsa da, bana kalırsa ahlak nosyonu, hiçbir şekilde sarsılmayan bir yüce varlık referansı olmadan, tam anlamıyla temellendirilemez. Bu sebepledir ki, sokrates'in sorduğu Tanrı iyi olduğu için mi bazı şeyleri emreder yoksa Tanrı emrettiği için mi bazı şeyler iyidir dilemması, hangisi seçiliyor olursa olsun, Ya Tanrıyı mutlak nokta seçer ya da İyi denilen, platonvari bir ideayı. Görüldüğü gibi her türlü Yüce ve sarsılmaz bir şeye dayanak gerekir.
rasyonel tek bir temellendirmesi vardır o da dindir. din olmadan ahlakın rasyonelliğini kanıtlayamayız. şöyle ki örneğin eskimolar misafirlerine eşlerini ikram ederler. ama dinen bu zinadır ve yasaktır/haramdır. ama din yoksa eskimoların bu yaptığını hangi hakla eleştirebiliriz? demek ki din olmadan her şey boştur, anlamsızdır.
Esnek ve kültürden kültüre değişiyor genelde
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?