güne bir bilgi bırak

Yazarların güne genel olarak az bilinen bilgileri bıraktığı başlıktır.

Özellikle askeriye ve tüm devlet kurumlarında olmak üzere arz ve rica kavramları vardır. Ast arz eder üst rica eder.

Örnek olarak bir uzman çavuş bir astsubaya dilekça yazıyorsa gereğinin yapılmasını arz ediyorum şeklinde belirtmek zorundadır arz yerine rica kelimesini kullanırsa askeri disiplinsizlikten yargılanabilir. Askeri silsilesinde bu en üst rütbeye kada böyledir.

Üst ise altına rica eder eğer bir komutan astına yazılı emir veriyorsa rica ile bitirmelidir. Örnek üsteğmen astsubaya yazılı emir gönderiyorsa emirlerini sıralar yazılı tebligata uyulmasını rica ederim diye bitirir. Aslında söz konusu ast olunca rica ederim diye birşey yoktur emir sorgulanmaz uygulanır bu askeri mevzuatta da böyledir.

Hatta askeri nezaket ve terbiye kurallarında şu şekilde geçer:
2- Üst/Amir; “Rica” Eder, Ast “İstirham” eder. 3- Üst/Amir; “Rica Ederim”, Ast “Arz Ederim” der.

Peki bu bilgi sizin ne işinize yarayacak derseniz savcılık gibi mevkiler üst biz halk ise ast olarak geçeriz. Savcıya dilekçe yazarken arz ederim diye bitirmek gerekir aksi takdirde dilekçeniz gerekli ilgiyi görmeyebilir. Hatta hakim/savcı isterse hakaretten işlem yapabilir.

Anjina geçiren hastaya dilaltı nitrogliserin verilir.

Antibiyotik profilaksisinde güncel tabloya göre klindamisin kaldırılıp yerine doksisiklin getirilmiştir, sebebi klindamisinin clostridium difficile bakterisinin direncini artırmasıdır.

Tetrasiklin 12 yaşından küçük çocuklara verilmez,dişler sürerken renklenme yapar.

Diş tedavilerinde kullanılan üçlü antibiyotik patı siprofloksasin, metronidazol ve minosiklin ilaçlarından oluşur. Minosiklin renklenme yapabilir.

burası ekşi sözlük gibi mi zaten orada gördüm yazar toplamak mantıklı

Bir salatalığın yaklaşık yüzde 95 kadarı sudan oluşur.

Sözlükte rastgele bölümünde dolaşırken İlk defa öğrendiğim ilginç bir bilgi karşıma çıktı.
O tanıma denk gelmemiş olabilirsiniz bu yüzden sizlerle paylaşmak istedim. şimdiye kadar öğrendiğim en ilginç bilgilerden biri oldu ve çevremde mutlaka bundan bahsedeceğim.

(bkz: daisugi tekniği)
Ağaç Kesmeden Odun Üretmek
(yazar: mefauf)

Yeni doğan bebeklerin kafatası kemikleri hem yeterince oluşmamış, hem yeterince sertleşmemis hemde eklemleri kaynamamıştır evet kafatası dediğimiz şey onlarca eklemden meydana gelir doğunca böyledir ancak işlevi yoktur zamanla kaynar ve kafatası oluşur bu yüzden yeni doğan bebeklerin kafa kısmına dikkat edilmeli.

Doğada aslanlar başta olmak üzere bir çok erkek hayvanın dişiyle tekrar çiftlesmek maksatlı yada başka bir dişiyle çiftleşmek için yavruları öldürdüğünü öğrendim.

Ceza kariyeri boyunca hiç aşk parçası yapmamıştır.
Yapmasın zaten aşk için şarkı mı yazılır anasını satayım? (bkz: swh)

Akrabalık derecelerini öğrendim. Kardeş ve anne baba aynı derece akraba değilmiş, bir yaşıma daha girdim.
Bilgiler bana ait değildir, yanlışsa kabahatim yok.

- Birinci derece akrabalar: Eş, anne, baba, çocuk.

- İkinci derece akrabalar: Kardeş, dede, nine, torun.

- Üçüncü derece akrabalar: Amca, hala, dayı, teyze, yeğen.

- Dördüncü derece akrabalar: Üçüncü derecedeki akrabaların çocukları ile iki yıl ve üzerinde resmi evliliği bulunan kişilerin eşlerinin dördüncü dereceye kadar akrabaları da 'kayın hısımlığı' sebebiyle o kişinin akrabaları olarak nitelendirilmektedir.

resmi belgelerde imza ismin altına değil, üstüne atılır.

not: üst düzey yöneticiler de dahil bu detaya vakıf olmayan, ya da dikkat etmeyen pek çok kişi gördüm.

Bugün bir genel cerrahi hekimi misafirimle sohbet ederken bildiğim bir bilginin tamamen yanlış olduğunu öğrendim.
Ve hemen ortamlarda ben bunu satarım diye hafızaya aldım.
D vitamini güneşten, çoğu kişinin savunduğu gibi kolun ve bacakların ön yüzünden alınmıyormuş. D vitamini güneşten, halk arasında kuyruk sokumu tıpta sakrum denilen yerden, 1 ay boyunca her gün 15 dk alınırsa 1 yıllık d vitamini depoluyormuş.

Kaliteli zeytinyağı, düz tarla gibi yerlerde sürekli sulanan zeytinlerden değil de yamaçlarda olan, rüzgara maruz kalan, temmuz ve ağustos ayında sulanan zeytin ağaçlarından elde edilir.

Siğil olarak bilinen kanlı sivilceler sizde çıkmasa bile siğil lafını duymuşsunuzdur. Kısaca kanlı sivilcedir efendim.

Ortaçağ da sizde siğil olsaydı muhtemelen cadı yada büyücü ilan edilip öldürülürdünüz. Siğile bir iğne batırılır su çıkarsa yaşarsınız kan çıkarsa büyücü ilan edilirsiniz.