Bazı sırlar aşırı insanı yorsa da genel olarak bunu yapmaya iradeniz varsa bir şekilde üstesinden gelebildiğiniz eylem. karakterim gereği insanlar benim yanımda çok rahat hissediyorlar ve bu da sırlarını paylaşma isteği uyandırıyor. Etik açıdan zamanında çok fazla düşündürmüş olsa da beni, bu sırların iyi ya da kötü nelere sebep olacağından bağımsız, hiçbir şekilde kimseye açıklamıyorum çünkü en baştaki güven hususunu zedelemek, çok daha kötü geliyor. Bazen bir ortamda iki tarafın da söylediği yalanları bildiğin bir tartışmayı dinlerken, ister istemez konunun her alanına hakim olduğumdan dolayı, Tanrı perspektifine sahipmiş hissiyatı oluyor çoğu zaman bunu sevsem de, sürpriz unsurunu ortadan kaldırdığı için götürüsü daha fazlaymış gibi geliyor bana.
iyi veya kötü olsun, doğru veya yanlış. sır saklamak insanın içinden bir parçayı değiştiriyor sanki. ne kadar ağırsa, vicdani perspektif o kadar keskinleşip kanatıyor insanı.
Kesinlikle, her şeyi düzeltme gibi bir dürtü varsa, bu bilgilerle bir şeyleri düzeltebilme gücüne sahipken yapamamak insanı daha da yıpratıyor. Etik dilemmalar hep yorucu olmuştur zaten, bu sırlar sürekli bu tarz ikilemler yaratıyor.
kesinlikle hakkınız var, mutlak adalet anlayışı da bu noktada s-kiyor insanın belasını. mükemmel olacak, her şey düzelecekmiş gibi. fakat bazen hayatımızaki olaylar sadece daha kötüye gitmek için meydana gelirler....
o nedenle uzun zamandır sadece sırları taşıyorum, hiçbir olaya karışmadan, salağa yatarak, sonucuyla ilgilenmeden.
peki sence bu kimin iyiliği için? aralarında sevdiğin/değer verdiğin biri de varsa, bu salağa yatma durumunu vicdanına nasıl açıklıyorsun...?
Kendi iyiliğim için açıkcası, çünkü zamanında bu tarz şeylere karışmış ve sonucunun faturasının tamamen bana kesildiğini görmüşlüğüm var. Bir de bir insanı tanırken pek çok süzgecim vardır, o kişinin nasıl biri olduğunu anlayabileceğim. Örneğin başkaları hakkında konuşurken aşırı sivri ve kesinlikle karşının en ufak bir hakkını dahi savunmadan olayları ele alıyorsa, büyük ihtimalle yakın zamanda benim hakkımda da konuşurken böyle olacağını düşünürüm. Mesela kavga esnasında nasıl bir karakteri olduğunu görmeden, kimseyle aşırı sıkı fıkı olamam vs vs. Diğer insanların böyle filtreleri yoksa ve hayatlarına aldıkları kişinin pek çok yönden onu aldatan davranışları varsa, bunun esas sorumlusunun o kişi olduğunu söyleyip kendimi rahatlatıyorum. O kişinin bana verdiği sır üzerinden, bak aşırı güvendiğin kişi bunu yapıyor demem, o anlık kurtarsa da işi, bir prensip sahibi olmadığı için bir sonraki kişide yine aynı hatalara düşecek diyorum. Ayrıca o kurtarma esnasında da kötü ben olduğum için, böyle bir akıl yürütmeyle kendimi ak kaşık ilan ediyorum :D.